Türkiye'nin en büyük gölü olan ve "Van Denizi" olarak da bilinen Van Gölü, sadece suyunun mavisiyle değil, çevresini saran binlerce yıllık medeniyet kalıntıları ve eşsiz doğa harikalarıyla da her yıl yüz binlerce gezgini kendine çekiyor. Eğer Van'a bir seyahat planlıyorsanız, göl çevresinde tarihin, huzurun ve görkemli manzaraların iç içe geçtiği bu altı durağı mutlaka rotanıza eklemelisiniz. İşte? Van Gölü ve çevresinde mutlaka görülmesi gereken yerler...
AKDAMAR ADASI VE KİLİSESİ'NİN KADİM SIRRI
Van Gölü'nün ortasında zümrüt bir inci gibi parlayan Akdamar Adası, bölgenin en ikonik ve en mistik durağıdır. Adaya tekneyle yapılan keyifli bir yolculuğun ardından ulaşılan Akdamar Kutsal Haç Kilisesi, 10. yüzyıldan kalma benzersiz bir Ermeni mimarisi örneğidir. Kilisenin dış cephesindeki rölyefler, Tevrat ve İncil'den hikâyeleri canlı bir şekilde anlatırken, gün batımında kilisenin taşları adeta kızıla boyanır. Bu görkemli yapı, hem tarihî derinliği hem de efsanelere konu olan romantik hikâyesiyle ziyaretçileri büyüler.
VAN KALESİ'NDE BATIŞI İZLEMEK
Urartu Krallığı'na başkentlik yapmış olan Van Kalesi (Tuşpa), yaklaşık 2800 yıllık geçmişiyle Van'ın tarihî panoramasına hâkimdir. Gölün hemen yanı başında yükselen bu ihtişamlı yapı, Urartu yazıtlarına ve kaya mezarlarına ev sahipliği yapar. Kaleye tırmandığınızda tüm Van şehrini, gölün uçsuz bucaksızlığını ve arka plandaki dağ silüetini kuş bakışı izleyebilirsiniz. Özellikle gün batımı saatlerinde Van Gölü'nün turuncu ve mor renklere bürünüşünü izlemek, unutulmaz bir fotoğraf karesi sunar.
MURADİYE ŞELALESİ'NİN FERAH GÜCÜ
Van şehir merkezine yaklaşık 80-90 km mesafede bulunan Muradiye Şelalesi, doğanın gücünü ve serinliğini hissetmek isteyenler için ideal bir kaçış noktasıdır. Bend-i Mahi Çayı üzerinde yer alan şelale, onlarca metreden gürül gürül akarak özellikle yaz aylarında ziyaretçilere ferah bir nefes aldırır. İlkbahar aylarında ise coşan suları, çevredeki yeşil dokuyla birleşerek muhteşem manzaralar oluşturur. Şelalenin üzerinde yer alan asma köprü, manzaranın keyfini güvenle çıkarabileceğiniz popüler bir noktadır.
AHLAT SELÇUKLU MEZARLIĞI'NIN KADİM TAŞLARI
Van Gölü'nün kuzeybatı kıyısında, Bitlis'in Ahlat ilçesinde yer alan Selçuklu Mezarlığı, "Orta Asya'nın tapu senedi" olarak da anılan bir açık hava müzesidir. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan bu alan, büyüklükleri 3.5 metreye ulaşan, üzerinde zengin motifler ve Ku'fi yazılar bulunan kadim mezar taşlarıyla ünlüdür. Her biri birer sanat eseri olan bu taşlar, Selçuklu medeniyetinin sanatsal ve kültürel derinliğini gözler önüne serer ve zamanda geriye doğru bir yolculuk vaat eder.
ADİLCEVAZ'DAN SÜPHAN DAĞI'NIN GÖRKEMİ
Van Gölü'nün kuzey kıyısındaki şirin ilçe Adilcevaz, manzarayı zirveye taşır. Türkiye'nin en yüksek ikinci dağı olan heybetli Süphan Dağı (4.058 m), tüm ihtişamıyla Adilcevaz'ın hemen arkasında yükselir. Özellikle ilkbahar ve sonbaharda, göl kenarından Süphan'ın zirvesine uzanan karla kaplı silüetini fotoğraflamak eşsiz bir deneyimdir. Adilcevaz sahil şeridi, bu görkemli manzarayı seyre dalmak ve huzurlu bir mola vermek için mükemmel bir noktadır.
GEVAŞ'IN HUZURLU ORTAMI VE TARİHİ İZLERİ
Akdamar Adası'na teknelerin kalktığı nokta olan Gevaş, aynı zamanda kendi başına da keşfedilmeye değer bir huzur durağıdır. Selçuklu mimarisinin izlerini taşıyan Halime Hatun Kümbeti gibi tarihî yapılarla çevrili Gevaş, Van Gölü kıyısında sakin ve dinlendirici bir atmosfere sahiptir. Buradaki yerel balık restoranlarında Van Gölü'ne özgü inci kefali (Van balığı) tadabilir ve huzur dolu sahil şeridinde gezinti yaparak günün yorgunluğunu atabilirsiniz.
