Tarih boyunca, ideal kadın vücudu algısı sürekli bir dönüşüm içinde oldu. Rönesans'ın dolgun hatlı kadınlarından, 1920'lerin androjenik figürlerine ve 1990'ların aşırı zayıf "heroin chic" trendine kadar, her dönem kendi güzellik standardını dayattı. Günümüzde ise bu dayatmacı akımların yerini, sağlıklı bir beden ve Akdeniz tipi kum saati figürünün ideal olarak kabul gördüğü, daha kapsayıcı bir anlayış alıyor. Uzmanlar, uçlardaki zayıflık ve obezite gibi sağlıksız vücut tipleri yerine, sağlıklı bir metabolizma, güçlü kas ve kemik yapısına sahip olmanın asıl güzellik olduğunu vurguluyor.
TARİHSEL SÜREÇTE DEĞİŞEN GÜZELLİK
Geçmişe baktığımızda, güzellik standartlarının kültürel ve ekonomik koşullara bağlı olarak şekillendiğini görüyoruz.
Rönesans Dönemi (14. - 17. Yüzyıl): Bu dönemde sanat eserlerinde sıkça rastladığımız, yuvarlak hatlı ve dolgun kadın vücutları ideal olarak kabul ediliyordu. Obezite, zenginlik ve bolluk sembolüydü. Peter Paul Rubens'in tablolarındaki kadın figürleri, bu dönemin güzellik anlayışını en iyi yansıtan örneklerdir.

Viktorya Dönemi (19. Yüzyıl): Korse kullanımı yaygınlaştı. İnce belli, geniş kalçalı ve dolgun göğüslü kadınlar popülerdi. Ancak bu dönemde de aşırı zayıflık, hastalık ve fakirlik belirtisi olarak görülüyordu.

1920'ler ve "Flapper" Akımı: Korse atıldı, vücut hatları gizlendi. Androjenik ve düz bir vücut tipi ideal olarak benimsendi. Dans pistlerinde özgürce hareket edebilmek için vücut hatlarının belirsizleştirilmesi popülerleşti.

1950'ler: Marilyn Monroe ve Kum Saati Figürü: II. Dünya Savaşı sonrası dönemde, kadınsı hatlar yeniden ön plana çıktı. Marilyn Monroe ve Elizabeth Taylor gibi isimler, dolgun göğüsler, ince bel ve geniş kalçalardan oluşan kum saati figürünü popüler hale getirdi.

1990'lar: "Heroin Chic" Trendi: Bu dönemde moda dünyası, aşırı zayıflığı ve androjenik vücutları ideal olarak belirledi. Kate Moss gibi modeller, bu trendin sembolü haline geldi. Ancak bu akım, yeme bozukluklarını tetiklemesi nedeniyle ciddi eleştirilere maruz kaldı.
SAĞLIKLI VÜCUT AKIMI BAŞLADI
Günümüzde, geçmişteki dayatmacı güzellik standartlarının yerini, daha sağlıklı ve kişiye özel bir yaklaşım aldı. Sosyal medya platformları ve bilinçli tüketici hareketleri, "beden pozitifliği" (body positivity) akımını güçlendirdi. Bu akım, her vücut tipinin ve beden formunun güzel olduğunu savunuyor.

Artık ideal olan, uçlarda gezen aşırı zayıflık veya obezite değil; sağlıklı bir cilt, çalışan sağlıklı bir metabolizma, güçlü kas ve kemiklere sahip bir bedendir. Bu yaklaşım, kadınların kendisiyle barışık olmasını teşvik ediyor. Her kadının kendi vücut yapısıyla mutlu olması, kendine iyi bakması ve sağlıklı yaşamı benimsemesi, günümüzün en önemli güzellik kriteri olarak öne çıkıyor. Bu yeni anlayış, güzelliğin dış görünüşten çok, içsel denge ve sağlıkla ilgili olduğunu vurguluyor.
