Dünya Serbest Dalış Rekortmeni olan ve "su altı benim yaşam alanım" diyen Şahika Ercümen, Marmara'daki müsilaj kabusuna tepki gösterdi. Müsilajı derhal temizlemek istediğini dile getiren Ercümen, 'temiz gezegen' çağrısı yaptı.
Serbest Dalış Rekortmeni Ercümen, Marmara Denizi'ni etkisi altına almış olan müsilaj kabusunu bir an önce sonlandırmak istediğini söyledi. Denizdeki tehlikeye de dikkat çeken Ercümen, çok önemli mesajlar verdi.
"SUYUN ALTI BENİM YAŞAM ALANIM"
Marmara Denizi'nde yuva yapmış olan müsilaj tehlikesine yönelik "şoka uğradığımı söyleyemem" diyen Ercümen, su yüzeyinde gördüğü atıkların birçoğunun denizel atıkların küçük bir bölümü olduğunu ve deniz çöplerinin yüzde 70'inin deniz tabanında bulunduğunu söyledi.
Su altını kendi yaşam alanı olarak gören Ercümen, müsilaj sorununa derhal son vermek istediğini şöyle dile getirdi:
"Suyun altı benim yaşam alanım, evim ve ofisim çoğunuzdan farklı olarak. Siz bir gün eve geldiğinizde, salonunuzun, yatak odanızın, mutfağınızın müsilajla kaplı olduğunu görseniz ne hissederseniz açıkçası ben de onu hissediyorum. Hemen temizlemek, eski haline getirmek istiyorum."
"YILLAR ÖNCEKİ HATALARIMIZIN ETKİLERİNİ ŞİMDİ GÖRÜYORUZ"
Son dönemde Mısır'da antremanlarını sürdürüp yarışlara katıldığını, dolayısıyla Marmara Denizi'nde bir dalışı olmadığını dile getiren Ercümen, şöyle devam etti:
"Açıkçası yıllar önce yaptığımız hataların etkilerini şimdi görüyoruz. 4,5 milyar yıllık gezegenimizde hızlı değişimler bekleyemeyiz fakat buna rağmen her geçen gün su altında atıkların arttığını gözlemliyorum."
ERCÜMEN'İN 'SUDAKİ YAŞAM SAVUNUCUSU' OLARAK YAPTIĞI ÇALIŞMALAR
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Sudaki Yaşam Savunucusu olarak, denizlerdeki atık sorunu ve iklim değişikliği ile de mücadele veren Ercümen, bu alanda yaptığı çalışmaları şöyle anlattı:
"Pandemi ortamında birlikte yaptığımız ilk dalış İstanbul Boğazı'nda Kovid-19 döneminde denizlerde artan kirliliğe dikkat çekmek amacıyla yaptığımız dalıştı. Ardından Kaş'ta istilacı yabancı türlerin denizlerimize ve ekosistemimize verdiği zarara dikkat çekmek için aslan balığı dalışı gerçekleştirdik. Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı Kilis ve Şanlıurfa'da belediyelerin nüfus artışıyla orantılı olarak artan yükünü, atık yönetiminin önemini ve UNDP'nin 'Sıfır Atık' uygulamalarını vurgulamak için Halfeti'de sıfır atık dalışı yaptık."
"BU GEZEGEN BİZİM"
Müsilaj sorununun iklim değişikliği, atık sorunu ve çevrenin önemini gözler önüne serdiğine dikkati çeken Ercümen, 'temiz gezegen' çağrısı yaptı:
"Şu anda Marmara Bölgesi'nde rahat rahat balık yiyebilen, yaz sıcağında denizde ferahlamaya cesaret edebilen, çocukları deniz kenarında oynarken endişelenmeyen var mı? Bu gezegen bizim ve İnsan Çağı’nda iyisiyle kötüsüyle gezegeni biz şekillendiriyoruz. Ekosistemleri korumalı, sürdürülebilir bir şekilde yönetmeli ve eski haline getirmek için hızla cesur adımlarla harekete geçmeliyiz."
"EN ÖNEMLİSİ PLASTİK KULLANIMINI AZALTMAK"
Son yıllarda her dalışında daha çok plastik, daha çok çöple karşılaştığını dile getiren Ercümen, denizlerin kirlenmesinde en önemli etkiye sahip olan plastik atıklara şöyle dikkat çekti:
"Plastik kullanımınızı azaltın, tekrar kullanılabilir pipetlere geçin, matara kullanın, plaj temizliklerine katılın, ikinci el kıyafet satın alın. En önemlisi bu. Hükümetler ve iş çevreleri ise iklim değişikliğiyle ilgili önlemlerini yıllık politikalarına, stratejilerine ve planlara entegre etmeliler. Ulusal boyutta farkındalık yaratmak için herkes üzerine düşeni yapmalı. Bilinçli tüketimler yapmazsak gezegenimizin sonunu hazırlamış olacağız."
"MARKALARIN DOĞAYA SAYGI GÖSTERMELERİ ÇOK ÖNEMLİ"
Daha iyi bir gezegen ve gelecek için markalarla geri dönüşüm projeleri üzerinde çalıştığını ve bir marka ile yüzde 100 geri dönüşümden üretilmiş havlu ve peştamallar yaptığını anlatan Ercümen, su altında gördüğü canlıların, tasarımlarına ilham verdiğini de vurguladı:
"Her bir havluda, denizden çıkartılan 10 adet plastik şişe kullanıldı. Markaların geri dönüşüme, doğaya suya saygı göstermeleri çok önemli. Benim suyun altında gördüğüm canlılar tasarımlara ilham verdi. Proje ile 90 bin adet pet şişenin geri dönüşümü, 28 milyon litre su tasarrufu sağlandı. Benim suyun altında gördüğüm canlılar tasarımlara ilham verdi. Proje ile 90 bin adet pet şişenin geri dönüşümü, 28 milyon litre su tasarrufu sağlandı."
Ercümen, yeni rekor denemeleri ve yaz boyunca yarışmalarının devam edeceğini de dile getirerek "(Yeni) Dünya rekorunu kırarsak bunu yine denizlerimizle ilgili projelere ithaf edeceğim" ifadelerini kullandı.
