Ağrı kesicilerin birçoğunun böbrekleri olumsuz etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Sedat Üstündağ, “Özellikle kadınların daha sık kullandığı ağrı kesicilerin fazla kullanılması böbrek yapısını bozuyor. Bir insan hayatı boyunca bir kilogram ağrı kesici tüketirse onun böbrekleri muhakkak belli bir derecede bozulur. Eğer 2-3 kilogram ağrı kesici ilaç tüketirse, bu hastalarda son dönem böbrek hastalığı görmek mümkün” dedi.
Böbrek yetersizliğinin dünya genelinde en çok artan ülkelerden birinin Türkiye olduğuna dikkat çeken Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ, “1990’lı yılların sonunda Türkiye’de son dönem böbrek hastası, yani diyaliz veya nakil olmazsa yaşamayacak durumda olan hastaların sayısı 1 milyonda yaklaşık 300-350 kişiydi. Günümüzde son rakamalar 1 milyonda 1000 civarında. 20 yıllık dönemde Türkiye’de son dönem böbrek hastalığı, nakil ve diyaliz olmazsa yaşamını sürdüremeyecek hastaların oranı 3 kat artmış oldu” dedi.
Üstündağ, böbrek hastalığının ölüme yol açma konusunda pek çok kanserden daha ağır sonuçlar doğurduğunu belirtti. Yaşam kalitesini bozan önemli hastalıklar için risk faktörü olan obezitenin böbrek hastalığının gelişiminde önemli bir etken olduğuna değinen Üstündağ, “Kilo fazlalığı tek başına böbreği bozucu bir faktördür. Hareketsiz yaşamın artışı ve işlenmiş hazır gıdalarla beslenmenin artışı obeziteyi beraberinde getiriyor” diye konuştu. Prof. Dr. Üstündağ, ağrı kesicilerin birçoğunun da böbreği olumsuz etkilediğini, kadınların daha sık ağrı kesici kullandığına dikkat çekti.
Ağrı kesicilerin bilinçsiz ve kontrolsüz şekilde tüketildiğini ve durumun hastalarda böbrek yetersizliğinin gelişmesine neden olduğunu aktaran Üstündağ, şunları kaydetti: “Ağrı kesicilerin pek çoğu böbreğe dokunuyor. Ağrı kesicilerin fazla kullanılması böbrek yapısını bozuyor. Bir insan hayatı boyunca bir kilogram ağrı kesici tüketirse onun böbrekleri muhakkak belli bir derecede bozulur. Eğer 2-3 kilogram ağrı kesici ilaç tüketirse, bu hastalarda son dönem böbrek hastalığı görmek mümkün olur. Bu hastalar yaşama tutunmak için nakil veya diyaliz tedavisi görmek zorunda kalır. Ortalama bir ağrı kesicinin yarım gram olduğunu düşünürsek, günde bir tane kullanıldığında yılda yaklaşık 200 gram kullanılmış oluyor. Kullanmaya devam edildiğinde 5 sene sonra muhakkak böbreğinizi bozmuş oluyorsunuz. Bizim ülkemizde komşu tavsiyesiyle, arkadaş önerisiyle ağrı kesici kullanımları böbrek hastalığının çok önemli nedeni. Örneğin bir hastanın hipertansiyon nedeniyle enseden başlayıp omuzlara yayılan ağrısı var, bu hastalık tedavi edileceğine ağrı kesici kullanılırsa böbrekler zarar görüyor. Kemik ağrıları olan bir kişi bu hastalığı tedavi etmek yerine ağrı kesici kullanırsa, var olan hastalığın üzerine yeni bir hastalık eklemiş oluyor.”
Üstündağ, böbrek nefronlarının gelişiminin anne karnında tamamlandığını, doğumdan sonra yeni bir nefron üremediğini, zamanından erken yapılan sezaryen doğumların da bebeklerin böbrek gelişimini etkilediğini, bu durumun ileriki yaşlarda böbrek yetersizliğine neden olabildiğini de sözlerine ekledi.