Tarihin en uzun süre tahtta kalan hükümdarlarından biri olan, "Güneş Kralı" lakabıyla anılan Fransa Kralı XIV. Louis, Versailles Sarayı'ndaki mutlak gücü, sanata ve gösterişe düşkünlüğüyle tanınır. Göz dolduran ihtişamlı hükümdarlar arasında yer alan XIV. Louis, hijyen anlayışıyla herkesi şaşırttı. Kral XIV. Louis’in Hayatı boyunca yalnızca 5 kez banyo yaptı kulaktan kulağa dolaşırken 17. yüzyılda Avrupa saraylarındaki kişisel temizlik alışkanları da dikkat çekiyor.
SUYA GİRMEYE KORKUYOR
Günümüzde birçok kişinin sudan çıkmadığı bir dönemde yaşarken 17. ve 18 yüzyıl Avrupa'sında bu durum çok da uzak görülüyordu. O dönemin tıp otoriteleri ve halk arasındaki yaygın inanış, sıcak suyun ve banyonun vücut gözeneklerini açtığına ve bu açıklıklardan vebanın veya diğer ölümcül hastalıkların vücuda kolayca girebileceğine dayanıyordu. Özellikle veba salgınlarının yarattığı korku, yıkanma eylemini bir sağlık riski olarak görmelerine neden olmuştu.

Hastalıkların yayılmasından korkan Güneş Kralı da banyoya girmekten kaçıyordu. Kralın banyo yerine vücudunu kuru bezle silerek temizlediği belirtirken kolonya ve ağır parfümlerle kötü kokuların bastırılmaya çalışıldığı da kulaktan kulağa dolaşan bilgiler arasında yer alıyor. Versailles Sarayı'nın lüksüne rağmen hijyen eksikliğinin yarattığı ağır kokular, saray yaşamının en bilinen gerçeklerinden biriydi.

PARFÜM VE PERUKLARA İLGİ ARTTI
XIV. Louis döneminde Fransa, parfüm ve peruk kullanımının zirveye çıktığı yer oldu. Kralın ve saraylıların aşırı miktarda parfüm kullanmasının temel nedeni, kişisel temizliğin yetersizliğinden kaynaklanan vücut kokularını gizlemekti. Yine aynı şekilde, saraylıların ve kralın sürekli kullandığı gösterişli, kat kat peruklar da hem modanın bir parçası hem de saçlardaki bit ve kirliliği gizlemenin bir yolu olarak popüler bir hal aldı.
