ESMAGÜL KOÇAK
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, 10 Ağustos'ta Balıkesir Sındırgı'da meydana gelen ve ardından 5 binden fazla artçı sarsıntıyla devam eden depremler serisini değerlendirdi. Son olarak bugün İzmir ve İstanbul dahil birçok ilden hissedilen 5.1 büyüklüğündeki depremin ardından, bölgedeki fay hatlarının yapısını inceleyerek önemli açıklamalarda bulundu.
SINDIRGI DEPREMLERİ VE BÖLGENİN FAY HARİTASI
Prof. Dr. Üşümezsoy, Balıkesir'deki depremlerin ardından artçı sarsıntıların bu denli yoğun olmasının, bölgedeki aktif fay yapısıyla ilgili olduğunu belirtti. YouTube kanalında yayınladığı harita analizinde, Manisa Spil Dağı'ndan başlayıp Denizli'ye kadar uzanan fay hattının, Ege'nin en derin ve en aktif fay hattı olduğunu vurguladı.
MANİSA-DENİZLİ FAY HATTI TEHLİKESİ
Üşümezsoy, bu büyük fay hattını şu şekilde tanımladı:
Manisa Spil Dağı ve Salihli Fayları: Manisa'nın doğusunda yer alan ve Salihli, Turgutlu, Alaşehir'den geçen bu fay hattının, 1969'daki 6.9'luk depremle kırıldığını hatırlattı.
Sarıgöl ve Buldan Hattı: Fay hattı, Alaşehir'den sonra Sarayköy ve Buldan'a doğru güneye ilerleyerek, beş büyüklüğündeki depremlerin yaşandığı alanlara ulaşıyor.
Denizli Fayları: Hattın devamında, Pamukkale ve Bozkent gibi Denizli'nin önemli bölgelerinden geçen faylar, Ege Bölgesi'nin güneyini tam ortadan ikiye ayırıyor.

BU FAY HATTI ANADOLU'DAN KOPUYOR!
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un analizine göre, bu fay hattı bir çember şeklinde Anadolu levhasından ayrılarak Kuzeybatı Anadolu'yu koparan bir yapıya sahip. Bu durum, Manisa'dan Denizli'ye kadar uzanan bu hattın neden sürekli aktif olduğunu ve yüksek deprem potansiyeli taşıdığını açıklıyor.
BALIKESİR DEPREMLERİ İKİNCİ PLANDA KALDI
Üşümezsoy, bölgedeki asıl tehdidin Manisa-Denizli hattı olduğunu vurgulayarak, Balıkesir'deki artçı depremlerin, bu hattın yanında ikincil bir öneme sahip olduğunu belirtti. Uzman, Aydın-Küçük Menderes ve Büyük Menderes faylarının da tektonik aktivite açısından daha az risk taşıdığını ifade etti.
