Giderek artan şekilde merak edilen sabah duşu mu akşam duşu mu daha sağlıklı sorusuyla sosyal medyada en çok sorgulanan konuların başında gelen bu asırlık tartışma, insanları iki farklı kampa bölmeye devam ediyor.
Bir yanda güne zinde başlamak için sıcak suyun altına girenler, diğer yanda ise günün tüm kirini yatağa girmeden temizlemek isteyenler var.
Özellikle duş ne zaman alınmalı ve duş almanın faydaları gibi sorgulamalar, konunun popülerliğini gözler önüne seriyor.
Ancak bu kişisel tercihin, sağlık ve hijyen üzerindeki etkileri bilimsel verilerle incelendiğinde, durum göründüğü kadar basit bir seçime indirgenemiyor. Peki, bilim bu kutuplaşmada hangi tarafı destekliyor?
ERKEN KALKANLARIN TERCİHİ: SABAH DUŞUNUN FAYDALARI
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, çoğu kişi için sabahları gözleri mahmur bir şekilde açtıktan sonra ilk iş duşa girmek bir ritüel.
Sabah duşunu savunanlar, sıcak suyun altında geçirilen 10 dakikalık bir sürenin uyanmaya yardımcı olduğunu, kişiyi zinde kıldığını ve güne hazır hissettirdiğini belirtiyor.
Leicester Üniversitesi'nden mikrobiyolog Primrose Freestone gibi uzmanlar, sabah duşunun gece yatakta biriken ter ve mikropların büyük bir çoğunluğunu temizlediği için güne daha dinç ve temiz bir başlangıç sağladığını ifade ediyor.
Bu tercih, gün boyu daha ferah kalmak isteyenler için de mikrobiyolojik açıdan mantıklı bir seçenek olarak öne çıkıyor.
Kanser ölümleri 2050 yılında 18 milyonu aşacak!
UYKU ÖNCESİ ARINMA: GECE DUŞU VE HİJYEN
Kimi insanlar ise gece duşu almayı, yani yatmadan önce yıkanmayı, günün kirini ve yorgunluğunu üzerlerinden atmanın en iyi yolu olarak görüyor.
Gün içinde vücutta biriken kir, ter, yağ, toz ve polen gibi alerjenlerin yatağa taşınmasını önlemek, gece duşunun en önemli hijyenik gerekçesi.
Bilimsel veriler de bu durumu destekliyor; zira yatağa temiz girilmediği takdirde bu birikimler çarşaflara ve yastık yüzlerine geçiyor.
Hatta tenimizdeki mikrobiyal yaşam (her santimetrekarede 10 binden 1 milyona kadar bakteri) ter bezlerinden çıkan yağla besleniyor ve oluşan sülfürlü maddeler vücut kokusuna neden oluyor.
Dolayısıyla günün sonunda arınmak, yatak takımlarının temiz kalmasına da yardımcı oluyor.
UZMANLAR NE DİYOR: SABAH DUŞU MU, GECE DUŞU MU SAĞLIKLI?
Ancak mikrobiyolog Primrose Freestone'a göre, gece duş alıp yatağa temiz girilse bile, uyku sırasında terleme devam ediyor.
Soğuk havalarda dahi bir insan geceleri 140 grama kadar terliyor ve 50 bin veya daha fazla deri hücresi döküyor.
Bu durum, yatak takımlarında ev akarları için adeta bir 'açık büfe' yaratıyor ve ciltteki bakterilerin beslenerek düşük düzeyde bir beden kokusu üretmeye devam etmesine yol açıyor.
Primrose Freestone, gece duş alıp sabah kalkan birinin hafiften kokabileceğini de ekliyor.
Yüksek tansiyonla savaşan tabak! Tansiyon hastası olan herkes bilmeli
HİJYENDE KRİTİK NOKTA: YATAK TAKIMLARININ TEMİZLİĞİ
İngiltere'deki Hull Üniversitesi'nden yara iyileşmesi ve mikrobiyom uzmanı Holly Wilkinson, tartışmanın odağını banyo zamanından yatak takımlarının temizliğine kaydırıyor.
Holly Wilkinson, gece duşu almanın faydalarının ancak yatak takımlarının düzenli olarak yıkanmasıyla görülebileceğini vurguluyor.
Bakteriler, yorganlarda, çarşaflarda ve yastıklarda haftalarca yaşayabiliyor; mantarlar ve ev akarları da özellikle nemli yerlerde birikiyor.
Holly Wilkinson'a göre, yatak takımlarını yıkamak büyük olasılıkla akşam duşu almaktan daha önemli.
Zira ev akarı dışkısına uzun süre maruz kalmak alerji riskini artırıyor ve kirli yatak takımlarıyla uyumak deri enfeksiyonlarını tetikleyebiliyor.
Ağır astım hastalarının yüzde 76'sı en az bir mantar türüne alerjik tepki gösterdiğinden, bu durum hassas bünyeler için daha da kritik bir hale geliyor.
RAHAT BİR UYKU İÇİN SICAK DUŞ ETKİSİ
Gece duşunu tercih edenlerin dile getirdiği bir diğer önemli fayda ise uykuya dalmayı kolaylaştırması.
Bu görüşü destekleyen bilimsel kanıtlar da mevcut.
Örneğin, 13 farklı araştırmanın analizi sonucu, yatmadan bir ya da iki saat önce 10 dakika sıcak duş almak ya da banyo yapmak, uykuya dalma süresini önemli ölçüde kısaltıyor.
Vücut ısısının önce yükselip, ardından azalması, vücuda uykuya hazırlanma sinyali veren bir işaret olarak yorumlanıyor, ancak bu tezi kesinleştirmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyuluyor.

