ÖZEL HABER / İNCİ DÖNDAŞ
Dile kolay, tam 60 yıldır insanlara sağlıklı ve dengeli beslenme tavsiyelerinde bulundu, yüzlerce öğrenci yetiştirdi, Beslenme Eğitimi ve Araştırma Vakfı (BESVAK) aracılığıyla dar gelirli gençlere burs vererek eğitimlerine katkıda bulundu. 80’li yıllarda televizyonda sık sık “Mercimek yiyin” diyerek mercimeğin faydalarından bahsedince tüm Türkiye onu tanımıştı.
O yıllarda ülkedeki mercimek stoklarını eritmek için tüketimi artırmak amacıyla bu öneride bulunuyordu. Bunları yapan kişi Prof. Dr. Ayşe Baysal’dı. Hatta kendisine ‘Mercimek Ayşe’ lakabı bile takılmıştı. ‘Hocaların hocası’ beslenme uzmanı Baysal, dün Ankara’da tedavi gördüğü hastanede 87 yaşında vefat etti. Baysal, son bir buçuk aydır yoğun bakımdaydı. Baysal için önce yarın Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye Kampusü’nde saat 10.00’da bir tören düzenlenecek. Ardından Doğramacızade Ali Sami Paşa Camii’ndeki öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Gölbaşı Taşpınar Köyü’ndeki kabristana defnedilecek.
MERCİMEK ÇOK FAZLAYDI
Ayşe Baysal ile bundan iki yıl önce çalıştığım gazetenin hafta sonu eki için kızı Elif Uzel Şen aracılığıyla konuşmuştum. Ankara’da yaşayan Baysal’a kendisini tüm Türkiye’ye tanıtan mercimek tavsiyesinin nedenini de sormuştum. Baysal, konuyla ilgili olarak şunları söylemişti: “O yıllarda hükümet nadas yerine mercimek ekmeyi tavsiye etti. Evet, mercimek miktarı artmıştı. İnsanların aklında sadece mercimek kaldı ama biz çeşitli yönleriyle beslenmeyi anlattık. Program yarım saat sürüyor, öncelikle bir beslenme konusunda bilgi veriyordum. Zaten bana geldiklerinde genel beslenmeyi her yönüyle anlatacaksam programı kabul edeceğimi söyledim. O bir beslenme eğitim programıydı. Önce sağlıkçılar buna karşı çıktı, sonra yurtdışındaki araştırmaları okuyunca kan şekerini en az yükseltenin mercimek olduğu görüldü ve önerilmeye başlandı.”
DENGELİ BESLENİN
Onun beslenme önerisi her şeyden dengeli yemekti. Tek yönlü beslenmeye, ekmek yememeye karşı çıkan Baysal, röportajımızda “Her şeyden önce beslenmede çeşitliliğe dikkat edeceğiz. Bunun için besinleri dört grup altında toplarız. Süt grubundaki yiyeceklerden günde iki bardak tüketmek gerekiyor. Bir diğeri tavuk, balık, kırmızı et ve baklagiller. Bunlardan hayvansal olanları bir öğünde, bitkisel olanları bir öğünde tüketmek dengeyi sağlar. Üçüncü olarak sebze ve meyve grubu var. Günde en az beş porsiyon yememiz gerekiyor. Son grupta ise tahıllar yer alıyor; ekmek, bulgur, makarna gibi. Kan şekerini yükseltmeyen çeşitleri seçmek önemli; bulgur, yarma, spagetti (az pişirildiği için) ve tam buğday ekmeği gibi... Et yemeğinde ayrıca yağ kullanmayın. Zeytinyağını, yemek piştikten sonra içine ekleyin. Sebzeleri yiyeceğiniz zaman pişirin. Mesela salata yapacaksınız farklı renklerdeki sebzelerle hazırlayın. Meyveleri ve sebzeleri mevsiminde tüketmeye önem verin” önerilerinde bulunmuştu.
UYKUDAN ÖNCE YOĞURT YERİM
Kendisine nasıl beslendiğini sorduğumuzda ise Prof. Dr. Ayşe Baysal, şunları söylemişti: “Kahvaltıya çok önem veriyorum. Kahvaltı mönümde yumurta, bir yumurta kadar peynir, domates, salatalık, portakal suyu, bir kaşık pekmez, reçel veya marmelat, iki ceviz var. Öğle ve akşam yemeklerinde besin değeri yüksek mercimek ve yoğurt gibi çorbalar içerim, tavuk etiyle yapılan sebze yemeği yerim. Tavuk eti protein açısından zengin ve yağı az bir gıda. Haftada bir kırmızı et yiyorum. Haftada bir-iki buğulama balık yiyorum. Ara öğünlerde meyve ve yoğurt tercih ederim. Yatmadan önce yoğurt yerim, daha iyi uyumamı sağlıyor. Herkese günde sekiz kupa su içmelerini tavsiye ediyorum.”
HALKIN EKONOMİSİNE UYGUN ÖNERİDE BULUNURDU
Beslenme uzmanı Selahattin Dönmez, Prof. Dr. Ayşe Baysal’ın hem üniversitede hem de yüksek lisansta yetiştirdiği öğrencilerden. Dönmez’e Baysal’dan öğrendiği en önemli şeyi sorduğumuzda şunları sıraladı: “Ayşe Hoca, çok iyi ekonomi bilen, ekonomik davranan bir kişiydi. Bir kalemi bile bitene kadar kullanırdı. Onun sayesinde tutumlu olmayı öğrendim. İnanılmaz derecede vatanseverdi. Hocaları, hastaları ve öğrencilerini çok iyi dinlerdi. Halkın ekonomik durumuna uygun beslenme önerileri verirdi. Pratik ve halk sağlığını düşünen bir kişiydi.”
