Sosyal medyada "Tayyargil" adıyla lüks yaşam tarzları ve paylaşımlarıyla tanınan fenomen Özlem Altınok Öz, eşi Tayyar Taylan Öz ve iş ortakları İbrahim Karaorhanlı hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, üç sanık hakkında "mal varlığı değerlerinin gayri meşru kaynağını gizlemek" (kara para aklama) suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenledi. İddianamenin temelini, sanıkların şirketleri üzerinden vergi kaçırarak elde ettikleri geliri akladıkları iddiası oluşturuyor.
SORUŞTURMA SÜRECİ İHBARLARLA BAŞLADI
Kamuoyunda geniş bir takipçi kitlesine sahip olan Öz çifti ve ortağı hakkındaki hukuki süreç, savcılığa ulaşan ihbarlarla başladı. İddianamede yer alan bilgilere göre, sanıkların sosyal medyadaki yüksek takipçi sayılarını kullanarak sahte bir marka algısı yarattıkları, piyasada gerçek bir karşılığı olmayan düşük maliyetli ürünleri bu algı sayesinde yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri öne sürüldü. Bu iddialar üzerine Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü harekete geçti ve Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından detaylı bir rapor hazırlandı.
İDDİANAMENİN ODAĞINDA VERGİ KAÇAKÇILIĞI VAR
Hazırlanan iddianamenin merkezinde, sanıkların ortağı olduğu Medelina isimli şirketin vergi kayıtları yer alıyor. Yapılan vergi incelemeleri sonucunda, şirket üzerinden vergi kaçakçılığı yapıldığı tespit edildi. Bu eylemle kamunun 10 milyon lira zarara uğratıldığı, bu zararın cezasının ise 51 milyon lira olduğu iddianamede belirtildi. Sanıklar hakkında "Vergi Usul Kanunu'na muhalefet" suçundan Anadolu 74. Asliye Ceza Mahkemesi'nde ayrı bir yargılamanın sürdüğü bilgisi de paylaşıldı.
Savcılık, bu vergi kaçakçılığı suçunu "öncül suç" olarak kabul ederek, sanıkların buradan elde ettikleri yasa dışı geliri akladıkları ve bu yolla "mal varlığı değerlerinin gayri meşru kaynağını gizledikleri" sonucuna vardı. Sanıkların suçlamaları reddettiği belirtilirken, savcılık elde edilen delillerin kamu davası açmak için yeterli olduğunu değerlendirdi.
ÖRGÜT, SAHTECİLİK VE DOLANDIRICILIK SUÇLAMALARINA TAKİPSİZLİK
Soruşturma, kamuoyunda tartışılan daha ağır suçlamaları da kapsıyordu. Ancak MASAK tarafından hazırlanan raporda, bazı iddiaların delillendirilemediği ortaya çıktı. Rapora göre, sanıkların ve şirketlerinin "suç işlemek amacıyla bir araya gelmiş bir organizasyon" olduğuna dair bir veriye rastlanmadı.
Ayrıca, sanıkların yöneticisi olduğu Medelina şirketinin e-ticaret yoluyla yaptığı kozmetik satışlarının sahte işlemler olduğuna veya kendi aralarında sahte belge düzenleyip kullandıklarına dair bir bulguya da ulaşılamadı. Sanıkların yasa dışı bahis siteleri, kripto para borsaları veya ödeme kuruluşlarıyla şüpheli para transferleri gerçekleştirdiklerine yönelik bir kanıt da bulunamadı. Bu nedenle savcılık, sanıklar hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "resmi belgede sahtecilik" ve "dolandırıcılık" gibi üç ayrı suçtan takipsizlik kararı verdi.
İLK DURUŞMA 19 KASIM'DA
Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamenin ardından, sanıkların yargılanmasına başlanacak. Özlem Altınok Öz, Tayyar Taylan Öz ve İbrahim Karaorhanlı'nın 19 Kasım'da hakim karşısına çıkması bekleniyor. Soruşturma kapsamında sanıklara ait üç şirkete atanan kayyumların görevlerinin ise devam ettiği öğrenildi.
