Günümüzde sıfır beden tabiri kulaktan kulağa yayılırken zayıf olmak da oldukça popüler bir hale geldi. Zayıf olmak için birbirinden farklı yöntem deneyen kişiler zaman zaman sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabiliyor. Zayıflığa özendiren kişiler için karar verildi. Zayıfla derken bir kez daha düşünün. Bu sözleriniz size ağır patlayacak. İşte merak edilen konu hakkındaki tüm detaylar…
Kilo alıp vermek vücudun doğal bir işlevi olarak görülürken zaman zaman insanlar kilo almanın da zayıflamanın da dozunu kaçırabiliyor. Şimdilerde zayıf olmak moda haline gelirken bazı kişiler kilo konusunda insanlar üzerinde baskı oluşturabiliyor. Zayıflığa özendiren kişilere kötü haber geldi. Bir kişiye zayıfla derken iki kez düşünmenizde fayda var. Sözleriniz hapis cezası ile sonlanabilir. İşte merak edilen konu hakkındaki tüm detaylar…
ZAYIFLA DİYENE 2 YIL HAPİS
Günümüzün en büyük problemlerinden biri kilo olarak görülürken İtalya'da emsal bir karara imza atıldı. İktidardaki İtalya’nın Kardeşleri (FdI) Partisi tarafından sunulan tasarı kapsamında aşırı zayıflığa azmettiren kişilerin 2 yıla kadar hapis cezası istendi. Bunun yanı sıra zayıflığa özendiren kişilerin 60.000 Euro'ya kadar da para cezasına çarptırılması öngörülüyor.
İtalya hükümeti anoreksiya ve bulimia gibi yeme bozukluğuna teşvik eden kişiler için emsal niteliğinde bir karara imza attı. İnsanları zayıflığa yönelten ve ciddi sağlık sorunlarına neden olan kişiler için yeni bir yasa tasarısı hazırlandı. BBC'de yer alan haber doğrultusunda mağdurların 14 yaşın altında olan mağdurlar için hapis cezasının 4 yıl, para cezasının ise 150.000 Euro'ya kadar ulaştığı açıklandı.
Geçtiğimiz gün açıklanan yasa tasarısı kapsamında İtalya’nın Kardeşleri’nden Senatör Alberto Balboni, anoreksiya ve blumia gibi rahatsızlıkların sosyal medyada dahil olmak üzere birçok araçla teşvik edilerek baskı uygulandığını söyledi. İtalya basınında yer alan haber doğrultusunda "thinfluencer" olarak bilinen ve birçok kişiyi aşırı zayıflığa özendiren sosyal medya ünlülerinin hedefte olduğu söylendi. Balboni, bu tür yeme bozukluklarının “sosyal hastalık” olarak tanımlanması gerektiğinin altını çizdi.
