IŞIL ÇALIŞKAN/ KARAR RÖPORTAJ
İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda bu sezon sahnelenen ‘Jennifer’ın Düğünü’ adlı oyun tiyatroseverlerden yoğun ilgi görüyor. Oyunda özellikle savaş sahneleri seyircinin yakın ilgisine mazhar olurken sahneden yükselen kılıç sesleri yürekleri ağıza getiriyor. Son dönemde film ve dizilerde görmeye alıştığımız bu sahneler ilk kez tiyatroda bu kadar gerçekçi yansıtılıyor. Bu başarıda imzası olan koreograf ve oyuncu Murat Turhan, oyunla ilgili Karar’a konuştu. Turhan, “Tekrarı olmayan bir savaş sahnesini canlandırmak oldukça zor. Bazen ufak tefek yaralanmalar olsa da bunu başarabildiğimiz için mutluyum” dedi.
‘Jennifer’ın Düğünü’nde Osmanlı Beyliği’nin kurucusu Osman Gazi’nin cengaverlerinden birini canlandıran Murat Turhan, rolünü şöyle anlattı: “Oyundaki rolümün adı Kara Mürsel. Cengeverler kendi içlerinde farklı karakterlere sahip. Türküler söyleyen aşıktan, en bilgesine... Benim oynadığım tipleme agresif ve taşkın biri. Bu anlamda fevri çıkışları olabiliyor. Lideri olarak gördüğü Osman Gazi’’nin önünde iki kılıcını birden çekip ‘Savaşalım, dövüşelim. Yeter artık!’ diyebilecek kadar sınırları zorlayabilen ve cesur biri.” Bu oyunun savaş ve dövüş koreografisinde Osmanlı’nın turan tekniğinden ilham aldığını söyleyen Turhan, “Osmanlı’nın düşmanı hilal şeklinde sarıp yok etmeye yönelik olan turan taktiğinin öldürme anının gerçekliğini düşününce bu akıl almaz bir şey. Ama sonuçta sanatsal bir şey yapıyoruz ve sahneye en gerçek haliyle sunmak zorundayız. Bu anlamda hiçbir oyuncunun kılına zarar gelememesi için o vahşet durumunu da simgesel olarak sunmak durumundayım” diye konuştu.
Turhan, koreografinin zor yanlarını şöyle anlattı: “Bir role hazırlanırken kendinden meshul oluyorsun. Ama koreografi yaparken birbirinden bağımsız yirmi kişiyi aynı çatı altında toplamak zorundasınız. Her oyuncuyu kendi hayaline inandırmak zorundasınız. Önce kendin inanıyorsunuz ve bunu istediğiniz gibi sahneye yansıtmaya çalışıyorsunuz. Süreç anlamında en zor yanı bu.” Sinemadaki savaş ve dövüş koreografilerinde tekrar tekrar çekilebilme özgürlüğü olduğu için Tiyatro sahnesinde uyarlamanın daha zor olduğunu söyleyen Turhan, “Koreografiye hazırlık sürecinde kılıçla oluşturulan kombinasyonlar yoğun bir çalışma sonrasında bedenin nefes almak gibi doğal bir parçası haline gelmek durumunda. Aksi taktirde sahne üzerinde istenmeyen kazalarla karşılaşmak an meselesi olabiliyor. Özellikle bu açıdan kamera önünde yapılan koreografiler sahne üzerinde sunulan canlı performansa nazaran bana daha kolay geliyor” dedi.
Hidayet Erdinç’in yönettiği ‘Jennifer’in Düğünü’nün oyuncu kadrosunda Nihal Tercan, Erdoğan Aydemir, Murat Turhan, Göker Ersivri, Bahar Yanılmaz, Can Sözeri, Fatih Altınağaç, Eray Cezayirlioğlu, Metehan Kuru, Emre Akarsu, Can Baykan, Begüm Şen, Özge Sivrikaya, Ozan Uz var. Oyun, İstanbul Cevahir sahnesinde 3 Ocak Salı günü saat 20.00’de tiyatroseverlerle buluşacak.
Dönem oyunu oynamanın avantajının o döneme ait kostümleri giymek ve tarihi açıdan birçok farkındalık kazanmak olduğunu belirten Turhan, dezavantajlarını ise şöyle aktardı: “Ben kişisel olarak savaş karşıtı ve hümanist yapıya sahip biriyim. Ne kadar dövüş ve savaş koreografileri yapmış olsam da savaş dönemi yaşanmış olayları her seferinde hatırlamak üzücü oluyor. Ama bir şekilde gerçeğin yansıtılması gerekiyor. O nedenle acısıyla tatlısıyla kabul ediyoruz.”
‘DİRİLİŞ ERTUĞRUL’LA BENZERLİK GÖSTERMESİ NORMAL
Turhan, oyunun TRT 1’de her çarşamba günü yayınlanan ‘Diriliş Ertuğrul’ dizisini hatırlattığı yorumlarına şöyle cevap verdi: “Diriliş Ertuğrul’un geçtiği dönem oyundakiyle yakın dönemler olduğundan kostüm ve kılıç kullanma teknikleri olarak bir benzerlik söz konusu. Bu nedenle tarihi her projede olduğu gibi ‘Diriliş’ dizisiyle de benzerlik gösteriyor.” Turhan, provalar aşamasında da ufak tefek yaralanmalar olduğuna ancak, ciddi bir sorun yaşanmadığına da vurgu yaptı.
KADIN OYUNCULAR DA ÇELİK KILIÇLARA ALIŞTI
Oyunda hem erkek hem de kadın oyuncuların kılıç kullandığını belirten Turhan, “Oyuncularımızla önce sahne kondüsyonu üzerine bir çalışma yaptık. Daha sonra kılıç kullanma tekniklerine yönelik çalıştık. Çelikten önce tahta kılıçlarla teknikleri aktardım. En zorlu sürecimiz tahta kılıçlardan çelik kılıçlara geçiş aşaması oldu. Çünkü tahta kılıçların ağırlığı 100 gr., çelik kılıçlar ise 1,5 kg., özellikle kadın oyuncuların o sürece alışması biraz zorlu oldu ama hepsi üstesinden geldi” sözlerini kaydetti.
