KARAR’ı ziyaret eden İBB Başkanı, yazarlarımızın sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ‘Ülkede her konuda bir kişi karar veriyor. Biz ise kapsayıcı bir dönem vaat ediyoruz’ dedi. Bütün muhalif kesimler ile görüşeceğini söyleyen İmamoğlu, her alanda ehil isimlerle çalışacaklarını belirterek ekledi: Hem politika hem de kadro hazırlığımız tamam.
BU SEÇİM ÜLKENİN GELECEĞİ MESELESİ
İmamoğlu seçimler için ‘Bu Erdoğan’ı yenme meselesi değil. Ülkenin geleceği için zaten bu iktidara kaybettirmek zorundayız. İddialı söylüyorum, AK Parti’ye oy verenler bile 7-8 ay sonra ‘İyi ki partimiz kaybetmiş’ diyecek’ dedi. İyileşme, düzelme, moralin arttığı bir dönem vadettiklerini belirten İBB Başkanı ‘Elbette kendimi hazır hissediyorum ama Ekrem İmamoğlu şahsında hazırlıktan bahsetmiyorum. Geniş bir hazırlıktan, kapsayıcı bir yönetim modelinden bahsediyorum’ ifadesini kullandı.
KAPSAYICI YÖNETİM VAAT EDİYORUZ
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini eleştiren İmamoğlu, ‘Bugün her şeye tek kişi karar veriyor. Biz ise kapsayıcılık vaat ediyoruz. Tek kişilik yönetimi tarihe gömmek istiyorum ki demokrasi var olsun. Bunun altını çizmek lazım’ dedi. ‘Muhafazakarları, milliyetçileri, en soldaki partileri ve muhalif duruşu olan tüm sivil toplum kuruluşlarını bu süreçte dinleyeceğiz’ vurgusu yaptı. ‘Modelimizi milletin önüne koyduğumuzda bütün muhalif kesimleri bu çatının altına çekeceğimizi düşünüyorum’ diye belirtti.
BU ÜLKENİN YÖNETİMİNE TALİBİM
İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı aday adayı olan İmamoğlu “Ülkede her konuda bir kişi karar veriyor. Biz ise kapsayıcı bir dönemi vadediyoruz. Toplumun bütün muhalif kesimleri ile görüşeceğim. Çok değerli hazırlıklarımız var. Tozlu, taşlı ve engebeli bir yol var. Kendimden çok bu milletin evlatlarına güveniyorum” diye konuştu.
stanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Mart’ta yapılacak önseçim sürecinin ardından CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı unvanını alacak. Kritik gün yaklaşırken İmamoğlu dün KARAR’ı ziyaret ederek yöneticilerimiz ve yazarlarımızın sorularını yanıtladı. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan İmamoğlu, hakkında açılan davalardan adaylık sürecine hedeflerinden terörle mücadeleye kadar çarpıcı açıklamalar yaptı. İmamoğlu’nun sorularımıza vermiş olduğu yanıtlar şöyle...
TEK KİŞİ YÖNETİMİ BİTECEK
Kendinizi bu sınava hazır hissediyor musunuz? Sayın Erdoğan’ı yenme duygusu taşıyor musunuz?
Bu seçim, Erdoğan’ı yenme meselesi değil. Ülkenin geleceği için zaten bu iktidara kaybettirmek zorundayız. Sorun, Erdoğan’ı yenme meselesini çoktan aştı. Ülkenin mutlak kader anı. AK Parti’ye oy verenler bile 7-8 ay sonra “İyi ki partimiz kaybetmiş” diyecek. Öyle bir iyileşme, düzelme, moralin arttığı bir dönemi vadediyoruz. Kendimi elbette hazır hissediyorum ama bizatihi Ekrem İmamoğlu şahsında hazırlıktan bahsetmiyorum. O kadar kapsayıcı bir yönetişim modelinden bahsediyorum ki; tam da bugünün tersi. Bugün zaten ülkenin köşeye sıkışmış olduğu bir pozisyon var. Tek kişi her konuda karar veriyor. Bir kişinin inisiyatifi söz konusu. Biz ise tam aksine çok kapsayıcı bir dönemi vadediyoruz. Türkiye’nin gerçekten altından kolaylıkla kalkabileceği bir dönem olacak. Çünkü, güçlü bir insan kaynağına sahibiz. Dünyanın her yerinden. olağanüstü bir fedakârlıkla en güçlü konumlarını bırakıp bu ülkeye hizmet etmek isteyen yüzlerce insanla tanışıyoruz. Ben kendimden çok bu milletin evlatlarına güveniyorum. Ben tabii ki bu ülkenin yönetimine talibim. Ama her şeyi bilen Ekrem İmamoğlu olarak değil. Tek kişilik yönetimi tarihe gömmek istiyorum ki; bir daha filizlenmesin. Bu ülke, demokrasiyle var olsun. Bunun altını çizmek lazım.
İmamoğlu, Karar gazetesi patronu Mehmet Aydın, Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Kiras, yazarları Mustafa Karaalioğlu, Taha Akyol, Yıldıray Oğur, Elif Çakır, Ahmet Taşgetiren, İsmet Berkan ve Akif Beki’nin sorularını yanıtladı.
ÖNCE DİNLEYECEĞİZ
Muhalefetin tabanıyla buluşmaktan bahsettiniz... Bunu biraz açar mısınız? Nasıl bir şey geliştireceksiniz?
Cumhurbaşkanı adaylığımız netleştiği an itibariyle Genel Başkanımızın da bilgisi dahilinde siyasi partilerin liderlerini ziyaret etmekle işe başlayacağız. Özellikle muhalif duruşu olan sivil toplum kuruluşlarını; sisteme, düzene, bugünkü rejime inanmayan kurum, kuruluşlara dönük çok geniş çaplı bir iletişim olacak. Önce dinleyeceğiz. Bizim nasıl bir Türkiye taahhüdümüz var?... Bu mekanizmayı kurarken de önce onları dinlemekten yana olduğumuzu anlatacağız. Ders vermek gibi niyetimiz yok. Muhafazakar kesimi temsil eden muhalif siyasi partiler de var, en sol kanatta yer alan muhalif siyasi partiler de... Kürt vatandaşlarımızı ağırlıklı temsil siyasi partiler de var, milliyetçi partiler de... Ayrıca bunların dışında çeşitli kuruluşlar mevcut. Yani çok bağımsız, çok müstakil durum. Tavrını ortaya koymuş, farklı görüşlerde çok yönlü bir tarama, çok yönlü bir müzakere. 3-4 senedir ülke politikalarına yönelik çok değerli hazırlıklarımız var. Bunların olgunlaşmış hali, kurultayda parti programına dönüşecek. Daha sonra bizlerin çalışmasıyla harmanlanacak. Bir ülke politikaları metni oluşturmak çabasındayız. Vatandaşlara sunma arzusundayız. İyi çalışma modelini ve kadroları milletin önüne koyduğumuzda bütün muhalif kesimleri bu çatının altına çekeceğimizi düşünüyorum. Kimseye asfalt yol sözü vermiyorum. Tozlu, taşlı ve engebeli bir yol var. Ama her şeye rağmen bu yol sürülecek.
TÜSİAD’a gidecek misiniz?
TÜSİAD’a da MÜSİAD’a da gideceğim. 2019 seçimlerinden sonra defalarca talep etmeme rağmen MÜSİAD ile görüşemedim. Yani biz adım atmayan değil, onu kabul etmekten çekinen bir durumla karşı karşıyayız. O bakımdan biz onların da konumuna ve kurumuna saygı duyarak hepsiyle görüşeceğiz.
Diploma soruşturmasında neyi göze aldılar? Nereye kadar gidebilirler?
Ben kimin ne yaptığına değil de kimin ne yaptırdığına bakıyorum. Meseleyi oradan okuyorum. Bu konuda bir tahmin yaparsak, milleti tanımıyoruz anlamına gelir. Bizim milletimiz buna müsaade etmez. Bu millet, siyasi zalimlik yaşayan birisi varsa yanında yer alır ve karşısındakini de asla affetmeyen bir tavrı vardır. Ben öyle akıllarındaki bir seviyeye taşıyacaklarını sanmıyorum.
Geldiğinizde yolsuzluk dosyaları tespit etmiştiniz. Son durum ne?
Hiçbir şey olmadı. “Bunları biz soruşturacağız” deyip dosyaların üstüne oturdular. Hiç biriyle ilgili hamle yapmadılar. 33 tane dosyamız var, on milyarlarca liralık iş ama adım atılmadı.
BARIŞIN FORMÜLÜNÜ BİLİYORUM
Yeni çözüm sürecini yorumlayan İmamoğlu “Bu ülkede barışın nasıl tesis edileceğinin formülünü İstanbul’dan biliyorum. Son adımı büyük bir olgunlukla izleyebiliriz. Ama sonuçta konuşan MHP ve Öcalan var; konuşmayan da iktidar...” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Öcalan’ın çağrısı sonrası yeni bir aşamaya evrilen sürece dair şunları söyledi: “Bu ülkede barışın nasıl tesis edileceğinin formülünü İstanbul’dan biliyorum. Türkiye’de şu an en çok Kürt nüfusa sahip şehir İstanbul. Ben, o insanların kendi partisi aday göstermesine rağmen neredeyse tamamının oyunu aldım. Bugün atılan her iyi adımı, büyük bir olgunlukla izleyebiliriz. Ama sonuçta konuşan iki taraf var. Konuşması gereken ama hiç konuşmayan bir merkez var. Yani konuşan MHP ve Öcalan. Konuşmayan da iktidar... Dolayısıyla güven duyma sorunu söz konusu. Biz daha kapsayıcı, daha toplumsal zeminde, daha hak hukuk çerçevesinde, Kürt sorununun tarifi içinde duran hangi maddeler varsa onların çözümüyle alakalı samimi, gerçek ve cesur bir yol haritası sunmaya da hazırız. Geçmişten bugüne birçok çalışmamız var.”
Sürece temkinli yaklaşan İmamoğlu “Milletin başka hassasiyetleri de var. Onların da konuşulduğu, korunduğu, kollandığı bir merkezde sürecin yönetilmesi gerekir. On binlerce şehit verildi. Aileler yaralı. Mesele, çok sağlıklı bir şekilde yönetilmeli. Odağında siyasi hesap varsa endişe ediyorum. Eğer genel seçimi kazanma stratejisi ya da sadece bir anayasa değişikliği stratejisi söz konusu ise baştan arızalı. Bu tamamen partiler ve siyaset üstü bir durum. Şeffaf bir adım atılmalı. Ama üzülerek ifade edeyim ki çok şeffaf olmayan, sıkıntı doğurabilecek gizemli bir süreç yürütülüyor” şeklinde konuştu.
