Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim ortamlarında sosyal medya kullanımıyla ilgili şikayetlerin artması üzerine düğmeye bastı. CİMER ve MEB İletişim Merkezi üzerinden gelen yoğun başvuruları değerlendiren bakanlık, dijital dünyada "fenomen" olarak tanınan eğitimcilerin paylaşımlarının mevzuata uygunluğunu denetlemek için 81 il müdürlüğüne talimat gönderdi.
81 İLDE LİSTE HAZIRLANIYOR: HESAPLAR TEK TEK KONTROL EDİLECEK
NTV'nin haberine göre Bakanlık, il müdürlüklerinden takipçi kitlesi geniş olan öğretmen ve okul yöneticilerinin listelenmesini istedi. Oluşturulan bu "takip listesi" üzerinden yapılacak incelemelerde şu kriterler esas alınacak:
Mahremiyet İhlali: Öğrencilerin ses ve görüntülerinin izinsiz paylaşılıp paylaşılmadığı.
Eğitim Etiği: Paylaşımların öğretmenlik mesleğinin vakarına ve eğitim süreçlerine uygunluğu.
Ticari Kazanç: Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımların ticari bir amaca hizmet edip etmediği.
VELİDEN YAZILI İZİN ŞARTI: İHLALE "KINAMA" CEZASI
Yeni yürürlüğe giren Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK), dijital paylaşımlar konusunda oldukça net sınırlara sahip. Yasaya göre; bir öğretmen veya yöneticinin, öğrenciye ait bir ses veya görüntüyü sosyal medyada paylaşabilmesi için öncelikle veliden yazılı izin alması gerekiyor.
DİSİPLİN SÜRECİ NASIL İŞLEYECEK?
İzin almadan paylaşım yaptığı tespit edilen eğitimcilere doğrudan "kınama" cezası verilecek.
Bu cezalar, öğretmenlerin sicil dosyalarına işlenecek ve 5 yıl boyunca orada kalacak.
Söz konusu ceza, öğretmenin kariyer basamaklarında yükselme ve tayin süreçlerini de olumsuz etkileyebilecek.
"Öğrenci Nesneleştirilemez"
Bakanlık yetkilileri, okulların birer içerik üretim merkezi değil, güvenli birer öğrenme alanı olduğunu vurguluyor. Uzmanlar ise çocukların görüntülerinin milyonlarca kişiye açık mecralarda paylaşılmasının hem pedagojik hem de güvenlik açısından ciddi riskler barındırdığına dikkat çekiyor. MEB’in bu hamlesiyle, sınıfların birer "stüdyo", öğrencilerin ise "içerik unsuru" olarak kullanılmasının önüne geçilmesi hedefleniyor.
