Ölüme karşı modern bir meydan okuma olarak görülen bu teknoloji, "dijital ölümsüzlük" kavramını gerçeğe dönüştürüyor. Fotoğraf ve video gibi dijital kalıntılardan oluşturulan konuşan botlar, kaybettiklerimizle sanal bir bağ kurmamızı sağlıyor. Bu durum, yas sürecini kökten değiştirme potansiyeline sahipken, aynı zamanda etik ve psikolojik tartışmaları da beraberinde getiriyor.
MÜZİK EFSANELERİ SAHNEYE GERİ DÖNDÜ
Yapay zekâ destekli bu sanal dirilişin en dikkat çekici örneklerinden biri, ünlü şarkıcı Rod Stewart'ın son konserinde yaşandı. Konser esnasında, özel olarak hazırlanan yapay zekâ görselleri eşliğinde Michael Jackson, Tina Turner ve Ozzy Osbourne gibi müzik dünyasının efsaneleri sahneye adeta geri döndü. Bu performans, hayranlar arasında hem hayranlık hem de yoğun bir tartışma yarattı.

DİJİTAL AVATAR BİR AİLEYE TESELLİ OLDU
CNN muhabiri Jim Acosta'nın gerçekleştirdiği bir röportaj bu teknolojinin duygusal yönünü gösteren bir diğer önemli olay olarak kayda geçti. Acosta, 2018'deki bir silahlı saldırıda hayatını kaybeden Joaquin Oliver'ın dijital avatarı ile konuşan muhabir, gencin ses kayıtları ve fotoğraflarından yola çıkılarak oluşturulan bu sanal figür ile adeta gerçeğiyle konuşuyor hissini yaşadı. Bu gelişme ise Oliver'ın ailesi için derin bir teselli kaynağı oldu ve yas sürecine farklı bir boyut getirdi.

“DEATHBOT” HİZMETLERİ ARTIYOR
“Griefbot” veya “deathbot” olarak adlandırılan bu hizmetler, yas tutma şeklimizi değiştirme potansiyeli taşıyor. Siber psikolog Elaine Kasket, yeterli dijital veri olduğu sürece, kişilerin tanıdık ve inandırıcı dijital kopyalarını oluşturmanın artık hem kolay hem de ekonomik olduğunu belirtiyor. Bu sanal etkileşimler, geleneksel mezar ziyaretleri gibi bağ kurma biçimlerine benziyor, ancak uzmanlar yas sürecini doğal akışından saptırma riski taşıdığı konusunda uyarıyor.

TEKNOLOJİNİN HEYECAN VERİCİ BOYUTU
Bu teknoloji, insanoğlunun ölümü yenme arzusunun dijital bir yansıması olarak görülüyor. Ancak psikologlar, yasın normal ve gerekli bir süreç olduğunu hatırlatıyor. Uzmanlar, dijital bir avatarla konuşmanın kişilerin gerçeklik algısını zedeleme veya yas sürecini uzatma gibi olumsuz etkilere yol açabileceği konusunda endişelerini dile getiriyor.
