Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Meclis’te oluşturulan “Milli Birlik, Kardeşlik ve Demokrasi” komisyonu sürecine ilişkin X üzerinden açıklamalarda bulundu. Başkan, CHP ve TİP heyetinin, görüşlerinin sürece katkı sağlayacağı vurgusuyla kendisini komisyona davet ettiğini ve dinlenmesinin önerildiğini öğrendiğini belirterek memnuniyetini dile getirdi.
10 aydır Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Özer, paylaşımında, yaşamı boyunca çatışmaların çözümü konusunda ulusal ve uluslararası düzeyde edindiği deneyim ve bilgi birikimini, talep edildiği her fırsatta ülkenin toplumsal barışı için sunmaya hazır olduğunu ifade eden Özer, “Bugün de herkesin malumu olduğu üzere desteklediğim bu barış sürecine, geçmişte olduğu gibi bugün de koşullar oluşturulduğu takdirde bilgi, birikim ve önerilerimi sunmayı taşıdığım sorumluluğun bir gereği olarak saymaktayım” ifadelerini kullandı.
BARIŞIN SİYASET ÜSTÜ ÖNEMİ
Başkan Özer, barışın siyaset üstü bir mesele olduğuna dikkat çekerek, barış ve demokrasi için herkesin üzerine düşeni yapmasının zamanının geldiğini vurguladı. Güncel gelişmelere atıfta bulunan Özer, barışı hukuk ve demokrasi olmadan tesis etmenin mümkün olmadığını da belirtti:
"Demokrasisiz barış, barışsız demokrasi olmaz."
Mecliste oluşturulan “Milli Birlik, Kardeşlik ve Demokrasi” komisyonuna değerli CHP ve TİP heyeti tarafından “görüşlerimin sürece katkı sağlayacağı” vurgusu ile komisyona davet edilerek dinlenmemin önerildiğini büyük bir memnuniyetle öğrenmiş bulunuyorum.
— Ahmet Özer (@profdrahmetozer) August 19, 2025
Yaşamım boyunca… pic.twitter.com/sYG1IIOO0b
DEMOKRASİ VE BARIŞ MESAJI
Özer, demokrasi ve özgürlük için verilen bedellerin barışla taçlandırılması gerektiğini ifade ederek, barışın toplumun tamamı için kazançlı olacağını söyledi:
"Unutulmamalıdır ki; barışın kaybedeni yoktur, kazananı ise hepimiziz."
PAYLAŞIMIN TAMAMI ŞU ŞEKİLDE:
Mecliste oluşturulan “Milli Birlik, Kardeşlik ve Demokrasi” komisyonuna değerli CHP ve TİP heyeti tarafından “görüşlerimin sürece katkı sağlayacağı” vurgusu ile komisyona davet edilerek dinlenmemin önerildiğini büyük bir memnuniyetle öğrenmiş bulunuyorum.
Yaşamım boyunca “çatışmaların çözümü” konusunda ulusal ve uluslararası düzeyde elde ettiğim deneyim ve bilgileri, talep edilen her fırsatta bu alanda uzman bir bilim insanı olarak ülkemizin toplumsal barışı için sunmaya hazır oldum.
Bugün de herkesin malumu olduğu üzere desteklediğim bu barış sürecine, geçmişte olduğu gibi bugün de koşullar oluşturulduğu taktide bilgi, birikim ve önerilerimi sunmayı taşıdığım sorumluluğun bir gereği olarak saymaktayım.
Barış, siyaset üstü bir meseledir. Barış ve demokrasi için herkesin elinden geleni yapmasının zamanıdır. Umutla takipçisi olduğumuz bu süreçte üzüntüyle karşıladığımız güncel gelişmelere istinaden; barışı hukuk ve demokrasi olmadan tesis etmenin mümkün olamayacağını da bir kez daha belirtmek isterim.
Zira demokrasisiz barış, barışsız demokrasi olmaz.
Demokrasi ve özgürlük için ödediğimiz bedelleri barış ile taçlandırma vaktidir.
Unutulmamalıdır ki ; barışın kaybedeni yoktur, kazananı ise hepimiziz.
