Eber Gölü’nün çekilmesi sadece çevresel değil, aynı zamanda büyük jeolojik tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesinde zeminde yaşanan çökmelerin 1 metreyi aştığı, yeraltı suyunun azalmasının bu durumu tetiklediği bilimsel olarak açıklandı. Uzmanlar, yaşanan sürecin jeoteknik bir tehlikeye dönüştüğünü vurguluyor.

YER ALTI SUYU ÇEKİLDİ, ZEMİN ÇÖKTÜ
Afyon Kocatepe Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Gücek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Eber Gölü’nde yaşanan kurumanın sadece ekolojik değil, jeolojik açıdan da ciddi sonuçları olduğunu söyledi. Bölgedeki zeminde yaşanan deformasyonların giderek arttığını belirten Gücek, Bolvadin ilçesinin güneydoğusundaki bloklarda 1 metreyi aşan çökme miktarlarının tespit edildiğini açıkladı.
Gücek, “Eber Gölü çevresi, sadece ekolojik değil, aynı zamanda geoteknik açıdan da kritik bir alan. Bu bölge Bolvadin ilçesi için stratejik öneme sahip. Zemin davranışları, gölün su seviyesine doğrudan bağlı. Özellikle son 25-30 yılda küresel iklim değişikliğiyle birlikte kuraklık artmış, buna bağlı olarak da yer altı su seviyelerinde ciddi düşüşler yaşanmıştır” ifadelerini kullandı.
DEPREMLERİN ARDINDAN DEFORMASYONLAR ARTTI
Gücek, 3 Şubat 2002 tarihinde meydana gelen Sultandağı ve Çay depremlerinin ardından Bolvadin Fayı’nda gözlemlenen yüzey deformasyonlarının artarak devam ettiğini ve bu deformasyonların temel sebebinin yer altı suyundaki azalma olduğunu belirtti.
"Zemin yapısında ağırlıklı olarak killi alüvyal çökeller bulunuyor. Yer altı su seviyesinin düşmesi bu zeminlerde büzülmelere neden oluyor. Bu da yüzeyde çizgisel kırıklar ve dikey deformasyonlar olarak kendini gösteriyor. Zamanla bu deformasyonlar daha belirgin hale geliyor. Bu süreçte bazı bölgelerde 1 metreyi aşan çökmeler tespit edildi” dedi.

GEOTEKNİK MODELLEME: TEHLİKE BÜYÜYOR
Dr. Gücek, geçen yıl yaptığı arazi gözlemleri ve sondaj çalışmalarına dayalı olarak oluşturduğu geoteknik modellerin de tehlikenin boyutunu ortaya koyduğunu belirtti. Söz konusu modeller, yer altı su seviyesindeki azalışın, bölgedeki zemin deformasyonlarını hızlandırarak sürdürdüğünü gösteriyor.
“Kuraklık ve aşırı yer altı suyu çekimi devam ettikçe, bölgedeki çökme ve kırıkların daha da artması muhtemel. Bu durum, sadece tarım alanlarını değil, yapılaşmış bölgeleri de tehdit eder hale geldi” uyarısında bulundu
BÖLGESEL FELAKETİN AYAK SESLERİ
Eber Gölü’nün tamamen çekilme noktasına geldiğini ve bu sürecin Bolvadin’deki zemin davranışlarını kökten değiştirdiğini vurgulayan Gücek, yetkilileri önlem almaya çağırdı. Jeoteknik verilerin dikkatle incelenmesi ve yer altı su yönetiminin yeniden planlanması gerektiğini ifade etti.
“Göl çekildikçe yer altı dengesi bozuluyor. Bu sadece bugünün sorunu değil, gelecekte daha büyük jeolojik felaketlerin habercisi olabilir. Eber Gölü’ndeki durum, bölgedeki tüm yaşamı tehdit eden çok yönlü bir kriz halini almış durumda” dedi.
ACİL ÖNLEM ŞART
Uzmanlar, sadece iklimsel değil, insan eliyle yapılan bilinçsiz su kullanımı ve göl çevresindeki yapılaşma baskısının da bu süreci hızlandırdığına dikkat çekiyor. Yer altı su seviyesinin daha fazla düşmesi, ilerleyen yıllarda daha büyük çökmelere ve altyapı hasarlarına neden olabilir.
Eber Gölü’nde yaşanan kuraklık ve buna bağlı jeolojik çöküş, Türkiye’nin iklim krizine karşı kırılgan bölgeleri arasında yer alan alanlarının gelecekte nasıl risklerle karşı karşıya kalabileceğine dair somut bir örnek oluşturuyor.
