ESMAGÜL KOÇAK
Marmara Bölgesi’ndeki deprem riski sıcaklığını korurken, Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş, beklenen Marmara depremine dair dikkat çeken açıklamalara imza attı. Özellikle İstanbul’un 7 büyüklüğünün üzerindeki bir depreme hazır olması gerektiğini vurgulayan Bektaş, son verilerin bu beklenen depremin her an meydana gelebileceğini gösterdiğini aktardı.
Depreme dair yapılan değerlendirmelerde halk tarafından sık sık karıştırılan bir konuya açıklık getiren Prof. Dr. Bektaş, deprem riski ile deprem tahmininin ayrı çalışmalar olduğunu; İstanbul’un deprem riski yüksek bir il olduğunu ve bunun inkar edilemez bir bilimsel gerçek olduğunu vurguladı.
“TARİHİ DEPREMLER BİZE FİKİR VERİR”
İstanbul’da geçmişte yaşanan büyük depremlere dikkat çeken Bektaş, “Tarihi depremlerin yeri ve şiddeti tartışmalı da olsa, bu depremler bize fikir verir. Örneğin, 1766 depremi hâlâ net olarak nerede gerçekleştiği konusunda tartışma konusu. Kimileri bu depremin Kumburgaz açıklarında, kimileri Adalar civarında olduğunu söylüyor. Bu belirsizlikler tarihsel kaynakların eksikliğinden kaynaklanıyor,” dedi.
FAY HATTI UYDU VERİLERİYLE TAKİP EDİLİYOR
Marmara Denizi’ndeki ana fay hattındaki davranışların uydu verileriyle takip edildiği bilgisini veren Bektaş, “Kuzey Anadolu Fayı, yılda 25 milimetrelik hareket yapıyor. Bu hareketin nerede serbestçe devam ettiği, nerede ‘takıldığı’ ve enerji biriktirdiği artık modern yöntemlerle analiz edilebiliyor. Biz bu verilerle olası depremleri daha doğru tahmin etmeye çalışıyoruz.” Dedi.
23 NİSAN 2025 DEPREMİ BEKLENENİN ALTINDA GERÇEKLEŞTİ
23 Nisan 2025 tarihinde Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremi anımsatan Bektaş, bilim insanlarının bölge için 7.2 büyüklüğünde bir deprem beklentisi olduğunu, ancak bu beklentiden 32 kat daha düşük enerjide bir depremin gerçekleştiğini söyledi.
Prof. Dr. Bektaş, “Silivri açıklarında beklenen büyüklükte bir deprem olmadı. Bu da gösteriyor ki fay hattı burada ‘krip’ dediğimiz bir davranış sergiliyor. Yani fay enerjiyi biriktirmeden yavaş yavaş sürtünerek harcıyor. Bu da büyük bir deprem olasılığını azaltıyor.” Diye konuştu.
“FAY ENERJİYİ BİRİKTİRMEK YERİNE SÜREKLE HARCIYOR”
Son dönemlerdeki uluslararası araştırmaların, Marmara bölgesindeki fay hattının batıdaki Ganos Fayı ile doğudaki İzmit Fayı gibi davranmadığını saptadığını belirten Prof. Dr. Bektaş, durumla ilgili şu ifadelere yer verdi:
“Bugün gördüğümüz kadarıyla Marmara’nın merkezinde yer alan fay segmentleri büyük deprem üretme kapasitesine sahip değil. Bu alanlarda ‘krip’ davranışı yaygın. Yani fay enerjiyi biriktirmek yerine sürekli harcıyor.”
HAZIRLIKLAR EN KÖTÜ SENARYOYA GÖRE YAPILMALI
Nerede, ne zaman, ne büyüklükte bir deprem olacağının bilinemeyeceğinin altını çizen Bektaş, bu yüzden en kötü senaryoya hazırlanılması gerektiğini vurguladı:
“Bilimsel olarak Marmara’da 7 büyüklüğünden küçük depremler daha olası gibi görünse de, yapılaşma ve afet hazırlıkları 7’nin üzerindeki bir depreme göre yapılmalıdır. Can ve mal güvenliği için riskin en üst düzeyi üzerinden hazırlık yapmak gerekir.”
