Sel felaketi için suç duyurusu: Dere yataklarını imara açmışlar

Sel felaketi için suç duyurusu: Dere yataklarını imara açmışlar

Depremin vurduğu Şanlıurfa bir de sel felaketiyle mücadele ediyor. 16 kişinin hayatını kaybettiği kentteki dere yatağının yakınına inşa edilen yapılar ise eleştirilerin odağında. CHP'li vekil Tanal da Şanlıurfa'daki felakette ihmal ve sorumluluğu bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulundu.

Maraş depremlerinde ağır hasar alan Şanlıurfa, 15 Mart'ta da sel felaketiyle karşı karşıya kaldı. Kentin en ünlü yapılarından olan Abide Kavşağı'na ise Cavsak Deresi'nin taşmasıyla su doldu. Göle dönen kavşakta 8 kişi yaşamını yitirirken kent genelindeki can kaybı 16'ya çıktı. Şanlıurfa'da dere yatağı yakınlarına inşa edilen yapılar ise uzmanların tepkisini çekti.

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da Şanlıurfa için harekete geçti ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, Şanlıurfa Valiliği’nin, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin, Eyyübiye Belediyesi, Haliliye Belediyesi, Karaköprü Belediyesi ve diğer ilçe belediyelerinin, Devlet Su İşleri’nin, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün savcılık tarafından tespit edilecek yetkililerinin, “Genel Güvenliğin Tehlikeye Sokulması”, “Sel Ve Taşkına Sebep Olma”, “Görevi İhmal ve Kötüye Kullanma”, “Taksirle Ölüme Sebebiyet Verme” suçlarından cezalandırılmalarını talep etti.

YETERİ KADAR UYARILMADI

Tanal, suç duyurusu dilekçesinde, 14 Mart 2023 tarihi itibariyle başlayan yoğun yağışların Şanlıurfa ilinde özellikle Eyyübiye, Haliliye ve Karaköprü ilçelerinde sel baskınlarına sebep olduğunu, 16 kişinin yaşamını yitirdiğini, 1 kişinin arandığını, bölgede bulunan onlarca evin zarar gördüğünü, hayvanların telef olduğunu, ahırların yıkıldığını, tarım alanlarının kullanılamaz hale geldiğini, oluşan toplam zararın soruşturma aşamasında daha da netlik kazanacağını hatırlattı. Dilekçesinde meydana gelen olayın sıradan bir doğal afet olduğunu, zararların da olağan olduğunu söylemenin olanaksız olduğunu vurgulayan Tanal, “Öyle ki can ve mal kayıplarının oluşumunda çok ciddi ihmaller dikkat çekmektedir. Olay öncesinde kuvvetli yağış ve sel ihtimali olduğu Meteoroloji tarafından tespit olunmuşsa da buna ilişkin duyurular etkin biçimde yapılmamış, zararın önüne geçebilecek bilgilendirmeler sağlanmamış, tedbirler alınmamıştır” değerlendirmesini yaptı.

dere.jpg

'ÖNERİLER DİKKATE ALINMADI'

Tanal dilekçesinde, Abide Kavşağı, dere yataklarına ilişkin gerekli önlemlerin alınmamasının, daha önce Şanlıurfa Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nün İl Afet Risk Azaltma Planı tarafından sunulan raporun ve 2006 yılında Coğrafi Bilimler Dergisi’nde yayımlanan, Prof. Dr. Mehmet Sait Şahinalp tarafından kaleme alınan “Şanlıurfa Şehri’nin Kuruluşuna Etki Eden Etmenler” başlıklı makalenin dikkate alınmamasının, dere yataklarının ve tehlike arz eden bölgelerin rant uğruna imara açılmasının, gerekli acil durum planlarının yapılmamasının, inşaat ve jeoloji uzmanlarından yararlanılmamasının zararın doğmasında ve büyümesinde büyük etki sahibi olduğunu kaydetti.

Şanlıurfa Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından hazırlanmış “İl Afet Risk Azaltma Planı” ile bölgedeki yaşanmış ve yaşanabilecek afetlere dikkat çekildiğini, çok çarpıcı tespitler yapıldığını aktaran Tanal, “Plandaki bilimsel ve teknik önerilerin dikkate alınmaması dahi başlı başına bir ihmaldir” ifadesini kullandı.

Yine ilgili planda Şanlıurfa ilinde yaşanabilecek afetlere çeşitli haritalara ve teknik değerlendirmelere yer verilerek alınması gereken önlemler açıklandığını dilekçesinde işleyen Tanal, ayrıca planda Cavsak, Karakoyun ve Sırrın Derelerine dikkat çekildiğini, Şanlıurfa Valiliği tarafından rapor hazırlanmasına ve devletin ilgili kurumları tarafından yaşanılan felaketin öngörülmesine rağmen tedbir alınmamasının kabul edilemez nitelikte olduğunu vurguladı.

Tanal, hazırladığı suç duyurusu dilekçesinde, makalelerde ve Şanlıurfa tarihinin kaleme alındığı hemen her yazıda Şanlıurfa ilinin milattan bu yana bol su kaynaklarına sahip olduğu ve sel felaketlerinin yaşandığının defaatle dile getirildiğini anımsattı.

kavsak.jpg

KEŞİF VE BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ TALEBİ

Sel felaketlerinin her daim dile getirilmesine rağmen yetkililer tarafından hiçbir önlem alınmadığına ve hatta rant uğruna dere yatakları ve tehlikeli bölgelerin imara açıldığına dilekçesinde yer veren Tanal, “Sayın Cumhuriyet Başsavcılığınca Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin imar planları celp edilerek keşif ve bilirkişi incelemeleri yaptırılması halinde iş bu dilekçe ile ileri sürülen iddialar ispatlanabilecektir. Yapılacak bu soruşturma işlemleri ile birlikte insan hayatını tehlikeye atan imar planları ve riskli bölgelerde inşaat yapılmasına izin veren il/ilçe belediyeleri ile ilgili diğer kurum yetkilileri ve hukuka aykırı inşaatlar yapanlar ile iş bu inşaatların onaylanmasında imzası bulunan devlet yetkilileri ile ilgisi bulunduğu tespit edilen üçüncü kişilerin cezalandırılması hukuka uygun olacaktır” ifadelerini kullandı.

'ALAYLI ÜSLUPLA YANIT VERİLDİ'

Sel felaketinde Şanlıurfalı vatandaşlara mezar olan şehir merkezindeki Karakoyun Deresi’nin temizlenmesi, ıslah edilmesi, Karakoyun Deresi’nin etrafının daraltılmaması için yıllardan beri Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ile diğer yetkili kurumları uyardığını dilekçede vurgulayan Tanal, “Ancak uyarılarımız dikkate alınmadığı gibi sosyal medya üzerinden alaylı bir üslupla tarafımıza yanıt verilmiştir” diyerek, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül ile diğer yetkililerin kendisine verdiği yanıtları dilekçe ekinde savcılığa sundu.

DERE YATAKLARI VE TARIM ARAZİLERİ YAPILAŞTI

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, ilgili ilçe belediyeleri ve kamu kurumlarının, hizmet kusurundan kaynaklı can ve mal kaybından sorumlu olduğunun altını çizen Tanal, şöyle devam etti:

“Su taşkınlarına karşı altyapı iyileştirilmemiştir. Yağmur sularının kanalizasyon şebekesine çekmek için kullanılan mazgallar temizlenmemiştir. Dere yatakları temizlenmemiştir. Dere yatakları daraltılmış, dere yataklarının yapılaşmaya açılmasına, betonlaştırılmasına izin verilmiştir. Selden en fazla etkilenen Şanlıurfa’nın merkez ilçeleri Karaköprü, Haliliye ve Eyyübiye’de tarım arazileri, bağ ve fıstık bahçeleri, imara açılarak tahribatın etkisinin artmasına yol açılmıştır.”

BEYAZGÜL’ÜN ‘DERE YATAĞI’ İTİRAFI

Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül’ün olası bir ikinci sel baskını kapsamında 18 Mart 2023 tarihinde paylaştığı Twitter mesajında, dere yataklarına ev inşa edildiği itirafında bulunduğunu belirten Tanal, Beyazgül’ün ilgili Twitter mesajında, “Meteorolojiden elde edilen verilere göre kuvvetli sağanak yağış beklenen şehrimizde dere yatağında ve bodrum katlarda olan hemşehrilerimizin sel ve baskınlara karşı dikkatli olması önem arz etmektedir” ifadelerini kullandığını hatırlattı.

'SİYASİ MÜDAHALEYLE DEĞİŞTİRİLDİ'

CHP’li vekil Mahmut Tanal, suç duyurusu dilekçesinde, Şanlıurfa’nın en merkezi noktasında yer alan Abide Kavşağı’ndaki proje değişikliğinin, felakete yol açtığı yönünde ciddi iddiaların mevcut olduğunu, bu iddialara ilişkin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması talebiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi sunduğunu anlattı.

'RANT UĞRUNA CANLAR GİTTİ'

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, “Abide Kavşağı olarak adlandırılan altgeçit tamamen sular içerisinde kalmış ve Cavsak Deresi 8 kişinin ölümüne sebep olmuştur. Söz konusu bölgeye altgeçit ve üstgeçitler yapılması tehlike arz ederken ilgili yetkililerce bu tehlike dikkate alınmamış ve can kaybına sebebiyet verilmiştir. Söz konusu altgeçit ve üstgeçitlerin rant uğruna yapıldığı iddiaları bölgedeki vatandaşlar tarafından dile getirilmektedir. Bilhassa iş bu hususta Sayın Cumhuriyet Başsavcılığınızca gerekli soruşturmaların yapılmasını talep etmekteyim.” dedi.

İMAR PLANLARINDAKİ USULSÜZLÜKLER

“Sayın Cumhuriyet Başsavcılığınca yukarıda yer verilen ve sel felaketinden etkilenen olaylarda imar, yapım, yapım izni, altyapı, periyodik bakım ve onarımlar araştırılarak yetkililerin tespiti ve cezalandırılması amacıyla soruşturma işlemleri yürütülmesi hukuka uygun olacaktır.” diyen Tanal, şu ifadeleri kullandı:

“Bölgede imar planları yapılırken, inşaat izinleri verilirken ve inşaatlar yapılırken 4373 sayılı Taşkın Sulara Ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanunu ve 03.05.2019 Tarih ve 30763 Sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Taşkın ve Rüsubat Kontrolü Yönetmeliği hükümlerine aykırı hareket edilmiştir. Ayrıca bölgede kanunla belirlenen önlemler alınmamış, istinat duvarları örülmemiş, dere yatağının taşma ihtimali hesaplanmamıştır. Bu durumları gözetmeyen kamu görevlilerinin meydana gelen zarardan sorumlu olduğu izahtan varestedir.”

'KAYIPLARDAN SORUMLULAR'

Dilekçede Türk Ceza Kanunu’nun “Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” başlıklı 170. Maddesini hatırlatan Tanal, “Sel felaketi meydana gelen Şanlıurfa ilinde olası bir afet durumu gözetilmeksizin imar planları yapılması, bölgede planlama yapılmaksızın inşaata başlanması, olası afet risklerine karşı önlem alınmaması, su kanallarının ve istinat duvarlarının açık tehdide rağmen örülmemiş olması idarenin ve yetkililerin kusurlarını gözler önüne sermektedir. Bu faaliyetleri gerçekleştirmekle ve denetlemeleri yapmakla görevli kamu personelinin yaşanan mal ve can kayıplarından sorumlu olduğu aşikardır” bilgisini aktardı.

MGM UYARISI DETAYI

Türkiye’de hava tahminlerinde bulunmakla görevli bulunan kuruluş olan Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 13 Mart 2023 gününden başlayarak yaptığı açıklamada bölgede kuvvetli sağanak ve sel ihtimali bulunduğunu yalnızca internet sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden duyurduğunu dilekçesinde anımsatan Tanal, fakat bu duyurunun yeterli olmadığını kaydetti.

4 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Meteoroloji Genel Müdürlüğü hakkındaki yirminci bölümünde yer alan “Görevler” başlıklı 262. Maddesinin, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün lüzumlu bilgileri sadece duyurmasını değil, “halkın yararlanabileceği tarzda” yayınlamasını öngördüğünü dile getiren Tanal, şunları vurguladı:

“Selin vurduğu bölgenin bazı köylerinde içme suyu hattının dahi getirilmemiş olduğu gözetildiği zaman bölgede her evde internet olmasını, bölge halkının internetten hava durumunu gün gün takip etmesini beklemek hayatın olağan akışına aykırıdır. Bölgede cami hoparlörü, muhtarlıklar aracılığı ile duyuru, belediye araçları ile yayın gibi birçok alternatif varken yalnızca internet yayını ile yetinilmesi mevzuatta geçen görev tanımına aykırıdır. Bu konuda gerekirse Valilik, Kaymakamlıklar, Emniyet Güçleri, İdari makamlar ve belediyeler eliyle duyuru yapılması gerekmekteydi.”

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN