Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Gemlik Asım Kocabıyık Meslek Yüksekokulu Deniz ve Liman İşletmeciliği Bölümü'nden 2018 yılında mezun olduktan sonra işe başlayan Yaşar, Kovid-19 salgını döneminde gittiği zeytin bahçesinde köy hayatıyla tanıştı.
Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Gemlik Asım Kocabıyık Meslek Yüksekokulu Deniz ve Liman İşletmeciliği Bölümü'nden 2018 yılında mezun olduktan sonra işe başlayan Yaşar, Kovid-19 salgını döneminde gittiği zeytin bahçesinde köy hayatıyla tanıştı.
Burada tattığı domatesin, salçanın ve katkısız diğer ürünlerin tadı damağında kalan Yaşar, organik ve doğal lezzet üretmeye karar verdi. Bu kararın ardından 2020 yılında Gemlik’te çiftlik kuran Yaşar, geleneksel yöntemler ile salça, tarhana, erişte, reçel, sirke, ekşi mayalı ekmek, zeytin, zeytinyağı gibi gıdalar üretiyor.
ÜRÜNLERİ ÜLKENİN DÖRT BİR YANINA ULAŞIYOR
Ürünlerini kargo ile ülkenin dört bir yanına gönderen 28 yaşındaki üretici, iki sene önce hizmet sektöründeki işini bırakan eşiyle çiftliklerindeki “gezen” tavukların yumurtalarını da ilçedeki müşterilerine ulaştırıyor.
Önceden köy hayatının olmadığını söyleyen yaşar, AA muhabirine bu serüvene eşinin ailesinin zeytin bahçesine gittikten sonra başlama kararı aldığını anlattı:
Bana çok farklı geldi. Doğanın içinde bir döngü ve bu döngünün muazzam bir şekilde ilerlemesi, bir meyve tanesinin toprakla buluşması, tekrar meyve vermesi, bu sürece farkındalığım arttı. Ardından bu ürünleri üretip müşterilerle buluşturabiliriz fikri oluştu. Bu bölgede yetişebilecek ne ürün varsa bunları paketleyip üretimini yapıp müşterilerle buluşturmaya başladık, internet üzerinden, hem kargo hem de Gemlik ilçesinde teslimat sağlayarak. Bundan 2 sene öncesine kadar eşim de hizmet sektöründe çalışıyordu. Hayalimize ulaşmaya başladık adım adım. Sonrasında çiftliğimizi faaliyete geçirdik. Konserve ürünlerden bir adım daha ileri gittik. Tavuklarımız oldu, günlük yumurtalarımız çıkmaya başladı. Ekmek üretimine başladık. Aslında günden güne yok olmaya başlamış ama asıl ihtiyaç olan şeyler bunlar."
ÇİFTLİK HAYATI ONA RÜYA GİBİ GELİYOR
Kurumsal hayattan çiftlik hayatına geçince tüm hayatının değiştiğini belirten Yaşar, "Rüyada bazı yerler su gibi akar, bazı yerler korkulu olur. Bilmediğiniz bir denizde yüzüyormuş gibi. Üretim yapmak, bunu insanlarla buluşturmanın keyfi, muazzam. Karşı taraftan dönüş geldiğinde eşsiz, tarif edemeyeceğim bir keyif. Memnun olmaları, çok kıymetli." dedi.
“BU İŞİ YAPMAMIZ OLAĞANÜSTÜ GELİYOR”
Üretim işine başladıktan sonra çevresinden aldığı olumlu geri dönüşlerle mutlu olduğunu söyleyen Yaşar, "Bizim hayalimizi siz yapıyorsunuz, tebrik ederiz.' diyorlar. Eşimle bu işi yapmamız, herkese olağanüstü geliyor. 'Dışarıda da çalışıyor musunuz?' diye soruyorlar. İş hayatını ve çalışma düzenimizi değiştirmemiz, herkese farklı geliyor." Şeklinde konuştu.
Daha iyisini yapabilmek için araştırmalarını sürdürdüğünü belirten Yaşar, sözlerini şöyle noktaladı:
"Burası kendi içinde yetebilen bir çiftlik. Buradan çıkan kahvaltı, konserve ürünlerinin hazırlık aşamasındaki bütün atıklar, hayvanlara gidiyor. Dışarıya zarar veren bir işletme değiliz. Daha ileride tamamen kendine yetebilen, daha kapsamlı, insanların daha çok ziyaret edebileceği, daha fazla ürün alabileceği, doğallığı, geleneksel ürünleri herkese yaymak istiyorum. Bizler marketlerdeki katkılı ürünleri yemek zorunda değiliz, mecbur da değiliz. Fiyatlarımızı aşağıda tutup birçok kesime ulaşmak istiyoruz. Doğal ve sağlıklı ürünleri daha fazla kişiye ulaştırmak istiyorum. Hayal ettiğimiz büyük çiftlikte bunu hedefliyoruz."