Kuşoğlu: Siyasi partiler seçim kaybederken seçim kanunuyla oynar

CHP İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, KARAR TV'de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un konuğu oldu. AK Parti ve MHP’nin uzun süredir üzerinde çalıştığı Seçim Kanunu Değişikliği teklifi'ni değerlendirdi.

BİRGÜL TEKÇE | KARAR

KARAR TV'de Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtlayan CHP İdari ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, AK Parti ve MHP’nin uzun süredir üzerinde çalıştığı Seçim Kanunu Değişikliği teklifi'ne ilişkin, ''Genellikle siyasi partiler seçim kaybederken seçim kanunuyla oynarlar. İflas eden tüccar eski defterlere bakarmış şuradan küçük bir alacağım vardı, burada alacağım vardı diye onları bir araya getirmek ister'' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de bir doktora ayda 8 bin TL ile 25 bin TL ödendiğini belirterek, 'Gerekirse yurt dışından getiririz' dedi. Bunun üzerine gündemden düşmeyen doktor maaşları tartışmalarını değerlendiren Kuşoğlu,

''Türkiye'de ücretlerle ilgili durum böyle devam edecekse hakkı olanlara dünyada rekabet edecek ücretleri vermezsek doktorlarda olduğu gibi büyük sıkıntı var demektir. Dünya ile rekabet etmek sadece şirketlerle olmuyor onu da devam ettirebilmemiz lazım. Türkiye rekabet anlamında küme düştü. Türkiye gelişmiş ülkeler liginden aşağıya düşmüş durumda. Bizim doktorlarımız bilgi, beceri, birikim olarak Avrupa ile dünya ile rekabet edebiliyorlardı. Kardiyovasküler Cerrahi (KVC) ameliyatlarını Amerika 90 bin dolara yaptığında biz aynı seviye ve kalitede becerikli doktorlarımızla 8-10 bin dolara yapabiliyorduk. Türkiye'ye gelip ameliyat olabiliyorlardı. Bu bizim doktor ve tıp alanındaki seviyemizi de gösteriyordu. Ücretlendirme seviyemiz ve tıptaki bakışımız böyle devam ederse ve bir çok meslekle ilgili olarak da gerileyeceğiz'' dedi.


SİYASİ PARTİLER SEÇİM KAYBEDERKEN SEÇİM KANUNUYLA OYNAR

AK Parti ve MHP, seçim barajını yüzde 10'dan 7'ye düşürecek olan ''Milletvekili Seçimi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifi''ni TBMM'ye sundu. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Kuşoğlu, ''Bekliyorduk, bu çalışmanın iktidarı devam ettirmeye yönelik olduğunu da biliyorduk. Gün geçtikçe oy kaybediyorlar, sıkıntıdalar. Önümüzdeki seçimi kaybedecek görünüyorlar. Genellikle siyasi partiler seçim kaybederken seçim kanunuyla oynarlar. İflas eden tüccar eski defterlere bakarmış şuradan küçük bir alacağım vardı, burada alacağım vardı diye onları bir araya getirmek ister. Bunlarda seçim kanunuyla oynamaya çalıştılar. İyi de bir iş çıkarmışlar, bu kadarını beklemiyorduk'' ifadelerini kullandı.

Kuşoğlu sözlerine şöyle devam etti:


''2018 seçim sonuçlarına göre değerlendirmeyi yapmışlar, buna göre biz kazanırız demişler. 30 civarında bir millet vekili 2018 sonuçlarına göre Cumhur İttifakı'na gidebilir. Ama yapılan seçimde sonuçlar farklı olacak, bunun bize yaramayacağını iddİa edemezler. Maç devam ederken böyle kuralların değişmesi yanlış. Umduklarını bulamayacaklar. Millet İttifakı'nda ki yeni partileri hedeflemişler. Çatlak oluşturmayı hedeflemişler ama buradan tam tersi bir birliktelikte çıkabilir. Özellikle muhafazakar partilerin birlikteliğini de getirebilir''

Seçim sonuçlarının 2018 gibi olmayacağını ve hesap hatası yaptıklarını belirten Kuşoğlu, ''2019 yerel seçimlerinden beri AK Parti geriliyor biz yükseliyoruz. Gençler bize daha fazla oy veriyor, ben bunu çok önemsiyorum. 10 sene önce CHP bitti bir sonraki dönem olmayacak deniyordu. Şimdi gençlikte birinci partiyiz. Seçimlere kadar da bu böyle devam ederse biz birkaç ay sonra birinci parti olacağız. Buda bize avantaj sağlayacak'' dedi.

KİM SİYASİ KİM DEĞİL BÖYLE BİR AYIRIM YAPAMIYORUZ

Kuşoğlu bürokratların siyasetçi gibi davrandığına vurgu yaparak, ''Seçim tarafsız olmak zorunda. Başbakanlığın olduğu sistemde üç bakanın seçim dönemlerinde istifa etmesi gerekiyordu. Devlet konun koyucu, devlet imkanlarıyla yarışılmamasını, her partinin eşit koşullarda yarışmasını öngörüyordu. Eski sistemde müsteşar vardı, müsteşarlar idare hukukuna tabi olan bürokratların en başında olandı. Siyaset yasakları vardı, siyaset yapamıyorlardı'' şeklinde konuştu. Kuşoğlu sözlerine şunları ekledi:

''Şimdiki sistemde kim siyasi kim idari hukuka tabidir bilemiyorsunuz. Bakan seçilmemiş bir kişi değil atanmış halka, meclise, millete hesap vermiyor. Sorumlu olduğu tek kişi Cumhurbaşkanı. Bu yapıda İletişim Başkanı kalkıyor siyasilere cevap veriyor, siyasi konuşmalar yapıyor. Cumhurbaşkanlığı'ndaki diğer bürokratlar konuşabiliyor. Kim siyasi kim değil böyle bir ayırım yapamıyoruz. Bakan yardımcıları eski müsteşara denk geliyor. Bunlar siyasi olmaması gereken kişiler. Bizim devlet geleneğimizde yok bunlar. Demokratik geleneklerimizi bozuyoruz.''

CHP SEÇMENİ STRATEJİK OY KULLANIR

Millet İttifakının adayı tartışılıyor. Toplum nasıl bir Cumhurbaşkanı adayı istiyor biliyor muyuz yoksa kamuoyu yoklamaları popülerliği mi ölçüyor diye soran Kuşoğlu, ''Garanti seçilebilir biri olsun diyorlar, fakat seçim zamanı bu değişebilir. Devleti, Ankara'yı, uluslararası ilişkileri bilen biri olmalı. Sadece seçilebilir biri mi olmalı yoksa yönetebilir mi olmalı una karar vermeliyiz. Sayın Kılıçdaroğlu ile çok iyi bir devlet adamı, dürüst çalışkan, devleti de iyi biliyor, birikimli ama seçilemez gibi bir kanaat oluşturmaya çalışılıyor bu doğru değil. Tüm bu tespitler doğrultusunda en doğru kişi olduğu noktasında bir tereddüt yok peki seçilebilirliği noktasında neden böyle bir kanaat var. Bu dönemin hassas bir dönem olarak kabul ediyorsak hem Türkiye'de hem dünyada değişim olacağını düşünüyorsak Türkiye'nin nasıl bir cumhurbaşkanına ihtiyacı var bunu zihinlere kazımak lazım'' dedi.

Kuşoğlu, 6'lı masadan Kemal Bey aday olmasın sonucu çıkarsa, CHP bu kararı kabullenir mi? sorusuna şöyle cevap verdi:


''Ülkenin geleceği ve bekası için ne gerekiyorsa onu yaparız. henüz bir ortak bir aday çıkmış değil. Biz ortak aday çıksın istiyoruz ama henüz ittifak böyle bir kabulde bulunmadı. Bu masadan çıkacak adayı kabul ederiz, çünkü biz geçmişte Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığını da kabul ettik. Bu ülkenin geleceği için bütün CHP ki ağırlıklı olarak MHP'nin adayıydı kabul etti ve ona rağmen gitti oy kullandı. CHP seçmeni stratejik oy kullanır. Bir araya gelme gereğine inanıyor. Demokrasiye inanıyor. 2011'de MHP'ye baraj altında kalmasın diye 3 puan verdi, daha sonraki seçimde aşağı yukarı 3 puan HDP'ye verdi. Bir araya gelme gereği varsa bunu yapıyor. Türkiye'nin geleceği açısından böyle bir gereklilik varsa yine yaparız. Oradan çıkması gereken Kemal Beyin adaylığıdır. Demokrasiye inanıyorsak en büyük partinin lideri olması, bu işin mimarı bu noktaya gelmesini sağlayan kişi olması, aralarında bu tecrübeye ve birikime sahip olan kişi olmasıyla da Sayın Kılıçdaroğlu olmalıdır.''

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN