Filistinlilere destek veren sanatçılar baskı altında. Filistin’de sosyal medya hesabından ‘La Galibe İllallah’ ayetli paylaşım yapan şarkıcı Dalal Abu Amneh tutuklandı. Kanada’da Filistinli şarkıcı Nemahsis ülkesini desteklediği için plak şirketinden çıkarıldı. Amerika’da Filistin Edebiyat Festivali düzenleyen Pensilvanya Üniversitesi ise bağışların kesilmesi tehdidiyle karşı karşıya.
SALİHA SULTAN
İşgalci İsrail’in Gazze’ye saldırıları sürerken, sanat dünyasındaki Yahudi lobisi de boş durmuyor. İşgalci İsrail’in sivillere yönelik insanlık dışı muamelelere dikkat çeken Filistinli şarkıcı Dalal Abu Amneh, Facebook’ta yaptığı bir paylaşım nedeniyle tutuklandı. Abu Amneh, son olarak pazartesi günü evinden ‘La Galibe İllallah’ (Zafer Allah’ındır) ayeti ile paylaşım yapmıştı. Sanatçının bu paylaşımının altına birçok İsrailli yerleşimci de tehdit mesajı yazmıştı. Sanatçının tutuklanması ise, kendisine yönelik tehditlerde bulunan bu yerleşimcilere karşı şikayette bulunmasının ardından geldi. İşgalci İsrail güçleri, Filistinli şarkıcıyı Gazze’ye destek amaçlı yaptığı paylaşımları ‘kışkırtıcı’ bularak, tutukladı. Şarkıcı, Pazartesi gecesi Nasıra’daki evinde tutuklandı. Nasıra’da doğan, iki çocuk annesi şarkıcı aynı zamanda eğitimli bir sinir bilimci ve ‘Ehne Flestinia’ da dahil olmak üzere Filistin konulu şarkılarıyla tanınıyor.
FİLİSTİN ŞARKISIYLA KARŞILANDI, IRKÇILIKLA UĞURLANDI
Filistinli ve Kanadalı şarkıcı Nemahsis de, ülkesini desteklediği için plak şirketinden çıkarıldığını açıkladı. Gerçek adı Nemah Hasan olan şarkıcı, bu hafta TikTok’ta bir paylaşım yaparak plak şirketinin kendisini Filistin yanlısı olduğu için bıraktığını duyurdu. Şarkıcı “Bizi kovmanın korkutup teslim olmamızı sağlayacağını düşünüyorlar. Kimse için kimliğimden ödün vermeyeceğim” dedi. Hasan başka bir paylaşımında da plak şirketinin kendisine “Filistinli profesyonel bir sanatçıyla çalışamayacağını” söylediğini yazarak, “İşin komik kısmı, birkaç gün önce benimle sözleşme imzalamaya çalışırken ofislerine girdiğimde Ana Dammi Falastini’yi çalmalarıydı” ifadelerini kullandı. Hasan’ın sözünü ettiği, Filistinli şarkıcı Mohammed Assaf’ın ‘Ana Dammi Falastini’ (Kanım Filistinlidir) adlı şarkısı Mayıs 2023’te Spotify, Apple Music ve Deezer dahil olmak üzere birçok platformdan kaldırılmasıyla gündeme gelmişti.
PENSİLVANYA ÜNİVERSİTESİ’NE ‘BAĞIŞLARI KESERİZ’ TEHDİDİ
Pensilvanya Üniversitesi ise geçen ay düzenlediği Filistin Edebiyat Festivali nedeniyle bağışçılarını kaybetmekle karşı karşıya. İşgalci İsrail’in Gazze’ye saldırılarının ardından milyarder CEO, Pensilvanya Üniversitesi’nin antisemitizmle mücadelede başarısız olduğu iddiası nedeniyle üniversiteye tepki gösterdi. Wall Street CEO’su Marc Rowan, artık bağış yapmayacağını söylediği Pensilvanya Üniversitesi liderlerini istifaya, diğer bağışçıları ise antisemitizmi ve nefreti kınamayan üniversiteye bağış yapmamaya çağırdı. Rowan, Çarşamba günü yayınlanan bir köşe yazısında , üniversitenin geçen ay kampüste düzenlenen ve geçmişte Yahudi karşıtı açıklamalar yapan konuşmacıların da dahil olduğunu iddia ettiği festivali kınamadığını yazdı.
KOYUN CAN, ART BASEL ET DERDİNDE
İşgalci İsrail’in Filistinlilere saldırısı sürerken, Fransa ise durumu İslamofobik eylemleri için fırsat bildi. Ülkede güvenlik önlemleri had safhaya çıkarılırken, Art Basel sanat fuarı takviminin en yeni üyesi Paris+ Art Basel’in açılmasına günler kala, fuarın genel müdürü Noah Horowitz de fuarın güvenlik protokollerinin artırılacağını açıkladı. Horowitz yaptığı açıklamada, “Fuar organizatörleri olarak katılımcılarımızın, ziyaretçilerimizin ve personelimizin güvenliği büyük önem taşıyor” dedi.
Horowitz, ‘Hamas’ın İsrail’deki saldırılarını korkunç’ olarak niteleyerek, “Gazze, İsrail ve Batı Şeria’da artan sivil ölümlerinin yanı sıra bölgede uzun süreli bir insani trajedinin yaşanma ihtimali de son derece üzücü” ifadelerini kullandı. Fransız hükümetinin ‘hızlı ve kararlı’ hareket etmesine övgüde bulunan Horowitz, “Şiddetteki bu son artış, yalnızca bireyler olarak değil, aynı zamanda temel değerleri olan insanlık, karşılıklı saygı ve diyaloğun temelinde yer aldığı küresel bir kültürel topluluğun üyeleri olarak da bizi üzüyor” diye ekledi. Fransa’da ülkenin güvenlik seviyesi en son 2015 yılında Charlie Hebdo ofislerine düzenlenen saldırılar ve Bataclan tiyatrosunda yaşananların ardından bu seviyedeydi.
Geçen yıl Documenta’da yer alan Endonezyalı Taring Padi sanat grubunun ‘People’s Justice’ (İnsanların Adaleti) eseri.
ALMAN DOCUMENTA’DAN BİR YIL SONRA TUHAF AÇIKLAMA
Öte yandan, İşgalci İsrail’e destek yarışında tuhaf bir açıklamada Almanya’da beş yılda bir düzenlenen Documenta Sanat Sergisi’nden geldi. Documenta, geçen yıl düzenlenen sergisinde yer alan ve antisemitizm ile suçlanan Endonezyalı sanat kolektifi Ruangrupa hakkında yeni bir açıklama yayınladı. Ruangrupa’nın sosyal medyasını inceleyen Documenta yönetimi, kolektif üyesi bazı sanatçıların İşgalci İsrail’in katlettiği Filistinli sivillere destek verdiklerini görünce kınama yayınladı. Ruangrupa, Documenta’daki geçen yılki sergisine Filistinli sanatçıları da dahil etmişti.
Bu kapsamda, Endonezyalı olan Taring Padi sanat grubuna ait ‘People’s Justice’ (İnsanların Adaleti) adlı eser Yahudi düşmanlığı içerdiği suçlamalarının ardından gelen eleştiriler üzerine önce üzeri siyah kumaş ile örtülmüş, ardından Kassel Belediye Başkanı tarafından kaldırılmıştı. Bu yılın başlarında, sergiyi değerlendirmek üzere atanan bir komite de, Documenta 15’in İsrail karşıtı duyarlılığın bir ‘yankı odası’ olduğunu belirten bir rapor yayınlamıştı. Documenta’nın bir yıl sonra yeniden bir açıklama ihtiyacı duyması ise akıllara Yahudi lobisinin sanat kurumlarına baskı mı yapıyor sorusunu getirdi.
