Bir dönem herkesin evinde olan yün yorganlar yerini elyaf yorganlara bırakmıştı. Ancak son zamanlarda unutulmaya yüz tutan yün yorganlara talep yeniden arttı.
Bir dönem herkesin evinde olan yün yorganlar yerini elyaf yorganlara bırakmıştı. Ancak son zamanlarda unutulmaya yüz tutan yün yorganlara talep yeniden arttı.
Çorum’da 18 yıldır yorgancılık yapan 59 yaşındaki Kazım Aşgın, artan yoğunluktan dolayı müşterilerinin sıraya girdiğini ve randevu sistemiyle çalıştıklarını belirtti. Çırak yetiştirememekten dert yanan Aşgın, gün geçtikçe ilginin arttığı meslekte yeni ustaların yetişmemesinin mesleğin yok olmasına neden olmasından korkuyor.
“KAPININ ÖNÜNDE YORGAN DİKMEYE BAŞLADIM”
23 yıl aranın ardından tekrar yorgancılık yapmaya başlayan Aşgın, "Biz bu işe 1980 yılında ağabeyimin sayesinde başladık. Ancak 1984 yılında çeşitli sebeplerden dolayı bırakmak zorunda kaldım. Yaklaşık 4 yıllık bir tecrübem olmuştu. Ardından 16 yıl boyunca sebzecilik yaptım fakat sağlık sorunlarım nedeniyle o işi de bırakmak durumunda kaldım. 2007 yılında komşum bana, ’senin elinde bir mesleğin var, benim yorganları dikmekten başla’ diyerek hem azarladı hem de moral verdi. Bunun üzerine kapının önünde yorgan dikmeye başladım. Yaptığım işi görenler ilgilendi, evin önü adeta bir dükkan oldu. Ancak hava şartları nedeniyle açık alanda çalışmak zorlaştı, ben de aynı yıl içinde bir dükkan kiraladım. O günden bu yana, 18 yıldır aralıksız olarak bu işi yapıyorum" ifadelerine yer verdi.
BİR YORGANI HAZIRLAMAK 5-6 SAAT SÜRÜYOR
Bir yorganın tamamlanması için 6 saate yakın bir süre harcadığını belirten Aşgın, şunları kaydetti:
"Yaptığımız yün yorganlar yaklaşık 9-10 aşamadan geçiyor. Öncelikle metresine göre astarını kesip makinede dikiyoruz. Müşterinin getirdiği yünü tartıp tarama makinesinde didikleme işlemini yapıyoruz. Ardından yünü astarın içine yerleştirip ters çeviriyoruz. Daha sonra makinede ağız kısmını dikip çubuklama işlemini gerçekleştiriyoruz. Son olarak imece usulüyle dikim işlemini yaparak yün yorganı tamamlıyoruz. Bu iş ortalama 9-10 aşamadan geçiyor ve yaklaşık 5-6 saat gibi bir süreçte tamamlanıyor" dedi.
TALEP ARTINCA RANDEVU SİSTEMİNE GEÇTİ
Yün yorgana olan talebin arttığını hatta yetişemedikleri için randevu sistemine geçiş yaptıklarının belirten Aşgın, "Sağlık açısından dedelerimizin ve ninelerimizin bize önerdiği yün yorgan doğaldır. Elyafa gelince ise yapay bir yapısı vardır. Elyaf yorganla uyuduğunuzda sabah kalktığınızda yorgun hissedersiniz ve uykunuzu tam olarak alamazsınız. Fakat yünün anlatmakla bitmeyecek kadar çok faydası vardır. Uykunuzu rahat alırsınız, eklem ağrılarınız kolay kolay olmaz, terletmez. Bu gibi sebeplerden dolayı akla gelmeyecek kadar çok yararı vardır. 1980 yılından beri bu işin içindeyim. Bir dönem elyaf ürünler daha çok tercih ediliyordu, ancak şimdi alanların çoğu pişman. Bu nedenle yüne olan ilgi yeniden arttı. Yün yorgana talep fazla olduğundan dolayı da yetiştiremiyoruz. Müşterilerimize 1 ay, 2 ay, hatta 3 ay ileriye gün veriyoruz. Yaptığımız bu meslekte artık biz son nesiliz. Yetişen çırak olmadığı için bu duruma üzülüyoruz" şeklinde konuştu.