Alman işi dedikleri bu olsa gerek: Şanlıurfa'da hâlâ dimdik duruyor! 114 yıllık sır perdesi aralandı

Alman işi dedikleri bu olsa gerek: Şanlıurfa'da hâlâ dimdik duruyor! 114 yıllık sır perdesi aralandı

Şanlıurfa, geçmişten günümüze uzanan önemli bir stratejik konuma sahip. Avrupa'nın ilgi odağı olan ve Bağdat ile Basra Körfezi'ne uzanması hedeflenen demiryolu projesinin merkezinde yer alan şehirde, Almanlar tarafından inşa edilen tarihi tren garı, 114 yıldır varlığını sürdürüyor. Peki, Şanlıurfa'daki tarihi tren garının önemi nedir? İşte detaylar...

Şanlıurfa, 250-300 yıl önce Avrupa'nın Doğu'ya açılma hayallerini süsleyen ve Bağdat ile Basra Körfezi'ne uzanması hedeflenen demiryolu projesinin en stratejik duraklarından biriydi.

Bu kentin stratejik önemi ve dünya ticaret yollarındaki kilit rolü, Almanların dikkatini çekmiş ve burada bir tren garı inşa etmelerine yol açtı.

ALMANLARIN İNCİSİ: 114 YILLIK TREN GARI SAPASAĞLAM

Gazeteipekyol'da yer alan habere göre, Şanlıurfalı araştırmacı-yazar Yusuf Sabri Dişli'nin çalışmaları sonucunda, 1910 yılında Almanlar tarafından inşa edilen bu tren garının hala sağlam bir şekilde ayakta olduğu tespit edildi.

Sultan Abdülhamit Han döneminde yapılan bu önemli yapı, günümüzde bir askeri kışlanın sınırları içinde bulunuyor. Yusuf Sabri Dişli, yazısında bu gara neden 'Alman Bağı' denildiğine de açıklık getirdi.

sanliurfa-eski-fotograflar-1.jpg

İMPARATORLUKLARIN İŞTAHINI KABARTAN DEMİRYOLU PROJESİ

18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun Basra Körfezi'ne uzanacak demiryolu projesi, dönemin emperyalist güçleri için büyük bir cazibe merkezi haline gelmişti.

En gelişmiş kara ulaşım aracı olan demiryolları, Mezopotamya'nın zengin tahıl ambarlarına, maden ve petrol kaynaklarına erişimi kolaylaştıracaktı.

Fransa, İngiltere ve Almanya gibi Avrupa ülkeleri, bu değerli hattı elde etmek için Osmanlı ile çeşitli anlaşmalar yapma çabasına girişmişti.

Bu süreç, Avrupa'dan Bağdat ve Basra Körfezi'ne uzanan kapsamlı bir demiryolu projesinin ortaya çıkmasına zemin hazırladı.

BAĞDAT DEMİRYOLLARI: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI'NIN FİTİLİ

Bazı tarihçiler, Osmanlı İmparatorluğu'nun kaderini tayin eden ve Birinci Dünya Savaşı'nın temel nedenlerinden biri olarak Bağdat Demiryolları Projesi'ni gösteriyor. Hicaz Demiryolları olarak da bilinen bu projenin diğer bir adı ise Chester Projesi.

21 Ocak 1902 tarihinde Osmanlı hükümeti, Konya'dan Bağdat ve Basra'ya uzanacak bir demiryolu hattı için Anadolu Demiryolları Osmanlı Anonim Şirketi'ne imtiyaz vermiş ve bu imtiyazı yürürlüğe koymak üzere 13 Nisan 1903'te bir şirket kurulmuştur.

ŞANLIURFA'NIN MERKEZİ ROLÜ VE ALMAN BAĞI'NIN DOĞUŞU

Planlanan güzergah, Konya'dan başlayarak Karaman, Ereğli, Kardaşbeli, Avlona, Hamidiye, Osmaniye, Bahçe, Kazanali, Kilis, Telhabeş, Harran, Resulen, Nusaybin, Avniat, Musul, Tekrit, Sadice, Bağdat, Kerbela, Necef, Zübeyir ve Basra gibi önemli merkezlere uğrayacaktı.

Ayrıca, Telhabeş'ten Halep ve Şanlıurfa'ya, Sadice'den Hanekin'e ve Zübeyir'den Basra Körfezi limanına bağlantılar da projeye dahildi.

Almanlar, 1910'lu yıllarda Mezopotamya'nın stratejik başkenti olarak görülen Şanlıurfa'da, Külaflı Tepesi'nin eteklerinde bir bağ satın alarak burada bir tren istasyonu inşa etmeye başlamışlardır.

Bu durum, bölgenin halk arasında 'Alman Bağı' olarak anılmasına neden olmuştur. Ancak, güzergahın dağlık alanlardan ve çok sayıda nehirden geçmesi nedeniyle maliyetin artacağı öngörülmüştür.

Bu sebeple proje, günümüzdeki Akçakale İstasyonu olarak inşa edilirken, Şanlıurfa merkeze ayrı bir hat yapılması kararlaştırılmıştır.

sanliurfa-eski-fotograflar-1.png

TARİHİ ESERLERE SAHİP ÇIKMA ÇAĞRISI

Yusuf Sabri Dişli, yazısının devamında Şanlıurfa'da bu tür tarihi eserlere yeterince değer verilmediğinden yakınıyor.

Askeri kışlanın güneybatı tarafında yer alan ve Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından tescillenmiş bu tarihi tren garı istasyonunun, iki binadan oluştuğunu ve orijinal haliyle günümüze ulaştığını belirtiyor.

Yusuf Sabri Dişli, bu tarihi mirasın gelecek nesillere daha sağlam bir şekilde aktarılması gerektiğini vurgulayarak, "Askeri bölgede kalsın derseniz, ben de kalsın derim. Rayından çıkmış memleketin gara ihtiyacı mı var?" ifadeleriyle duyarsızlığa tepki gösteriyor.

GELECEK İÇİN BİR VİZYON: GAR NASIL DEĞERLENDİRİLMELİ?

Yusuf Sabri Dişli, yazısını, bu tarihi garın Şanlıurfa'ya nasıl katkı sağlayabileceğine dair önerilerle tamamlıyor.

Eğer askeri bölgede kalması istenmiyorsa, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'ndan (TCDD) eski bir tren getirilip istasyonun önünde sergilenebileceğini ve ciddi tarihçilerin araştırmalarının binada sunulabileceğini öne sürüyor.

Yusuf Sabri Dişli, bu sayede hem şehre yeni bir tarihi eser kazandırılacağını hem de hızlı tren projesinin ne denli köklü ve stratejik bir öneme sahip olduğunun kamuoyuna anlatılabileceğini belirtiyor.

"Ecdat... ecdat... diye nara atanlar! Bu eser Abdülhamit döneminin… Haydi bakalım görelim sizi! Orada bir yerde bir GAR var... Haberiniz olsun!" diyerek yetkililere ve kamuoyuna tarihi mirasa sahip çıkma çağrısında bulunuyor.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN