Çekya’da dağ yürüyüşüne çıkan iki kişi, kayalıkların arasında gizlenmiş define sandığı buldu. Kutudan çıkan altın bilezikler, yüzlerce eski para ve antika eşyalar görenleri hayrete düşürdü. Uzmanlar, hazinenin ardındaki sır perdesini aralamaya çalışıyor.
GÖRÜNCE ŞOKE OLDULAR: KAYALIKLARDA GİZLENMİŞ HAZİNE KUTUSU BULUNDU
Çekya’nın doğusunda bulunan Krkonose Dağları, yürüyüş yapan iki doğaseverin hayatını değiştirecek tarihi bir keşfe sahne oldu. Kayalık bir yamaçta yürürken dikkatlerini çeken metal bir kutuyu açan yürüyüşçüler, içindekiler karşısında neye uğradıklarını şaşırdı. Kutunun içinden altın bilezikler, puro kutuları, makyaj aynaları ve yüzlerce eski madeni para çıktı.
ALTINLAR VE ANTİKALARLA DOLUYDU
Buldukları kutuyu derhal yetkililere teslim eden duyarlı vatandaşlar, Doğu Bohemya Müzesi’nin yolunu tuttu. Müzeye teslim edilen sandık, kısa sürede arkeologların ve tarihçilerin ilgi odağı haline geldi. Müzeye göre, bu buluntu yalnızca maddi değer açısından değil, tarihsel ve kültürel yönüyle de büyük önem taşıyor.
PARALAR ÇEKYA'YA AİT DEĞİL: ULUSLARARASI BİR HAZİNE Mİ?
Doğu Bohemya Müzesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Miroslav Novak, sandıktan çıkan madeni paraların Çekya kökenli olmadığını belirtti. Bu da hazinenin yalnızca yerel bir hikâyeye değil, uluslararası bir geçmişe sahip olabileceğini ortaya koyuyor. En dikkat çekici detay ise paraların en yenisinin 1921 tarihli olması. Bu tarih, hazinenin 2’nci Dünya Savaşı öncesine ait olabileceğine işaret ediyor.
NAZİLERDEN KAÇANLAR YA DA ALMAN GÖÇÜNDEN KALMA OLABİLİR
Uzmanlar, bu eşyaların savaş döneminde bölgeden kaçmak zorunda kalan Yahudi ya da Çek vatandaşlar tarafından saklanmış olabileceği görüşünde. Alternatif bir teori ise, 1945 yılında yaşanan Alman göçü sırasında aceleyle gizlenmiş bir şahsi hazine olduğu yönünde. Araştırmalar halen sürüyor ve müze, eşyaların kim tarafından ve neden saklandığını aydınlatmak için detaylı bir inceleme başlattı.
GİZEMLİ HAZİNENİN SIRRI NE?
Tarihi değeri yüksek eşyaların ve paraların bulunduğu bu kutu, yalnızca Çekya’yı değil, Avrupa tarihini de aydınlatabilecek bir buluntu olarak değerlendiriliyor. Müze yetkilileri, yürüyüşçülerin gösterdiği duyarlılığın örnek teşkil ettiğini belirterek, bu tür buluntuların mutlaka uzmanlara bildirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
