Motorun düzgün çalışması için hayati önem taşıyan bir bileşen vardır: Soğutma Suyu (Antifriz). Birçok sürücü antifrizi sadece kışın donmayı önlemek için gerekli sanır. Oysaki antifrizin asıl ve en büyük görevi, motorun aşırı ısınmasını engellemek ve sistemdeki metal parçaları korozyondan korumaktır.
ANTİFRİZİN RENGİ VE DEĞİŞİM ZAMANI
İşte sürücülerin mutlaka dikkat etmesi gereken o kritik püf noktası: Antifrizin rengi ve kimyasal ömrü.
Saf su, soğutma sistemindeki metal ve kauçuk parçaların paslanmasına, aşınmasına ve en önemlisi motorun iç kanallarında kireçlenmeye yol açar. Zamanla kimyasal yapısı bozulan antifriz de koruyucu özelliğini kaybeder ve motor içindeki paslanmayı hızlandırır.
Sürekli Kontrol: Antifriz seviyesini periyodik olarak kontrol edin. Seviye düşüyorsa, sistemde sızdırma olabileceği anlamına gelir ve derhal servise başvurulmalıdır.
Renk Değişimi: Antifriz, berrak ve parlak rengini (kırmızı, yeşil, mavi) kaybedip kahverengiye veya çamurlu bir renge döndüyse, bu, koruyucu özelliğini yitirdiği ve sistemde paslanmanın başladığı anlamına gelir.
Değişim Zamanı: Marka ve türüne bağlı olarak, antifriz genellikle 2 ila 5 yılda bir tamamen değiştirilmelidir. Sadece su eklemek yerine, sistemdeki eski sıvının tamamen boşaltılıp yenisiyle değiştirilmesi hayati önem taşır.
İHMALİN FATURASI AĞIR OLABİLİR
Soğutma sistemindeki basit bir ihmal, kısa sürede yüksek maliyetli arızalara yol açabilir:
Hararet: Motorun aşırı ısınması, silindir kapak contasının yanmasına ve çok ciddi motor hasarlarına neden olur.
Korozyon Hasarı: Paslanma sonucu su pompası, termostat ve radyatör gibi kritik parçalar işlevini yitirir, bu da motorun performansını düşürür ve arıza riskini artırır.
Bu basit ve düşük maliyetli kontrol, aracınızın motorunu yıllarca sağlıklı tutmanın en garantili yollarından biridir.
