KENTE MÜHRÜNÜ VURAN CAMİ: SULTANAHMET
Sultanahmet Camisi, taşıdığı Türk-İslam medeniyetinin estetik unsurlarıyla 4 asırdır Müslümanların yanı sıra yerli ve yabancı turistlerin de ilgi odağı olmaya devam ediyor.
İstanbul'un 7 tepesinden 2'ncisi üzerine inşa edilen, Marmara Denizi'nden İstanbul'a yaklaşan gemilerin selamladığı, Türk-İslam medeniyetinin en zarif eserlerinden kente mührünü vuran Sultanahmet Camisi, içinin mavi aydınlığıyla da yüzyıllardan beri hem yabancı hem de yerli turistlerin ilgi odağı olmayı sürdürüyor.
Mimar Sinan'ın talebesi Sedefkar Mehmed Ağa'ya, Osmanlı cihan devletinin 16. Padişahı Sultan I. Ahmed Han tarafından inşa ettirilen Sultanahmet Camisi, 17. asrın sanat ve estetik anlayışının bütün güzellik ve inceliklerini barındırması bakımından da önem taşıyor.
Bizans Hipodromu'nun güney kısmına inşa edilen, 6 minaresi ve zarif kubbesiyle ilahi bir eseri havası uyandıran Sultanahmet Camisi, iç süslemesinde kullanılan 20 bin 43 mavi zeminli, klasik Türk-İslam sanatlarının üsluplaştırılmış Rumi, hatai, penç, bulut ve yaprak motifleriyle süslü çinileri, mavinin hakim olduğu kalem işleri ve vitrayların verdiği aydınlık dolayısıyla Batılılar tarafından "Blue Mosque" olarak adlandırılıyor.