İdlib'den kaçan Suriyeliler Türkiye sınırında yaşam savaşı veriyor!

İdlib'den kaçan Suriyeliler Türkiye sınırında yaşam savaşı veriyor!

Esad rejimi ve destekçilerinin İdlib'e arkası kesilmeyen saldırıları neticesinde Türkiye sınırı yakınındaki arazilere sığınan siviller, barınabilmek için yardım bekliyor. Sivillerden İbrahim Sattuf "Esad rejiminin hava ve kara saldırısı nedeniyle bu sıcakta göç etmek zorunda kaldık. Su damlasına hasret kaldık. Bir bardak suyu komşumdan dileniyorum" dedi.

Beşşar Esad rejimi ve destekçilerinin İdlib'de süren saldırıları nedeniyle Türkiye sınırı yakınındaki arazilere sığınan siviller, barınabilmek için temiz sudan gıdaya pek çok yaşamsal malzemeye ihtiyaç duyuyor. Yanlarına alabildikleri birkaç parça eşya ile rejim ve destekçilerinin saldırılarından kaçan siviller, temiz su, barınma, yiyecek gibi temel yaşam malzemelerinden yoksun yaşıyor.

"ÖLÜMDEN KAÇTIK SEFALETTEN ÖLECEĞİZ"

İdlib'de Türkiye sınırı hattındaki kamplara sığınanlardan İbrahim Sattuf "Esad rejiminin hava ve kara saldırısı nedeniyle bu sıcakta göç etmek zorunda kaldık. Su damlasına hasret kaldık. Bir bardak suyu komşumdan dileniyorum" dedi. Sattuf, "Etraf sinek ve pislik. Su deposu yok. Kendimizi temizleyeceğimiz su yok. Ölümden kaçtık ancak burada da sefaletten öleceğiz. Çadırlara zemin lazım. Bu göç süreci hayatımda yaşadığım en zor dönem oldu" değerlendirmesini yaptı.

19-08/06/ana-manset-1565093866.jpg

Yüksek hava sıcaklıkları nedeniyle çocuklar ve kadınların hasta olduğuna dikkati çeken Sattuf , "Bir kadını gece tuvalete giderken akrep soktu. Ertesi gün sabah bir çocuğu da akrep soktu. Çocuk vefat etti. Sabah çadırımda uyandığımda önümde bir yılan gördüm. Ben hayvan değilim, insanım. İnsani şartlarda barınmak istiyorum." ifadelerini kullandı.

"BOMBALAR ÜSTÜMÜZE YAĞMUR GİBİ YAĞDI"

İdlib'in güneyinde Termela köyündeki evini terk etmek zorunda kalan Ahmet Mevvas da ramazan ayının başında göç ettiklerini söyledi.

Mevvas, "Bombalar üstümüze yağmur gibi yağdı. Üzerimizdeki elbise ile çıktık. Zar zor araç temin edip buraya vardık. Çadır verdiler. Hasır üzerinde oturuyoruz. Evdeki eşyaları getirmek istiyorduk ama evimiz yıkıldı. Bir yere gidemiyoruz. Her şey lazım" diye konuştu.

19-08/06/ana-manset-1565093889.jpg

"Bunlar, 85 yıllık ömründe yaşadığım en zor anlar." diyen Mevvas, şöyle devam etti: "Domates satıcısı gelip çadırın önünde park ediyor. Ne kadar olduğunu soruyorum. 100 Suriye lirası (1 Türk lirası) dese dahi bizde o da yok. Ben buraya gelmek için borç alarak araca verdim. Bir domates, bir parça ekmek elde edersek geçiniyoruz. Yoksa Allah’a şükrediyoruz. Ramazan ayında bazen su ile ekmekle orucumuzu açtığımız oldu."

"HER GURBETLİK ZOR HEM FAKİRLİK"

Savaş uçaklarının köylerini sürekli hedef alması sonucunda göç ettiklerini anlatan Mustafa Ali de "Burada tuvalet yok. Çadırların zeminleri yok. Taşların üzerinde kalıyoruz. Akrepler ve yılanlar var. Çok zor bir süreçten geçiyoruz. İş yok, para yok. Dar boğazdan geçiyoruz. Hem gurbetlik zor hem fakirlik." şeklinde konuştu.

Yerinden edilen başka bir sivil Abdülhalim Yasin ise "Evsiz kaldım. Zeytin ağaçlarının altında kaldım. Şu an bize su ve ekmek lazım. Ben büyük bir aile babasıyım. İş yok. Ailemi nasıl geçindireceğim?" ifadesini kullandı.

İDLİB/AA

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN