BURAK AKDOĞAN
Milyonlarca İstanbullunun uykusundan uyandıran Büyükçekmece açıklarındaki 3,4 büyüklüğündeki deprem, beklenen büyük Marmara depremiyle ilgili korkuları yeniden zirveye taşıdı. Depremin hemen ardından değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) emekli Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, bu sarsıntının basit bir artçı olmayabileceğine dikkat çekerek iki kritik teoriyi gündeme getirdi.
BÜYÜK DEPREMİN BEKLENDİĞİ FAYDA NELER OLUYOR?
Prof. Dr. Bektaş, sosyal medya hesabından yaptığı ilk değerlendirmede, Marmara'da devam eden 3 ve üzeri büyüklükteki depremlerin iki anlama gelebileceğini belirtti. Bu sarsıntılar ya daha önceki bir ana şokun artçıları ya da çok daha endişe verici bir senaryonun parçası: Fayın sessizce kaydığının (creep) işareti.
Bektaş, bu teoriyi şu sözlerle açıkladı:
"Ana şoktan önce tetikleyici M3,9 depreminin gelişmesi fayın devam eden küçük depremlerle kaydığını (creep) gösterebilir."
Yani bu küçük sarsıntılar, fayın üzerindeki stresin biriktiğini ve enerjinin yavaş yavaş, küçük depremlerle boşaldığını gösteriyor olabilir.

YENİ TEORİ: "TEKRARLANAN DEPREM" OLASILIĞI
Dün geceki 3,4'lük sarsıntının ardından teorisini bir adım daha ileri taşıyan Prof. Dr. Bektaş, depremin merkez üssüne dikkat çekti. Sarsıntının, büyük depremin beklendiği Kumburgaz Baseni civarında yoğunlaşması, bu depremlerin "tekrarlanan deprem" (repeated earthquake) olma olasılığını artırdığını belirtti.
Bu teoriye göre, fayın belirli bir bölümü sürekli olarak kırılarak aynı büyüklükte küçük depremler üretiyor. Bilimsel çalışmalara atıfta bulunan Bektaş, "Becker, di. 2023, Kumburgaz baseninin 'creep geçiş bölgesi' olduğunu belirtir," diyerek bu bölgenin sürekli hareket halinde olan, kaygan bir zon olabileceğini vurguladı.
PEKİ BU, İSTANBULLULAR İÇİN NE ANLAMA GELİYOR?
Prof. Dr. Osman Bektaş'ın analizi, İstanbulluların en büyük korkusunu yeniden gündeme getiriyor: Bu küçük ve sık depremler, Marmara fayının kilitlenmiş ve 7'nin üzerinde bir deprem üretmesi beklenen ana kolunu tetikler mi?

Pek çok uzman, Marmara Denizi'nde biriken sismik enerjinin er ya da geç 7 ve üzeri büyüklükte bir depremle boşalacağı konusunda hemfikir. Dün gece yaşanan 3,4'lük deprem gibi sarsıntılar, bu devasa fay sisteminin ne kadar canlı ve aktif olduğunun bir kanıtı olarak görülüyor.
Vatandaşlar için sonuç değişmiyor: Bu küçük sarsıntılar, büyük depremin her an olabileceği gerçeğini acı bir şekilde hatırlatan birer uyarı zili niteliği taşıyor. Uzmanlar, paniğe kapılmak yerine depreme hazırlıklı olmanın ve bina güvenliğini sağlamanın hayati önem taşıdığının altını bir kez daha çiziyor.
