Hatay'da sorun sadece çadır değil

Hatay'da sorun sadece çadır değil

Depremin yıkıma uğrattığı Hatay'da tek sorun çadır değil. Bölgede yaşanan su ve hijyen sıkıntısı en çok şikayet konularından biri. Bölgede hala koordinasyon sorunu yaşandığını belirten Samandağlılar aradan 24 gün geçmesine rağmen sorunları iliklerine kadar hissettiklerini belirtiyor. Samandağ ilçesinde yaşayan Yeliz Havari, "Biz beş yıl kendimize gelemeyiz. Şu anda en çok tuvalette sıkıntı yaşıyoruz. O gün bugündür duş alamıyoruz. Depremden ölmediysek kirden öleceğiz” dedi.

Depremin vurduğu kentlerde aradan 24 gün geçmesine rağmen koordinasyon sorunları hala devam ediyor. Hatay Samandağı'ndaki depremzedelerden Yeliz Havari “Şu anda en çok tuvalette sıkıntı yaşıyoruz, su konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Erkekler kadınlar gibi değil. Şu an girecek tuvaletimiz bile yok. Ben o gün bugündür duş alamıyorum. Yalnız ben değil benim yanımda kalan aileler de böyle. Depremden ölmediysek kirden öleceğiz” sözleriyle yaşadıkları sıkıntıları sıraladı.

24 gündür yaşadıklarını anlatan Havari, önceki gün ilkokul birinci sınıfa giden oğluna kitap alabilmek için dört saat sırada beklediğini ancak sadece bir kitap alabildiğini söyleyerek mevcut durumu özetledi. VOA Türkçe'ye konuşan Havari şunları söyledi:

“Yalnız kitap için değil erzak için de saatlerce kuyruğa giriyorsun. Ama yine de alamıyorsun. Çünkü nizami değil. Paranla alabileceğin bir şey de yok. Dün su vermediler, hastaneye gidiyor diye. Paranın yürümediği bir zaman geldik şu anda. Market arıyorsun yok, su alacaksın yok, paranla alacaksın o da yok. Biz beş yıl kendimize gelemeyiz.”

'ÖLENLERİN YÜZDE 30'U KURTULABİLİRDİ'

Kentin en fazla yıkıma uğrayan bölgelerinin en başında gelen Atatürk Caddesi’nin üzerinde orta hasarlı bir binadan yakınlarının eşyalarını çıkartıp çıkartamayacaklarının hesabını yapan Yeliz Havari ve eşi Adil Havari, depremden sonra hemen herkesin büyük psikolojik sorunlar yaşadıklarını ve bunun uzun süre geçmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Adil Havari “Eşyalarımızı indirmekten korkuyoruz. Eve girmeye korkuyoruz. Yatarken korkuyorsun, dururken korkuyorsun. Bir de şunu söyleyeyim yardım çok geç geldi. Üçüncü günde dahi buraya gelemediler. Tahminimce yardıma zamanında gelselerdi, ölenlerin yüzde 30’u kurtarılabilirdi ama kurtarılamadılar. Yeğenimin iki gün sesini duyduk. ‘Ayağımı kesin kurtarın’ diyordu. İki gün sonra rahmetli oldu. Enkaz altındakilerin seslerini duyuyorduk ama insan gücümüzle aletsiz edevatsız ne yapabilirdik. Ne kadarını kurtarabilirdik?” dedi.

'ZOR ÇOK ZOR ARTIK NORMALLEŞMEK'

Zafer Eser ise işyerinin hemen arkasında oturduğu binadan eşi ve çocuklarıyla birlikte çıkmayı başarmış ama yan binada oturan annesi, kardeşi ve yeğenleri onun kadar şanslı olamamışlar.

Eser “Annemi, iki amcam ve eşleri, ablam ve kızı dört katlı binada vefat etti. İlk günlerde kendi imkanlarımızla çıkarmaya çalıştık ama yapamadık bir şey. Molozlar bayağı düşmüş. Vinç lazım. AFAD’dan gelenler vardı ama ancak dördüncü gün vinçle çıkarabildik. Zor çok zor artık normalleşmek. Zaman ister. Bir, iki bina değil çarşı çıkılmış. Cumhuriyet mahallesi ve Atatürk mahallesi komple yıkılmış. Samandağ düzelir ama zaman ister” dedi.

'ALZHEİMER KIZ KARDEŞİM VAR BİZE KİM BAKACAK?'

Alzheimer hastası kız kardeşinin bakımını üstlenen Hasan Çakır'ın da kafasında geleceğe dair birçok soru barındırıyor. Çakır “Evim dükkanım gitti. Alzheimer kız kardeşim var. Beyni bebek gibi. Bize kim bakacak. Şimdi Allah razı olsun AFAD yardım ediyor. Ama yarın kim bakacak. Ablam kız kardeşim hepsi öldüler. Kız kardeşime kim bakacak. Acaba devlet bakacak mı?” diye konuşurken hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN