SALİHA SULTAN
Cannes Film Festivali’nin prestijli ödülünün bu yılki sahibi İranlı yönetmen Cafer Panahi oldu. Ülkesinde yıllardır sansürlenen, iki kez hapse atılan, 2023’e kadar seyahat etmesi yasaklanan İranlı muhalif yönetmen, bir grup eski mahkumun hapisteyken kendilerine işkence eden gardiyanı kaçırıp yüzleştirdiği politik gerilim filmi ‘Sadece Bir Kazaydı’ (It Was Just an Accident) adlı filmiyle ödüle layık görüldü. İran rejimince 15 yıl boyunca film yapması da yasaklanan Panahi, filmini gizlice çekmişti. 2015’te ‘Taxi‘ filmiyle Berlin’de Altın Ayı, 2000’de ‘The Circle’ filmiyle Venedik’te Altın Aslan ödülünü kazanan yönetmene, ülkesinde tutuklu bulunduğu 2022’de de 79. Venedik Film Festivali tarafından ‘No Bears / Ayılar Yoktur’ filmi ile Jüri Özel Ödülü verilmişti. Penahi’nin ödülü filminin dağıtım şirketi Neon’un ‘Anora’, ‘Bir Düşüşün Anatomisi’ ve ‘Parazit’ gibi filmlerden sonra aldığı altıncı Altın Palmiye oldu. ‘Sadece Bir Kazaydı’ ödülle birlikte Oscar yarışının güçlü adayları arasına girdi.
EN ÇOK ÖDÜLÜ ‘GİZLİ AJAN’ ALDI
Öte yandan Cannes Film Festivali’nin kapanış töreni bu sene elektrik kesintisinin gölgesinde geçti. Birçok kişinin sabotaj olduğunu düşündüğü elektrik kesintisi beş saat sürdü; kapanış töreni ise yedek jeneratörler sayesinde gerçekleştirildi. Gecede festivalin, ikincilik ödülü olan ‘Büyük Jüri Ödülü’, Danimarkalı-Norveçli yönetmen Joachim Trier’in yerli draması ‘Duygusal Değer’e gitti. Filmde Stellan Skarsgard, yıllardır ayrı kaldığı kızıyla barışmaya çalışırken onu yeni ve oldukça kişisel bir filmde oynatmaya çalışan beceriksiz bir yönetmeni canlandırıyor. Film, 2021’de gişe rekorları kıran ‘Dünyanın En Kötü İnsanı’ filminde rol alan Trier ve Renate Reinsve’nin yeniden bir araya getiriyor. Brezilyalı yönetmen Kleber Mendonça Filho da, 1977’deki askeri diktatörlük döneminde sürgündeki siyasetçilerin hayatlarını konu alan ‘Gizli Ajan’ filmiyle ‘En İyi Yönetmen’ ödülünü kazandı. FIPRESCI Ödülü’nü de alan filmin ‘Narcos’ ve ‘Civil War’dan tanınan yıldızı Wagner Moura da ‘En İyi Oyuncu’ ödülünü aldı.
‘ALTIN KAMERA’YI İLK KEZ IRAKLI YÖNETMEN KAPTI
Üçüncülük ödülü olan ‘Jüri Ödülü’ ise iki yapıma, Fransız-Faslı yönetmen Oliver Laxe’in kıyamet sonrası ortamdaki bir grup gezgini konu alan ‘Sirât’ filmi ile Alman yönetmen Mascha Schilinski’nin dört kuşak kadının kırsal bir Alman köyündeki hikayesini anlatan ‘Düşüşün Sesi’ne verildi. ‘Altın Kamera’ ödülü ise ilk kez bir Iraklı yönetmene gitti, Hasan Hadi ‘Başkasının Pastası’ filmiyle ödülü kazandı. Gazze doğumlu ikiz kardeşler Arab ve Tarzan Nasser’in, Filistinlilerin sesini Cannes’da duyuran ‘Bir Zamanlar Gazze’de’ filmi de Belirli Bakış Bölümü’nde ‘En İyi Yönetmen’ ödülüne layık görüldü.

Hasan Hadi, Saddam döneminde geçen çocukluk hikayesiyle Cannes’da ‘Altın Kamera’ ödülünü kazanan ilk Iraklı yönetmen oldu.
PANAHİ ÜLKESİNE SESLENDİ: ‘FARKLILIKLARI BİR KENARA BIRAKALIM’
Panahi’ye ‘Altın Palmiye’ veren jüriye ise bu yıl efsane oyuncu Juliette Binoche başkanlık etti. Binoche, 2010’da İran Yeni Dalgası’nın önde gelen isimlerinden Abbas Kiyarüstemi’in kendi yaşam öyküsünden esinlendiği ‘Aslı Gibidir’ filminde rol almıştı. Panahi’nin de sinema dünyasına Kiyarüstemi’nin asistanı olarak adım attığı biliniyor. Binoche, törende sahnede Panahi’nin filmini neden seçtiklerini açıklarken “Sanat yaratıcı enerjiyi, yani bizdeki en değerli, en canlı kısmı harekete geçirir. Bu, karanlığı affa, umuda ve yeni bir hayata dönüştürme gücüdür” dedi. Yönetmene ödülünü takdim eden Oscarlı oyuncu Cate Blanchett de “Ulusal ve politik hırsların sinemayı kendi çıkarları doğrultusunda kullanmasına izin vermemeliyiz” diye konuştu. Pnahi ise ödül konuşmasında dünyanın dört bir yanındaki İranlılara şöyle seslendi: “Tüm farklılıklarımızı ve sorunlarımızı bir kenara bırakalım. Şu anda en önemli şey ülkemiz ve onun özgürlüğüdür. Güçlerimizi birleştirelim. Kimse bize ne giyeceğimizi, ne yapıp ne yapamayacağımızı söylemeye kalkmamalı.”
İŞTE BU YILIN GÖZDELERİ
Cannes Film Festivali’nin bu yıl 22 filmin yarıştığı ana yarışmada ödül kazananların bir kısmı şöyle:
Altın Palmiye: Jafar Panahi (Sadece Bir Kazaydı)
Büyük Ödül (Grand Prix): Joachim Trier (Duygusal Değer)
Jüri Ödülü: Oliver Laxe (Sirât) ve Mascha Schilinski (Düşüşün Sesi)
En İyi Yönetmen: Kleber Mendonça Filho (Gizli Ajan)
En İyi Senaryo: Jean-Pierre ve Luc Dardenne (Genç Annenin Evi)
En İyi Erkek Oyuncu: Wagner Moura (Gizli Ajan)
En İyi Kadın Oyuncu: Nadia Melliti (Küçük Kız Kardeş)
Özel Ödül: Bi Gan (Diriliş)
Yarışma FIPRESCI Ödülü: Wagner Moura (Gizli Ajan)
Altın Kamera: Hasan Hadi (Başkanın Pastası)
