Jeoloji uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş, Marmara Denizi'ndeki fay hatlarına ilişkin yapılan deprem senaryolarına bilimsel veriler ışığında itiraz etti. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Bektaş, bazı fay segmentlerinin kilitli olmasının tek başına büyük deprem üretme kapasitesi anlamına gelmediğini vurguladı.
Prof. Dr. Bektaş’a göre, bir fayın deprem üretme potansiyeli yalnızca uzunluğuna değil, aynı zamanda kilitlenme alanının derinliğine (eni) bağlı. Bu bağlamda örnek olarak verilen 17 kilometre derinliğe kadar tamamen kilitli faylar, 1999 İzmit (Mw 7,4) ve 1912 Şarköy (Mw 7,4) depremleri gibi büyük depremleri açıklayabiliyor.
KİLİTLİ DEMEKLE 7,6 DEPREM ÜRETEMEZSİNİZ
— Prof. Dr. Osman Bektaş (@profobektas) September 17, 2025
Deprem büyüklüğü fayın kilitlenme alanının ( eni-derinliği ) büyüklüğüne bağlıdır.
1999 Îzmit 7,4 TAM KİLİTLİ ( 0-17 km ).
1912 Şarköy 7,4 TAM KİLİTLİ ( 0-17 km ).
Kumburgaz Fayı SIĞ KİLİTLİ ( 0-3 km ).
Avcılar Fayı SIĞ KİLİTLİ
Ancak Marmara Denizi içindeki bazı fay segmentlerinin kilitlenme özellikleri bu büyüklükte depremleri desteklemiyor. Bektaş, Kumburgaz Fayı’nın yalnızca 0–3 km aralığında sığ kilitli, Avcılar Fayı’nın ise 0–1 km kilitli olduğunu belirtti. Avcılar Fayı’na ilişkin bu veri, 2016 tarihli Diao çalışmasına dayandırıldı.
Orta Marmara Fayı'nın 8–11 km arasında “derin kilitli” olduğuna dikkat çeken Bektaş, ayrıca Adalar Fayı’nın ise kilitlenme derecesi çok düşük ve zayıf bir fay olduğunu ifade etti. Bu değerlendirme ise Pınar’ın 2016 tarihli çalışmasına atıfla paylaşıldı.
Bilimsel literatürden örneklerle görüşünü temellendiren Bektaş, yalnızca kilitli olduğu belirtilen bir fayın, büyüklüğü 7’nin üzerinde bir deprem üreteceğini varsaymanın yanlış olacağına işaret etti.
“Deprem enerjisi büyüklüğü, kilitlenme derecesi büyüklüğü ile artar. Adalar Fayı’nın kilitlenme derecesi çok küçük olup, zayıf faydır” diyen Bektaş, değerlendirmesini şöyle tamamladı:
“Ana Marmara Fayı'nın üreteceği deprem büyüklüğü 7’den küçüktür.”
