Araştırmalar, bireylerin yürüme hızlarının hastane yatışları, kalp krizi geçirme olasılığı ve ölüm riskiyle doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.
Bir kişinin mağazalara, parklara veya otobüs duraklarına yürüme hızı, genel sağlık durumunun bir yansıması olarak kabul ediliyor.
Uzmanlar, yürüme hızının sadece fiziksel değil, aynı zamanda bilişsel sağlıkla da bağlantılı olduğunu belirtiyor.
Bu bağlantı, özellikle bilişsel yaşlanma süreçlerinin anlaşılması açısından dikkat çekiyor.
FONKSİYONEL KAPASİTENİN GÖSTERGESİ
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, yürüme hızı testi, bir kişinin ev işlerini yapma ve bağımsız hareket etme yeteneği gibi fonksiyonel kapasitesini değerlendirmede etkili bir yöntem olarak kullanılıyor.
Ayrıca bu test, bir bireyin ne kadar kırılgan olduğunu ve felç sonrası rehabilitasyon süreçlerine nasıl yanıt verebileceğini tahmin etmeye yardımcı oluyor.
Yaşla birlikte yürüme hızının yavaşlaması doğal olsa da, ani ve belirgin bir yavaşlama, altında yatan ciddi sağlık sorunlarının bir işareti olabiliyor.
SAĞLIKTA GERİLEMENİN HABERCİSİ
Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Christina Dieli-Conwright, kanserin seyri üzerindeki egzersiz etkilerini araştırırken, bir insanın normal yürüme hızındaki azalmanın genellikle sağlığındaki gerilemeyle ilişkili olduğunu vurguluyor.
Prof. Dr. Christina Dieli-Conwright'a göre, daha az hareketli bir yaşam tarzı ve pasifleşme, kronik hastalıkların varlığına işaret edebilir.
Bu durum, kas gücünde ve eklem hareketliliğinde azalmalara yol açarak genel sağlık durumunu olumsuz etkiliyor.
YAŞAM SÜRESİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Yapılan bilimsel çalışmalar, yürüme hızının ileri yaştaki yetişkinlerdeki yaşam süresini tahmin etmede önemli bir gösterge olduğunu kanıtlıyor.
Pittsburgh Üniversitesi'nde gerçekleştirilen ve 65 yaş ve üzeri 34 bin kişiyi kapsayan geniş çaplı bir analiz, yürüme hızının yaşam beklentisiyle güçlü bir şekilde ilişkili olduğunu ortaya koydu.
Örneğin, 75 yaşında en yavaş yürüyen erkeklerin 10 yıl daha yaşama şansının sadece yüzde 18 iken, en hızlı yürüyenlerin bu şansının yüzde 87 olduğu belirlendi.
KALP HASTALIKLARI RİSKİ
Sağlık durumu iyi olmayan bireylerin genellikle daha az hareketli olması bu durumu açıklasa da, 2009 yılında Fransa'da yapılan bir araştırma dikkat çekici bir bulguyu ortaya koydu.
65 yaşındaki sağlıklı yetişkinler arasında bile, en yavaş yürüyen katılımcıların, en hızlı yürüyenlere kıyasla kalp hastalıklarından ölme riskinin üç kat daha fazla olduğu tespit edildi.
Bu durum, yürüme hızının potansiyel sağlık risklerini belirlemedeki önemini bir kez daha gösteriyor.
VÜCUT SİSTEMLERİNİN UYUMU
Duke Üniversitesi Psikoloji ve Nörobilim Bölümü'nden kıdemli araştırmacı Line Rasmussen, yürümenin basit bir eylem gibi görünse de, aslında birçok farklı vücut sisteminin koordineli çalışmasını gerektirdiğini belirtiyor.
Kemikler, kaslar, gözler, kalp, akciğerler, beyin ve sinirler; hepsi birlikte hareket ederek yürüme eylemini mümkün kılıyor.
Line Rasmussen'e göre, yaş ilerledikçe bu sistemlerin fonksiyonları yavaşlıyor ve bu yavaşlama, daha düşük bir yürüme hızıyla kendini göstererek genel sağlıkta bir düşüşü ve yaşlanmayı yansıtıyor.
BİLİŞSEL YAŞLANMA İLE BAĞLANTI
Yürüme hızı ile bilişsel yaşlanma arasındaki ilişki, sadece ileri yaştaki yetişkinlerle sınırlı değil.
Line Rasmussen ve ekibinin 2019'da yaptığı bir çalışma, 45 yaşındaki yetişkinler arasında bile yürüme hızının, beynin ve vücudun ne kadar yaşlandığını tahmin etmede kullanılabileceğini gösterdi.
Yeni Zelanda'daki Dunedin Disiplinlerarası Sağlık ve Gelişim Çalışması kapsamında incelenen binlerce kişinin verileri, aynı yaştaki bireyler arasında dahi yürüme hızında önemli farklılıklar olduğunu ortaya koydu.
HIZLI YAŞLANMA BELİRTİLERİ
Çalışma, yavaş yürüyen 45 yaşındaki yetişkinlerde 'hızlı yaşlanma' belirtilerinin daha sık görüldüğünü ortaya koydu.
Bu bireylerin akciğerleri, dişleri ve bağışıklık sistemlerinin hızlı yürüyenlere kıyasla daha kötü durumda olduğu, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi biyolojik yaşlanma işaretleri taşıdıkları tespit edildi.
Ayrıca, daha az kavrama gücü ve koltuktan kalkmakta zorlanma gibi fiziksel belirtiler de gözlemlendi.
Bilişsel olarak da, yavaş yürüyenlerde IQ ve hafıza testlerinde daha düşük performans ve beyinlerinde küçülme gibi değişiklikler saptandı.
YÜRÜME HIZINI ARTIRMAK MÜMKÜN
Yavaş yürüdüğünü düşünenler için umut verici haberler de mevcut.
Prof. Dr. Christina Dieli-Conwright, kanser hastalarına kemoterapi sonrası güçlerini geri kazanmaları için egzersiz programları oluşturuyor.
Bu programlarda, yürüme egzersizlerinin hızı ve yoğunluğu düzenli olarak artırılması tavsiye ediliyor.
Prof. Dr. Christina Dieli-Conwright, düzenli yürümenin ve mümkün olduğunca fiziksel olarak aktif kalmanın önemini vurguluyor.
Özellikle masa başında çalışan bireylerin kısa yürüyüş molaları vermeleri, genel sağlık durumları için büyük fayda sağlıyor.
