Ücretli öğretmenin maaşının düşüklüğü Türkiye'yi salladı! O ücretli öğretmen konuyu sosyal medyaya taşıdı: "Bu parayla 1 ay nasıl geçineyim, şükürsüzlük etmek istemiyorum ama" diyerek paylaştı.
"En verimli çağlarımız böyle harcanmamalıydı..." Bu sözler, İstanbul'da ücretli öğretmenlik yapan Merve isimli bir gence ait. Sosyal medyada yaptığı paylaşımla gündeme oturan Merve, hesabına yatan 14.995,14 TL'lik maaşını göstererek, asgari ücretin dahi 22 bin TL olduğu bir dönemde, özellikle büyükşehirde bu ücretle nasıl geçinebileceğini sorguladı. Paylaşım, kısa sürede binlerce etkileşim alarak ücretli öğretmenlerin yaşadığı ekonomik zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi.
Merve, @bubenimdunyamg kullanıcı adıyla yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
"Ücretli maaşı yatmış şükürsüzlük etmek istemiyorum ama ben bir ay bununla nasıl geçineyim hem de İstanbul’da. ‘Yapma o zaman’ diyenler elbette olacaktır ama başka bir seçeneğim yok. En verimli çağlarımız böyle harcanmamalıydı.."
ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA BİR GELECEK Mİ?
Türkiye'de açlık sınırının dahi 20 bin TL'ye dayandığı, yoksulluk sınırının ise 50 bin TL'yi aştığı belirtilen bir ortamda, geleceğin mimarları olarak görülen öğretmenlere reva görülen bu ücret, kamuoyunda büyük tepki topladı. Asgari ücretin 22 bin TL olarak belirlendiği bir dönemde, bir eğitimcinin, özellikle İstanbul gibi yaşam maliyetinin Türkiye ortalamasının çok üzerinde olduğu bir şehirde, 15 bin TL'nin altında bir maaşla ay sonunu getirmesi imkansıza yakın görülüyor.
"BAŞKA SEÇENEĞİM YOK" ÇARESİZLİĞİ
Merve'nin "Başka bir seçeneğim yok" şeklindeki ifadesi, pek çok ücretli öğretmenin ve düşük maaşla çalışmak zorunda kalan gencin içinde bulunduğu çaresizliği yansıtıyor. Kendisine "Yapma o zaman" denilebileceğini öngören Merve, aslında sistemin dayattığı koşullar altında başka bir çıkış yolu bulamadığını da dile getirmiş oluyor.
TOPLUM VİCDANINDA YANKI UYANDIRDI
Sosyal medya kullanıcıları, Merve'nin paylaşımına yoğun destek mesajları yağdırdı. Birçok kişi, öğretmenlik gibi kutsal bir mesleği icra eden bireylerin bu denli düşük ücretlerle çalıştırılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Eğitim kalitesinin artırılması için öncelikle öğretmenlerin yaşam standartlarının iyileştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Bu paylaşım, ücretli öğretmenlik sisteminin ve genel olarak eğitim çalışanlarının ekonomik koşullarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği yönündeki tartışmaları bir kez daha alevlendirdi. Devletin, en verimli çağlarında olan genç öğretmenlerini, temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanacakları ücretlere mahkum etmesi, "Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır" sözünün ne kadar havada kaldığını acı bir şekilde ortaya koyuyor. Yetkililerin, ülkenin geleceğini şekillendiren eğitimcilerin sesine kulak vermesi ve yaşam koşullarını iyileştirecek adımları bir an önce atması bekleniyor.
