Dün akşam Halk TV'de yayınlanan 'Bir Kira Bir Yuva' kampanyasında depremzedeler için yardım paraları toplandı. Canlı yayına bağlanan bir kişi de 50 milyon TL bağışta bulundu ve isminin de Savaş Ateş olduğunu söyledi. Ancak Savaş Ateş'in aslında Sedat Peker olduğu iddia edilince eşi Özge Peker'den açıklama geldi. Özge Peker, eşinin canlı yayına para bağışı yapmadığını ancak ismini kullanmadan deprem bölgelerinde yardımlar düzenlediğini söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve sosyal kooperatif statüsünde kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan ihtiyacharitası.org, Kahramanmaraş ve Hatay depremzedelerine yardım edebilmek için 'Bir Kira Bir Yuva' kampanyasını dün yeniden hayata geçirdi.
Halk TV özel yayını ile gerçekleştirilen kampanyada 33 bin 98 aileye kira desteği için 330 milyon TL toplandı. Bu sırada yayına bağlanan Savaş Ateş isimli bir kişi kızları Lina ve Mila adına bağış yaptığını söyleyerek 50 milyon TL göndereceğini açıkladı. Bu kişinin, kızlarının ismi Lina ve Mira olan Sedat Peker olduğu iddia edildi. Ayrıca Peker'in 'Savaş Ateş' ismiyle 31 Ocak'ta uğradığı suikast sonucu öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş göndermesi de yaptığı ileri sürüldü.
ÖZGE PEKER YALANLADI
Bugün sosyal medya hesabından açıklama yapan Sedat Peker'in eşi Özge Peker, bağış yapanın Sedat Peker olmadığını söyledi. Özge Peker, "Depremin ilk gününden itibaren eşim, kendisine yakın tüm yakınlarını organize edip, depremle ilgili çeşitli yardım çalışmalarını yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir" dedi. Peker açıklamasının devamında ise "Dün akşam saatlerinde Halk TV kanalında yapılan çok değerli bir yardım organizasyonunda yapılan bir bağışın aslında eşim tarafından yapıldığı sosyal medyada bazı haber sitelerinde yer almıştır. Bu yardım eşime ait değildir. Ayrıca iyi niyetli de olsa bu yönde yapılan haberler gerekçe gösterilerek, yapılan yardım organizasyonu ile ilgili savcılık tarafından araştırma yapılıp yardım paralarına tedbir koyma yoluna gidebilirler" ifadelerini kullandı.
Özge Peker'in açıklaması şu şekilde:
Eşim avukatları vasıtasıyla bir video çekerek deprem ile ilgili düşüncelerini belirtip, üzüntülerini paylaşabilmek adına Birleşik Arap Emirlikleri makamlarına müracaatta bulundu. Ancak süreç biraz uzadığı için, bazı kafa karışıklıklarını gidermek adına ben bu paylaşımı yapmayı uygun gördüm.
Depremin ilk gününden itibaren eşim, kendisine yakın tüm yakınlarını organize edip, depremle ilgili çeşitli yardım çalışmalarını yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir. Eşimin ismi geçen yardım organizasyonlarına katılan bütün herkes (TIR şoförleri dahil) gözaltına alınmış, haklarında ağır ceza mahkemelerinde davalar açılmıştır. Bu mahkemeler halen daha devam etmektedir.
'İSMİNİ GÖRÜNÜR ŞEKİLDE KULLANMIYOR'
Eşim yapmış olduğu yardım çalışmalarının kesintiye uğramaması için ismini görünür şekilde hiçbir yardım faaliyetinde kullanmamıştır.
Yaşam alanına çevrilmiş konteyner, seyyar tuvaletler, ısıtıcılar, mevsim şartlarına uygun kıyafetler, deprem bölgesindeki bazı havalimanları dahil birçok yerde sıcak yemek dağıtımı ve ayrıca da deprem bölgesinde yaşayan güvendiği insanlar vasıtasıyla depremzedelere nakdi olarak para yardımı halen daha devam etmektedir.
'TEDBİR KOYULABİLİR'
Dün akşam saatlerinde Halk TV kanalında yapılan çok değerli bir yardım organizasyonunda yapılan bir bağışın aslında eşim tarafından yapıldığı sosyal medyada bazı haber sitelerinde yer almıştır. Bu yardım eşime ait değildir. Ayrıca iyi niyetli olsa da bu yönde yapılan haberler gerekçe gösterilerek, yapılan yardım organizasyonu ile ilgili savcılık tarafından araştırma yapılıp yardım paralarına tedbir koyma yoluna gidebilirler. (Şaka yapmıyorum. Bir bilseniz biz nelerle uğraşıyoruz)
Eşimin deprem ile ilgili video çekme müracaatına olumlu cevap gelmesi halinde kendisinin daha detaylı anlatacağını düşünüyorum. Dün gece gerçekleşen değerli yardım organizasyonundan dolayı çok mutlu oldum. Ancak içimiz yangın yeri ve hala ruhen kendimi toparlayabilmiş değilim.
Depremde hayatını kaybeden canlarımızın ailelerine tekrardan sabırlar diliyorum.
