Figen Ormancı'dan ilk roman: Narsizmin gölgesinde bir yeniden doğuş hikayesi

Figen Ormancı'dan ilk roman: Narsizmin gölgesinde bir yeniden doğuş hikayesi

Figen Ormancı’nın ilk romanı Dementor - Ruh Emici, Alan Yayıncılık tarafından yayımlandı. Ormancı, romanında narsizmi merkeze alarak bir yandan patolojik bir narsistin çöküşünü, diğer yandan mağdurların özgürleşme mücadelesini derinlemesine işliyor.

Edebiyat dünyasına güçlü bir giriş yapan Figen Ormancı, ilk romanı Dementor – Ruh Emici ile okurlarını psikolojik derinliği yüksek bir anlatıya davet ediyor. Günümüzün en tartışmalı konularından biri olan narsistik kişilik bozukluğunu, aşk, evlilik, aile, iş hayatı ve toplumsal normlar ekseninde ele alan yazar, okuyucularını manipülasyonun karanlık dünyasına çekiyor.

Narsistik kişiliğin en tehlikeli yönlerini, kurbanlarına verdiği duygusal ve fiziksel zararları çarpıcı bir şekilde gözler önüne seren Ormancı, kitabında bir narsistle yaşamanın ve bu zehirli ilişkiden kurtulmanın sancılı sürecini incelikli bir dille işliyor. Başkarakter Zeynep’in narsist eşi Serhat Arıcı karşısındaki mücadele hikayesi, sadece bireysel bir çıkış değil, aynı zamanda kadınların toplum içinde var olma savaşını da yansıtıyor.

"MÜKEMMEL" ADAMIN GERÇEK YÜZÜ

Romanın odak noktasında, toplumun ideal erkek modeli olarak sunduğu Prof. Dr. Serhat Arıcı yer alıyor. Serhat, dışarıdan kusursuz görünen, başarılı, zeki ve karizmatik bir adam. Ancak, görünüşünün ardında tehlikeli bir narsist yatıyor. Çevresindeki herkesin ona hayranlık duymasını bekleyen, insanları manipüle ederek güç kazanan ve duygusal ilişkileri kendi egosunu beslemek için kullanan Serhat, sadece Zeynep için değil, çevresindeki herkes için de yıkıcı bir figür haline geliyor.

Ormancı, Serhat’ın narsistik yapısını, onun "mükemmel doktor" ve "harika eş" maskesi altında nasıl ustalıkla sakladığını anlatarak okurlarına narsistik manipülasyonun ve psikolojik şiddetin en ince detaylarını sunuyor. Ancak, her kusursuz görünen sistem gibi, Serhat’ın manipülatif düzeni de sonsuza dek sürdürülemiyor.

ZEYNEP’İN TUZAĞA DÜŞÜŞÜ VE ÖZGÜRLÜĞE GİDEN ZORLU YOL

Romanın başkahramanı Zeynep, güçlü bir kadın figürü olarak başlıyor. Tiyatrocu kimliğiyle özgür ruhlu, entelektüel bir kadın olan Zeynep, zamanla Serhat’ın etkisi altına girerek kendi kimliğini kaybetmeye başlıyor. Başlangıçta büyük bir aşkla başlayan ilişkisi, zaman içinde psikolojik bir esarete dönüşüyor.

Serhat’ın narsistik oyunları ve manipülasyonları, Zeynep’in sadece duygusal sağlığını değil, fiziksel sağlığını da tehdit ediyor. Kontrolcü, baskıcı ve empati yoksunu bir eşin gölgesinde var olma mücadelesi veren Zeynep, büyük bir travmayla yüzleşmeden bu çemberi kıramıyor. Ancak, yaşadığı büyük bir kırılma anı, onun hem kendisini hem de Serhat’ın diğer mağdurlarını bir araya getirerek bir dönüşüm sürecine girmesine neden oluyor.

BİR RUH EMİCİNİN ÇÖKÜŞÜ

Kitabın en dikkat çekici yanlarından biri, Serhat’ın narsistik düzeninin nasıl çöküşe geçtiğini anlatması. Ormancı, narsistlerin ne kadar güçlü görünseler de aslında kendi içlerindeki boşluğu başkalarının hayatlarını tüketerek doldurmaya çalıştığını vurguluyor.

Zeynep’in özgürlük mücadelesi, sadece kendi kurtuluşu değil, aynı zamanda Serhat gibi narsistlerin manipülatif dünyalarını nasıl ayakta tuttuklarını ve bu düzenin nasıl yıkılabileceğini de gösteriyor. Serhat’ın egosu ve gücüne olan bağımlılığı, en sonunda onu kendi yarattığı illüzyonun içinde kaybolmaya sürüklüyor.

Toplumsal Cinsiyet Rolleri ve Kadın Güçlenmesi Üzerine Derin Bir Eleştiri
Roman, yalnızca bir bireyin narsist bir ilişki içinde yaşadığı travmayı değil, aynı zamanda kadınların toplumsal baskılarla nasıl mücadele ettiğini de gözler önüne seriyor. Ormancı, Zeynep’in hikayesi üzerinden, kadınların kendilerini yeniden var etme sürecinin sancılarını, toplumun cinsiyet rollerini ve güçlü kadın figürlerinin nasıl bastırılmaya çalışıldığını işliyor.

Toplumda, kadınların çoğu zaman “eş” ve “anne” rolleriyle tanımlandığını, bireysel kimliklerinin göz ardı edildiğini vurgulayan roman, kadınların kimliklerini yeniden inşa etme sürecinin önemini de ortaya koyuyor.

BİR NARSİSTİN TUZAĞINDAN KURTULMAK

Dementor – Ruh Emici, okurlarına bir narsist ile yaşamanın nasıl bir şey olduğunu, bu ilişkiden kurtulmanın ne kadar zor olabileceğini ancak imkansız olmadığını gösteriyor. Zeynep’in Serhat’a karşı verdiği mücadele, pek çok okur için ilham verici ve cesaretlendirici bir hikaye sunuyor.

Ormancı’nın yalın ve akıcı diliyle kaleme aldığı roman, psikolojik derinliğiyle dikkat çekiyor. Roman, sadece bireysel bir kurtuluş hikayesi değil, toplumsal normlara karşı bir başkaldırı ve kadınların özgürleşme mücadelesine güçlü bir destek niteliği taşıyor.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN