Uzmanlar, koronavirüs sonrasında artan tüberküloz hastalığına dikkat çekerek vatandaşları uyardı: Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birlik kısmının aktifleşmeyi bekleyen gizli tüberküloz taşıyıcısı olduğu tahmin ediliyor. Hafif ateş, gece terlemesi, sırt ve göğüste ağrı gibi belirtiler varsa dikkat!
Medicana Bahçelievler Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ortaya çıktığı bir yılı aşkın süredir tüberküloz, insanlar için ciddi bir tehdit olmasına rağmen göz ardı ediliyor. Salgının başlamasının ardından tüberküloz vakalarının, özellikle de lenf bezini etkileyen tüberkülozların görülme sıklığının arttığı görülüyor.
'DÜNYA NÜFUSUNUN DÖRTLE BİRLİK KISMI GİZLİ TÜBERKÜLOZ TAŞIYICISI'
Açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana Bahçelievler Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fadime Keleşoğlu, şunları kaydetti:
"Solunum yolu ile vücuda giren verem mikrobu, ‘Mycobacterium tuberculosis’ olarak biliniyor. Bu mikrop akciğerde boşluk benzeri yaralar oluşturmasının yanı sıra lenf bezleri, omurga, beyin zarı, üreme organları, böbrekler, kalça kemikleri veya vücut boşluklarında enfeksiyona yol açabiliyor. Yaygın bilinen kanının aksine, tüberküloz bakterilerinin insan vücuduna yerleşmesinin ardından hemen hastalığa yol açmayabilir. Damlacık yolu ile vücuda yerleştikten sonra bağışıklık sistemi tarafından engellenen bakteriler, yıllarca vereme yol açmaksızın varlığını sürdürebiliyor. İmmün sistemin zayıfladığı herhangi bir zamanda bu bakteriler harekete geçerek hastalığın aktifleşmesine yol açıyor. Bu nedenle verem hastalığı aslında tüberküloz bakterilerinin aktifleşmesine bağlı olarak gelişiyor. Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birlik kısmının ise aktifleşmeyi bekleyen gizli tüberküloz taşıyıcısı olduğu tahmin ediliyor."
BU BELİRTİLER VARSA DİKKAT
Tüberkülozun, bakterilerin vücuda girmesinin ardından bağışıklık sistemi yeterince güçlü olmayan kişilerde doğrudan verem hastalığına yol açabildiğini belirten Keleşoğlu, “Bazı bireylerde ise bakteriler, savunma sisteminin zayıfladığı bir anda enfeksiyona yol açmak üzere aylarca, hatta yıllarca vücutta kalabiliyor. Hastalık etkeni, verem mikrobu taşıyan bireylerin solunum yolu ile saçmış oldukları damlacıkların sağlıklı bireyler tarafından solunması ile bulaşıyor." ifadelerini kullandı.
Hastalığın başlangıç evrelerinde çoğunlukla bir belirti görülmezken bazı bireylerde ise hafif öksürük söz konusu olduğunu aktaran Keleşoğlu, “Erken dönemde fiziksel muayene sonucunda herhangi bir hastalık belirtisi tespit edilemiyor. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan belirtiler ise bakterilerin hangi doku ve organlarda tutuluma yol açtığına göre farklılık gösteriyor. Hastalık belirtileri arasında gece terlemesi, hafif ateş, göğüste ve sırtta ağrılar, halsizlik, çabuk yorulma, hızlı kilo kaybı, boyundaki lenf bezlerinde şişlik gibi semptomlar yer alıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Keleşoğlu, tüberküloz hastalığının yol açtığı rahatsızlıklara ilişkin, "Akciğerlerin yanı sıra boşaltım sistemi, sindirim sistemi, omurga, böbrekler ve karın boşluğu gibi farklı bölgeleri etkileyen tüberküloz, tutuluma yol açtığı bölgeye göre karın ağrısı, sindirim ve emilim sorunları, karında sıvı birikimi, karaciğer ve dalak büyümesi, eklemlerde iltihaplanma, lenf bezlerinde büyüme gibi farklı belirtilere de yol açabiliyor." yorumunu yaptı.