Kahramanmaraş Pazarcık'ta meydana gelen deprem tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Depremde 17 bin 606 vatandaşımız hayatını kaybederken son olarak Hatayspor'da görev alan Hataylı futbol adamı Gökhan Zan'ın açıklamaları yürekleri dağladı. Eski milli futbolcu, depremde 8 akrabasını kaybettiğini açıklarken AFAD'ın geç müdahale etmesine, ve bölgede hala malzeme eksikliği yaşanmasına isyan etti.
Kahramanmaraş Pazarcık merkezli deprem 17 bin 606 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, 71 bin 806 vatandaşımızın ise yaralanmasına neden olarak tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Depremde binlerce vatandaşımızın evi yerle bir olurken arama-kurtarma çalışmaları hız kesmeden sürüyor.
113.201 kişinin katılımıyla bölgedeki arama-kurtarma çalışmaları hız kesmeden devam ederken eski milli futbolcu Gökhan Zan'ın açıklamaları yürekleri dağladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Dünyanın en büyük felaketlerinden biri" olarak tanımladığı deprem Gaziantep, Malatya, Batman, Bingöl, Elazığ, Kilis, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak, Van, Muş, Bitlis, Hakkari, Adana, Osmaniye ve Hatay'i derinden etkiledi.
Depremde 8 akrabasını kaybeden Hataylı futbol adamı Gökhan Zan, Cüneyt Özdemir'in YouTube'da yaptığı canlı yayına katılarak depremin vurduğu Hatay'da AFAD'ın geç müdahale etmesine, ve bölgede hala malzeme eksikliği yaşanmasına isyan etti.
"BENİM 8 TANE CENAZEM VAR NEYLE DEFNEDECEĞİM?"
8 akrabasını kaybettiğini açıklayan Gökhan Zan, şunları söyledi:
"Beni iki gündür Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkan Yardımcısı aradı, Çağatay Bey. Çok güzel, çok teşekkür ederim, onur duydum. Benim 8 tane cenazem var. Neyle defnedeceğim? Benim kepçeye ihtiyacım var. Geceye kadar kepçe gelsin diye bekledim. Sabaha kadar kepçe gelmedi. Yok, kendi imkanlarımızla yapmaya çalışıyoruz. Ben gönüllüyüm, madem öyle AFAD beni alsın. Ben buralıyım. Benden daha iyi kim bilebilir burayı?
CENAZELERİMİZ KOKUYOR
Kaç gündür ben buradayım. Ben onların sesi olmaya çalışıyorum. Başka bir şey değil. Belki Sayın Cumhurbaşkanımıza, belki devlet büyüklerimize, gerçekleri tüm şeffaflığıyla söylemiyorlardır. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı benimle konuşuyor, 'Seninle birlikteyiz 24 saat' diyorlar. Bir kepçe istedim, 'Valimizi arayacağım'. Bir kepçe ya, biraz inisiyatif alalım ya, cenazelerimiz kokuyor. Neyin izni? O zaman ben arayayım Valimizi, daha hızlı erişirim."
