Sapanca Gölü’nün Serdivan Gölpark mevkisinde balıkçılar tarafından fark edilen yoğun kabarcık oluşumu, hem havadan hem de su altından görüntülendi. Kıyıdan yaklaşık 300 metre açıkta birkaç noktada gözlemlenen kabarcıklar üzerine, Sakarya Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Utkucu ve bir grup profesyonel dalgıç bölgeye giderek inceleme yaptı.
Utkucu ve ekibi, suya açılarak kabarcıkların görüldüğü bölgede gözlem yaptı. Dalgıçlar, yaklaşık 5 metre derinlikte yer alan ve çapı 50 santimetreyi bulan bir oyuk tespit ederek su altı kamerasıyla kayda aldı. Oyuktan tazyikli şekilde çıkan gazın, gölde daha önce rastlananlardan daha belirgin olduğu belirtildi.
“DEPREM HABERCİSİ DEĞİL”
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Murat Utkucu, gölün altından geçen Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın burada basamak oluşturduğunu belirtti. Utkucu, “Fay hattının üzerinde meydana gelen bir hadise bu. Fay hatları boyunca su ve gaz çıkışları gözlenen doğal süreçlerdir. ‘Deprem habercisi mi?’ diye gündeme geldi. Bu fay hattının karakteristik depremi 7’den büyük bir deprem. Bu 7’den büyük deprem 1999’da gerçekleşti. Bu fay hattının yine bu karakteristik depremi üretmesi için 100 yılı aşan süre geçmesi lazım. Dolayısıyla bu açıdan ‘büyük bir depremin habercisidir’ diyemeyiz” dedi.
“5 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREMLER HER ZAMAN BEKLENEBİLİR”
Söz konusu bölge için her zaman 3, 4 ve 5 büyüklüğünde depremlerin olabileceğini vurgulayan Utkucu, bu tür olasılıklara hazır olunması gerektiğini belirtti. Utkucu, “Su seviye değişimleri, su ve gaz çıkışları depremlerin habercisi sayılabilecek belirteçler arasında yer alır. Ancak deprem biliminde tek bir belirtece bakılarak tahmin yapılmaz. Çok sayıda verinin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Şu anda endişeye mahal yok, doğal süreç içinde yaşıyoruz. Bu fay hattına yakın yaşayan insanlar olarak su çıkışı olsun olmasın her zaman hazır olmamız lazım” ifadelerini kullandı.
SU SEVİYESİ VE DEPREM İLİŞKİSİ
Su seviyesindeki değişimin faylar üzerinde etkili olabileceğine dikkat çeken Utkucu, göldeki su seviyesinin önemli ölçüde düştüğünü söyledi ve bu tür gözlemlerin mutlaka ölçülere dayandırılması gerektiğini dile getirdi: “Bunların hepsinin araştırılarak, ölçülerek, veriye dayandırılarak söylenenlerin beslenmesi lazım. Yoksa şu anki yaptıklarımız genel değerlendirmeler.”
Gözleme katılan dalgıçlardan Bünyamin Erdoğmuş ise, oyuktan çıkan kabarcıkların yoğunluğunun dikkat çekici olduğunu belirterek, “Küreğin boyu yaklaşık 2,5 metre. Hava kabarcığının çıktığı oyuğun boyu da yaklaşık 2,5 metreydi. Teknik konulara vakıf değiliz. Suda daha önce de kabarcıklar görüyorduk ama bu kadar tazyikli olanı ilk kez görüyorum ve şaşırdım.” diye konuştu.
“DAHA FAZLA KAYNAMA GÖZLEDİK”
Kabarcıkların görüldüğü bölgeyi ilk fark edenlerden biri olan Güngör Demirci ise, gölde zaman zaman benzer olaylara rastladıklarını ancak bu kez yaşanan durumu “fazla kaynama” olarak nitelendirdi ve görüntülerin incelenerek neticeye ulaşılmasını beklediklerini söyledi.
