DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen İklim Kanunu’nu eleştirerek, yasanın çevreyi ve doğayı değil, piyasa mekanizmalarını öncelediğini belirtti. Ekmen, “Kabul edelim ki bu bir iklim kanunu değil. Bu düzenleme doğayı değil, ticareti koruyan bir metindir” dedi.
“KANUN ÇEVREYİ DEĞİL, KARBON TİCARETİNİ DÜZENLİYOR”
Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilen İklim Kanunu'nun içeriğini değerlendiren Ekmen, yasanın sanayi ve ihracat çevrelerinin ihtiyaçlarına göre şekillendiğini, doğa ve iklim krizine yönelik bütüncül bir çözüm sunmadığını savundu. “Bu ancak bir karbon dengeleme yasası olarak adlandırılabilir. İçeriği itibarıyla iklim, çevre ya da doğaya dair esaslı bir yönü bulunmuyor” ifadelerini kullandı.
“KURAKLIK BÜYÜYOR, AMA ÇİFTÇİ GÖRMEZDEN GELİNİYOR”
Türkiye’nin ciddi bir kuraklık sürecinden geçtiğini ve son dönemde yaşanan zirai don felaketinin etkilerinin halen sürdüğünü hatırlatan Ekmen, “Yüzyılın don felaketi yaşanırken ne çiftçiye ne de su krizine yönelik etkin bir kamu politikası geliştirildi. Sanayiye alan açılmadan önce, doğrudan vatandaşın hayatını etkileyen bu krizlere çözüm üretmek gerekiyor” dedi.
“KARBON DENGELEME KULAĞA HOŞ GELİYOR AMA ADALETSİZ”
Yasanın karbon dengeleme yaklaşımına da eleştiri getiren Ekmen, bu sistemin adil ve denetlenebilir olmadığı sürece etkili bir çevre politikası sunamayacağını vurguladı. “Batman’da doğaya verdiğiniz zararı İstanbul’da başka bir işlemle telafi etmeye çalışmak hakkaniyetli değildir. Bu sistemin dünyada da eleştirildiğini görüyoruz” dedi.
“ŞEFFAFLIK YOK, EMİSYONLAR KÂĞIT ÜZERİNDE DÜŞÜRÜLÜYOR”
Yasada izleme, raporlama ve doğrulama süreçlerinin yeterince şeffaf ve güvenilir olmadığını belirten Ekmen, emisyonların çifte sayımı gibi risklerin sistemin güvenilirliğini zedelediğini ifade etti. “Mevcut yapı, gerçek emisyonu azaltmak yerine belgeler üzerinde düşüş algısı yaratmaya yarayan bir sertifika sistemine dayanıyor” diye konuştu.
“AĞAÇLANDIRMA ALANI BİLE BELİRSİZ, AMA YASA ÇIKTI”
Yasanın dayandığı temel araçlardan biri olan ağaçlandırma projelerine dair de soru işaretleri olduğunu belirten Ekmen, Türkiye’de bu projeler için yeterli alan olup olmadığının bile tartışmalı olduğunu söyledi. “Yasa, doğayı korumaktan çok, doğayı merkeze alarak oluşturulmuş yeni bir ticaret sistemi yaratıyor” dedi.
“BU YASA DOĞAYI DEĞİL İHRACATI KORUR”
Konuşmasının sonunda, yasanın bilimsel verilerden uzak, şeffaflıktan yoksun ve katılımcılıktan uzak bir anlayışla hazırlandığını vurgulayan Ekmen, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu yasa, sadece Avrupa Birliği’nin ihracat şartlarını yerine getirmek için hazırlanmış. Ne çevreye ne de vatandaşa gerçek bir faydası olacak. Oysa Türkiye’nin ihtiyacı olan, doğayı ve insanı önceleyen, bilimsel ve katılımcı bir iklim politikasıdır.”
