Van’da, üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölüm yıl dönümünde binlerce kişinin katılımıyla yürüyüş düzenlendi. Katılımcılar, genç kadının ölümünün aydınlatılmasını ve adaletin sağlanmasını talep etti.
Şiddetle Mücadele Koordinasyonu’nun çağrısıyla organize edilen yürüyüşe Tevgera Jinên Azad (TJA), Star Kadın Derneği, 13 kadın örgütü, baro temsilcileri ve siyasi parti üyeleri katıldı. Katılımcılar Van AVM önünden başlayıp kent meydanına kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca “Rojin’e ne oldu?” ve “Rojin için adalet” sloganları atıldı.
“ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARININ ÇARPICI BİR ÖRNEĞİ”
Meydan’da açıklamayı TJA adına Şükran Şen yaptı. Şen, 27 Eylül 2024’te Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi KYK yurdundan ayrıldıktan sonra kaybolan ve 18 gün sonra cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili, “Rojin’in ölümü, yalnızca bir genç kadının yaşam hakkının gasbı değil, aynı zamanda kadınların yaşamlarını hedef alan devlet aklının, cezasızlık politikasının ve toplumsal belleği yok etme stratejisinin bir parçasıdır” dedi.
Şen ayrıca, Adli Tıp Kurumu raporlarında Rojin’den alınan numunelerde erkek DNA’sı tespit edildiğini ancak raporda “şüpheli” olarak nitelendirildiğini ve detaylı bilgilere yer verilmediğini belirtti. Soruşturmanın karartılmaya çalışıldığı iddiasında bulundu.
“KATİLLERİN İZİ VAR AMA TUTUKLU YOK”
Rojin’in babası Nizamettin Kabaiş ise kızının ölümünde üniversite yönetiminin ve yurttaki ihmallerin rolü olduğunu ileri sürdü. Kabaiş, “Eğer öyle olmasaydı, saat 11’den sonra yoklama yapılsaydı belki bugün Rojin bizim aramızdaydı. Rojin’in bedeninde iki erkeğe ait DNA vardır. Resmi olarak dosyada yazılıdır. Katillerin izi vardır ama tutuklu yoktur” ifadelerini kullandı.
“GERÇEKLER ORTAYA ÇIKARILMADI”
DEM Parti Van Milletvekili Gülderen Varlı da bir yıldır olayın aydınlatılamadığını ve kurumların failleri koruduğu yönünde kaygıların bulunduğunu söyledi. Varlı, soru önergeleri ve baro başvurularına rağmen hakikatin ortaya çıkarılmadığını belirterek, sorumluların açığa çıkarılmasını talep etti.
