Türkiye’nin hukuk endeksindeki yeri ve AYM’nin yüksek ‘hak ihlali’ kararları tartışılırken Ayşe Barım, Fatih Altaylı ve CHP İstanbul İl Kurultayı’na ilişkin mahkeme kararları tepki çekti. Hasta olan Barım’ı, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi bıraktı. 27. Ağır Ceza Mahkemesi ise ‘Hasta ama cezaevinde kalabilir’ diyerek tekrar tutukladı. 104 gün sonra hakim karşısına çıkan Altaylı için de tahliye çıkmadı. YSK’nın kararına rağmen İstanbul 45. Asliye Hukuk mahkemesi CHP İstanbul İl Başkanlığı’na atadığı kayyum kararını kaldırmadı.
TUTUKLAMA KARARINDA 'KAÇMA ŞÜPHESİ' GARABETİ
Menajer Ayşe Barım, Gezi olaylarının planlayıcısı olduğu iddiasıyla 8 ay tutukluluğun ardından 32 kilo verdiği ve ağır hasta olduğu için ev hapsi kararıyla tahliye edildi. Geceyi evinde geçiremeden hastaneye kaldırılan Barım için üst mahkeme yeniden tutuklama kararı verdi. Tedavi gördüğü için 'yakalama kararı' 24 saat ertelendi. 'Cumhurbaşkanına tehdit' suçundan 104 gündür hapiste olan gazeteci Altaylı için ise 'kaçma şüphesi' gerekçesiyle tutukluluğun devamı kararı verildi.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KARNESİNE ZARAR VEREN UYGULAMA
Hukuken ‘tedbir’ olarak uygulanması gereken tutuklu yargılamanın fiilen cezalandırmaya dönüştüğünü söyleyen hukukçular uygulamaya tepkili. “Ağır adli kontrol tedbirleri varken tutuklu yargılamak, kamuoyunun gözü önünde olan ve ifadeye çağrıldığı zaman gelebileceklerin ‘kaçma şüphesi’yle tutuklanması Türkiye’de ifade özgürlüğünün durumunu bir kez daha ortaya koydu” denildi. Benzer eleştirileri daha önce MHP’nin hukukçu kurmayı Feti Yıldız da dile getirmişti.
VİCDANLA KARAR VERİN
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, 2012'de bireysel başvuru sisteminin başlamasından bugüne kadar toplam 81 bin 481 hak ihlali kararı verildiğini açıkladı. Özkaya, 2024 yılında da 70 bin başvuruya karşılık 5 bin 551 ihlal kararı verildiğini belirterek hakim ve savcılardan sadece kanun bilgisiyle değil, vicdan hassasiyetiyle görev yapmalarını istedi.
ADİL YÖNETİMİ HAK EDİYORUZ
DEVA Partisi Lideri Babacan, Ayşe Barım’ın serbest bırakıldıktan hemen sonra yeniden tutuklanması ve gazeteci Altaylı’nın tutuklu yargılanması kararını eleştirdi. Babacan, “Bu ülke, birbirinin yüzüne bakacak vicdan sahibi insanlar tarafından adaletle ve merhametle yönetilmeyi hak ediyor” ifadelerini kullandı.

BİR MAHKEME BIRAKIYOR
İstanbul 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen tahliye kararında, Menajer Ayşe Barım hakkında hastalığı göz önünde alınarak ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağı içeren adli kontrol hükümleri uygulanmasına karar verilmişti. Ancak başsavcılık, bu kontrol tedbirlerinin yetersiz olduğunu savunarak itirazda bulundu. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi ‘yeniden tutuklama kararı’ çıkararak yapılan itirazı kabul etti. Mahkeme, Barım’ın tahliyesine neden olan sağlık raporu için “Cezaevinde kalmasına engel değildir” diyerek kararı bozdu. Ancak mahkemenin ‘Hasta ama cezaevinde kalabilir’ kararı verdiği Barım evinde fenalaşınca hastaneye kaldırıldı.
POLİS GÖZETİMİNDE TEDAVİ: Yetkililer, menajerin tedavisinin polis gözetiminde sürdüğünü açıkladı. Amerikan Hastanesi’nde yatan Barım’ın doktorunun, planlanan tetkikler yapılmadan Barım’ın bırakılamayacağını belirtmesinin üzerine bu karar alındı. Barım’ın hastanede yatmasının nedeni doktoru tarafından planlanan ve yapılmasının hayati önem taşıdığı Transözofageal Ekokardiyografi işlemi. Bu işlem kısaca kalp endoskopisi olarak biliniyor. Bu işlemde kalp içeriden görüntüleniyor ve izlenecek tedavi yöntemi belirleniyor. Mahkeme kararına göre, Barım en yakın zamanda cezaevine teslim edilecek.
FATİH ALTAYLI DA BIRAKILMADI: Barım’dan sonra durumu merakla beklenen Gazeteci Fatih Altaylı da 104 gün sonra Silivri Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşmasına çıktı. Mahkeme, kaçma şüphesi ve tutukluluğun ölçülü olması gerekçesiyle Altaylı’nın tutukluluğuna devam kararı verdi ve duruşmayı 26 Kasım’a erteledi. Jandarma eşliğinde duruşma salonuna getirilen Altaylı,savunmasına “Silivrimize hoş geldiniz” sözleriyle başladı. Sözlerine şöyle devam etti: “Silivrimize diyorum çünkü kısa sayılmayacak bir süredir Silivri’de, yüksek güvenlikli bir cezaevi hücresindeyim. Bütün bir yazı burada geçirdim, sonbaharı burada karşıladım.”
LİNÇ EDİLDİM, TUTUKLANDIM: “Sayın Cumhurbaşkanı’nı tehdit ettiğim iddiasıyla yargılanmak üzere karşınızda bulunmak beni hem çok şaşırtıyor hem de çok üzüyor” diye konuşan Altaylı, suçlandığı konuşmasına dair savunmasında şunları söyledi: “Sayın mahkeme heyeti, 2,5 - 3 dakikalık son derece iyi niyetli bir konuşmanın içinden 15 - 20 saniyelik bir bölümün kesilmesi ile bir sosyal medya lincine maruz kaldım ve Silivri’de küçük bir hücreye atıldım. O iki buçuk dakikayı lütfedip izleyen herkes, herhangi bir tehdit kastımın olmadığını görecek, anlayacaktır. ‘Türk halkı sandığı sever’ diye başlayıp öyle bitiriyorum. Demokratik bağlılığın Türk halkının iliklerine işlediğini anlatıyorum.”
HUKUKA AYKIRI BİR KARAR: Karar sonrası açıklama yapan Altaylı’nın avukatı TBB Başkanı Erinç Sağkan “Mahkeme bize göre tamamen hukuka aykırı şekilde kaçma şüphesi gibi somut bir delile dayandırılmayan, basmakalıp bir gerekçeyi tekrarladı. 104 gündür ortada hiçbir suç unsuru olmayan beyanına dolayı tutuklu olan Altaylı’nın 45 gün sonraki mahkemeye kadar tutuklu kalması gibi hukuki bir garabeti ortaya çıkaracaktır. Yargı sistemini tekrar hukukun üstünlüğü sitemine getirme gayreti içerisindeyiz” dedi.
AYŞE BARIMA’A YAPILAN İŞKENCEDİR
Ayşe Barım ve Fatih Altaylı’ya ilişkin mahkeme kararlarına siyasetçilerden ve hukukçulardan tepki yağdı. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu: “Fatih Altaylı gibi ifadeye çağrıldığı zaman gelecek, kamuoyunun gözü önündeki insanların gözaltına alınması ve ‘kaçma şüphesi’ iddiasıyla tutuklanması Türkiye’de ifade, düşünce ve basın özgürlüğünün durumunu bir kez daha ortaya koyuyor.” CHP Milletvekili Utku Çakırözer: “Onlarca gazeteci, siyasetçi, hak savunucusu haksız hukuksuz zindanda!” CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır: “Daha üç saat önce görüntülü konuştum; utanmaz sıkılmaz arsız insanlar; bu halde bir insanı tekrar tutukluyorsunuz! Bu yaptıklarınızın hesabını mutlaka vereceksiniz!” CHP Grup Başkanvekili Murat Emir: “Ayşe Barım 250 günden fazla hukuksuzca tutuklu kaldı… ağır hasta, 32 kilo kaybetti, defalarca bayıldı… Ayşe Barım’ı içeride öldürmek mi istiyorsunuz?” CHP Milletvekili Gamze Taşcıer : “Kimse çıkıp ‘ülkemizde işkence yoktur’ demesin. Ayşe Barım’a yapılan zulümdür, işkencedir. Tutuklama, hukuken yalnızca bir tedbirdir; ancak bugün gördük ki fiilen bir cezalandırma aracına dönüştürülmüştür.” CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci: “Ayşe Barım’ın evinde olmasına sadece bir gün tahammül edebildiler. Ağır adli kontrol tedbirleri varken yeniden tutuklama kararı vermek; Barım’ın özgürlüğünü iktidarın ajandasına kurban etmektir.”
TÜRKİYE ADALET VE MERHAMETLE YÖNETİLMEYİ HAK EDİYOR
Barım ve Altaylı kararlarına ilişkin DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da bir paylaşım yaptı. ‘Bu ülke, adaletle ve merhametle yönetilmeyi hak ediyor’ diyen Babacan şunları söyledi: “Haksız ve hukuksuz olarak tutuklu yargılandığına inandığım Gazeteci Fatih Altaylı’nın bugünkü duruşmada serbest bırakılmasını dilerken ağır sağlık sorunları yaşayan Ayşe Barım’ın serbest bırakıldıktan hemen sonra yeniden tutuklanmasının hepimizin içini sızlattığını ifade etmek istiyorum. Bu ülke, birbirinin yüzüne bakacak vicdan sahibi insanlar tarafından adaletle ve merhametle yönetilmeyi hak ediyor.”
