Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kapatılan İstanbul Şehir Üniversitesi yeni öğretim yılına Marmara Üniversitesi adıyla başlayacak.

Hukuksuz şekilde bir anda kapısına kilit vurulan üniversitenin hocaları büyük mağduriyetler yaşarken üniversitenin içinden gelen fotoğraflar şaşkınlık yarattı.

Kampüsün içinde talan edilmiş kitaplar, ortalığa saçılmış plaketlerin görüntüsü bir eğitim kurumundan ziyade savaştan çıkılmış bir yapıdan geriye kalanları andırıyor.
Üniversitede görev yapan akademisyen ve personel 14 aydır maaşları alamıyor. Marmara Üniversitesi’ne atılan binlerce maile cevap verilmiyor. Şehir Üniversitesi’nin yüzlerce hocası istekleri ve bilgileri dışında sonsuz ücretsiz izne ayrıldı.

İSTANBUL ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ VAKASI NEDİR?
İstanbul Şehir Üniversitesi, 22 Mayıs 2008 tarihli ve 5765 sayılı Kanunla kurulan bir vakıf üniversitesiydi. Üstelik bu üniversite, Anayasanın 130. maddesinin 2. fıkrasının vakıf üniversiteleri için öngördüğü kazanç amacına yönelik olmama koşulunu yerine getiren az sayıdaki vakıf üniversitelerinden biriydi. Bu nedenle üniversite, kuruluşu ve faaliyete geçişinden kısa bir süre sonra kamuoyunun ilgisine ve beğenisine mazhar olan, gençler ve aileleri tarafından tercih edilen bir kurum haline geldi.
İstanbul Şehir Üniversitesi, henüz daha kuruluş sürecindeyken o tarihte Türkiye’yi yöneten siyasi kadroların da ilgisine ve beğenisine mazhar olmuş; bu nedenle üniversiteye 24.10.2008’de Recep Tayyip Erdoğan, Nazım Ekren, Kemal Unakıtan, Binali Yıldırım ve Mehmet Şimşek imzasıyla İstanbul’un Kartal ilçesine bağlı Dragos’ta bulunan arazi, önce ücreti mukabilinde, daha sonra bedelsiz olarak 49 yıl için tahsis edilmişti. Ancak söz konusu alanda akademik faaliyetlere uygun altyapı mevcut olmadığından akademik faaliyetler, İstanbul’un Üsküdar ilçesi Altunizade mahallesinde kiralanan binalarda gerçekleştirilmişti.
Üniversite akademik faaliyetlerine 2010-2011 yılında Altunizade’de kiralanan bu binalarda başlamıştı. 9 Aralık 2013’te Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla 4046 sayılı Kanunun 2/i maddesi gereğince üniversiteye İstanbul’un Kartal İlçesi Orhantepe Mahallesi Dragos Mevkiinde bulunan arsa, eğitim ve öğretim hizmetlerinde ve kamu yararına kullanılması kaydıyla devredilmişti.
Bu işlem aleyhine iptal istemiyle 15 dava açılmış; bu davalar sonuçlanıncaya kadar üniversite, bahsi geçen arsa üzerinde hiçbir yatırım gerçekleştirmemişti. Davaların tamamının reddedilmesinin ardındansa üniversite yönetimi, Dragos’taki arazinin 1/7’sini teminat göstererek Halkbank’tan aldığı krediyle kampüs inşaatına başlamış; Kasım 2017’de ise Dragos kampüsünde eğitim ve öğretim hayatına geçmişti.
Kampüsün tüm altyapı çalışmaları ve çevre düzenlemeleri tamamlandıktan sonra, Mayıs 2019’da Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin arazi devrine ilişkin işlemin iptali amacıyla açtığı dava, bu kez Üniversite aleyhine sonuçlanmıştı. 24 Temmuz 2019’da Halkbank, İstanbul ŞEHİR Üniversitesi’nin öğrenci sayısı ve mali kaynaklarını arttıramadığı gerekçesiyle YÖK’e müracaatta bulunmuştu. YÖK denetimi neticesinde Halkbank’ın bu iddiasının doğru olmadığı ortaya çıkmış; tam aksine İstanbul ŞEHİR Üniversitesi A+ değerlendirme notu almıştı.

11 Ekim 2019’da üniversitenin tüm banka hesaplarına tedbir konmuş; böylece üniversite yönetimi, çalışanlarının maaşlarını, öğrencilerinin burslarını ödeyemez hale gelmişti. 19 Aralık 2019’da YÖK, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 25/d-3 maddesi gereğince İstanbul ŞEHİR Üniversitesi’nin faaliyet iznini geçici olarak durdurmuş; garantör üniversite olan Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar’ı kayyum olarak atamıştı.
Yönetmeliğin 25. maddesi, “Vakıf yükseköğretim kurumlarının mevzuata aykırı işlem ve eylemleri hakkında uygulanacak önlemler” başlığını taşımaktadır.
Maddenin d bendi, faaliyet izninin geçici olarak durdurulmasını düzenlemektedir. Faaliyet izninin geçici olarak durdurulmasını gerektiren sebeplerden biri, vakıf üniversitesinin eğitim ve öğretim faaliyetlerini sürdüremeyecek bir mali yetersizlik içinde olmasıdır.
Bu hükme göre “Vakıf yükseköğretim kurumunun mali durumunun eğitim-öğretim faaliyetini sürdüremeyecek ölçüde mali ve ekonomik rasyolar açısından zayıf olduğunun Yükseköğretim Denetleme Kurulu raporları ile tespit edilmesi (…)” İstanbul Şehir Üniversitesi’nin faaliyet izni de bu hüküm gereğince geçici olarak durdurulmuştur.
