Mal almanın zorlaştığı bu günlerde yaygınlaşan hisseli tapu, bir mülkün birden fazla sahibinin belirli yüzdelere sahip olduğu bir tapu türüdür. Bu durumda her hissedarın mülkiyeti, tapu kayıtlarında belirtilen yüzdelerle belirlenmiş olur.
Her bir hissedar için, mülklerini koruma ve kontrol etme sorumluluğu son derece önemlidir. Gelecekte olabilecek değer kayıplarını engellemek ve mülklerini güvence altına almak için bu sahiplerin dikkatli olmaları büyük önem taşır.
ŞUFA HAKKI NEDİR?
Bu tür tapu sahipleri arasında "şufa hakkı" olarak adlandırılan özel bir öncelik hakkı bulunur. Bu hak, bir hissedarın, başka bir kişinin mülkiyete katılmasını engelleme yetkisini içerir. Yani, bir hissedar kendi payını satmaya karar verse dahi, diğer hissedarlar bu satışı iptal edip bu payı satın alabilirler. Ancak, bu hak belirli istisnai durumlar dışında geçerlidir.
ŞUFA HAKKINDAN FAYDALANILAMAYAN DURUMLAR
Eğer hissedarlar arasında birinin icra borcu bulunuyorsa, bu durumda o hisse payı icra yoluyla satılabilir ve diğer hissedarlar şufa hakkından faydalanamazlar. Bu durum, gayrimenkulün tamamının üçüncü bir kişiye ortak olmasına yol açabilir. Bu sebeple, hissedarların paylarının icra yoluyla satılmasını engellemek için dikkatli olmaları çok önemlidir.
İZALE-İ ŞUYU DAVASI NEDİR?
İzale-i şuyu davası ise, gayrimenkulün bölünmesinin mümkün olmadığı durumlarda ortaya çıkar. Mahkeme, mülkiyetin paylaştırılamayacağına karar verirse, ekonomik olarak güçlü olan kişi tüm gayrimenkulu satın alma hakkına sahip olur. Bu durumda, diğer hissedarların paylarını değerinin altında satmaları gerekebilir. Bu nedenle, hissedarlar arasındaki iletişimi güçlendirmek ve anlaşmazlıkları önlemek son derece önemlidir.
