Gazze’deki vahşete karşı Türkiye’deki tepki, İsrail’le ilişkisi tartışmalı olan şirketlere boykotla sınırlı kaldı. Nescafe, cola yasaklanırken Tel Aviv’e çelik, termal içlik gibi ürünlerin satışının sürdüğü iddiası öne çıktı. Kamuoyunda oluşan tepkileri ise en üst düzeyde Gelecek Partisi lideri dile getirdi: ‘Türkiye’den İsrail’e hiç gemi gitmiyor’ diyemiyorlar. Yalansa çıkıp yalan deyin.
Soykırıma karşı dünya halkları sokağa dökülüp, hükümetlerine ‘meydan manifestosu’ verdi. Türkiye’de ise tepkiler İsrail’le ilişkisi kuşkulu olan şirketlere boykot çağrısıyla sınırlı kaldı. Meclis’te nescafe ve cola yasaklandı. Ancak öte yandan İsrail’e çelik satışının devam ettiği ve termal içlik gönderildiğine dönük iddialar yansıdı. Hassas konuda en üst düzey tepkiyi gösteren Davutoğlu, İsrail’e 7 Ekim’den beri 350’den fazla Türk gemisinin gittiğini savundu.
‘İSRAİL’İN ÇELİĞİ, JET YAKITI GIDASI TÜRKİYE’DEN’
İsrail askerlerinin, Türkiye’den gönderildiği ileri sürülen termal içliklerle paylaştığı videoları işaret eden Gelecek Partisi lideri “İletişim Başkanlığı eski diyor ama ‘Türkiye’den İsrail’e hiçbir gemi gitmiyor’ diyemiyor” vurgusu yaptı. İsrail’in demir-çelik ihtiyacının 3’te 1’inin, jet yakıtının, gıdasının Türkiye’den gittiğini savunan Davutoğlu “Böylesi bir ikiyüzlü politika görülmedi. Gazzeliler askerin giydiği iç çamaşırına kadar Türkiye’den giden ürünlere ağlıyor” dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Saadet - Gelecek ortak Grup Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu:
‘’Şimdi size bir resim göstereceğim; kamuoyu önünde daha önce gösterdiğimiz bir resim. Bu resme bakıldıkça, nesiller bu resme baktıkça bu resimdekileri kara bir tablo olarak anacak. İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ve sağında solunda önünde müslüman liderler ve bir tarafta da sayın Erdoğan. Arkadaşlar, iktidar bugün bu resmi göstermemek için çaba sarfetsede, özellikle gençlere söylüyorum; bu resmi hiçbir zaman unutmayacaksınız, unutturmayacaksınız. Bu resimde; Gazze’de öldürülen binlerce, onbinlerce kardeşimizin kanını elinde tutan birinin yanında müslüman liderler duruyorsa ne diyebiliriz. Allah sevdiklerinizle beraber olduklarınızla haşretsin sizi mi diyelim. Neden korkuyorsunuz? Bu resim zihinlerde kalacak.
ERDOĞAN GİTMEYEBİLİRDİ
Çok basit diyebilirler ki; Birleşmiş Milletler Toplantısı. Hayır arkadaşlar, toplantı yeri Dubai. İstese ev sahibi çağırmaz. İstese Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ‘siz onları çağırırsanız ben gelmiyorum’ diyebilirdi. İklim Zirvesi, evet önemli bir zirve ama ‘insanın olmadığı yerde iklim konuşulmaz’ diyebilirdi. Çocukların katledildiği yerde iklim olmaz. Ölü çocuklar, Nazım Hikmet’in dediği gibi büyüyemez ve güzel iklimleri göremez diyebilirdi. Demedi arkadaşlar.
TÜRK İÇLİĞİ TARTIŞMASI
Ve bir resim daha, bu sefer bir video. Bu videoyu da dikkatlice izleyin. Bu video aynı zamanda bir utanç tablosunu yansıtmakla kalmıyor, bir milletin nasıl susturulduğunu da gösteriyor. Bu Türkiye’den İsrail’e giden, birçoğu da İsrail ordusu tarafından kullanılan malzemelerin İsrail tarafından teşhir edilmesinin videosu. Yüz kızartıcı bir video. Bu çekilebilenler. Şu ana kadar İsrail’e 7 Ekim’den bu yana giden Türk gemisinin sayısı 350’yi geçti. Bu gemilerin kimlikleri tek tek çıkarıldığında birçoğunun AK Parti’yle iktidarla doğrudan ilişkili iş adamları olduğu ortaya çıkıyor.
KELİME OYUNU YAPIYORLAR
Bu video üzerine İletişim Başkanlığı, alelacele dezenformasyon birimi üzerinden, bu videoda made in Turkey yazıyormuş orada, o yüzden daha önce çekilmiş bir videoymuş. Bir kelime üzerine söyleniyor bu. Şunu çıkıp diyemiyorlar; “Türkiye’den İsrail’e hiçbir gemi gitmiyor” diyemiyorlar. Bir kelime oyunu üzerinden savunmaya geçmeye çalışıyorlar. Ama bütün dünya, İsrail televizyonları her gün Türkiye’den İsrail’e giden bu ekipmanları, gıdaları, demir-çeliği gösteriyor. Şu anda İsrail’in demir-çelik ihtiyacının 3’te 1’i Türkiye’den gidiyor. Jet yakıtları Türkiye’den gidiyor. Gıda Türkiye’den gidiyor.
BURADA DOSTLARIN İHANETİ VAR
Böylesi bir ikiyüzlü politika görülmedi. Burada ise dostların sessizliği de yok. Dostların ihaneti var. Buradan her hafta yalvarıyoruz; İsrail uçaklarına hava sahalarınızı kapatın diye. Ticareti durdurun İsrail’e dedik, durdurmadılar. Yakıtı, demir-çeliği göndermeyin dedik, daha nice tednirler söyledik, yapmadılar. Çok net söylüyorum; tek bir müeyyide yoktur Türkiye’nin bugün İsrail’e uyguladığı. Varsa söylesinler. Yalan söylüyorsak çıkıp desinler ki; “bunlar doğru değil, biz gemi falan göndermiyoruz.” Ama dünya artık şeffaf, gemilerin rotaları belli, indikleri-bindikleri liman belli. Ve işin acısı şudur ki; iktidarın çocukları bunu yapıyor. Gazzeliler şu anda; yiğidi gül ağlatır misali Obamalara ağlamıyorlarda yemin edebilirim ki Türkiye’den İsrail’e gelen demir-çeliğe ağlıyor, gıdaya ağlıyor, İsrail askerinin giydiği iç çamaşırına kadar Türkiye’den gitmesine ağlıyor.’’
