Karadeniz Bölgesi'nin sahil kesiminde yetişen orman gülü bitkisinden arılar tarafından toplanan nektarla üretilen ve halk arasında "deli bal" olarak bilinen özel bal türünde üretim dönemi başladı. Az miktarda tüketildiğinde bağışıklığı güçlendirdiği bilinen deli bal, fazla alındığında ise ciddi sağlık riskleri taşıyor.
ORMAN GÜLÜ SADECE 20 GÜN AÇIYOR
Deli bal, yılın sadece belirli bir döneminde çiçeklenen orman gülünden elde ediliyor. Bu bitki, Karadeniz kıyı şeridinde, özellikle Kastamonu’nun sahil ilçelerinde doğal olarak yetişiyor. Çiçeklenme süresi sadece 15-20 günle sınırlı olan orman gülünden, arılar yoğun olarak nektar topluyor. Bu kısa süreli dönemde arıların ürettiği deli bal, hem içerdiği yoğun besin değerleri hem de dikkatli tüketim gerektirmesiyle dikkat çekiyor.

BİR ÇAY KAŞIĞINDAN FAZLASI ZEHİR ETKİSİ GÖSTEREBİLİYOR
Deli balın içeriğinde bulunan “grayanotoksin” adlı madde, az miktarda alındığında tansiyonu düzenleyici etkiler gösterse de, fazlası sinir sistemini etkileyerek baş dönmesi, mide bulantısı, hatta bilinç kaybına yol açabiliyor. Uzmanlar bu balın mutlaka doktor önerisiyle ve günde sadece bir çay kaşığını geçmeyecek şekilde kullanılmasını tavsiye ediyor.
KİLOSU 3 BİN LİRAYA ALICI BULUYOR
Piyasada kilogram fiyatı 2 bin ila 3 bin lira arasında değişen deli bal, sınırlı üretimi ve içerdiği özel bileşenler nedeniyle yüksek fiyattan satılıyor. Üreticiler bu balı özellikle kestane balı üretiminin de yapıldığı aynı dönemde sağarak, saflığını analizlerle belirliyor.

AKADEMİSYENLER BİLİMSEL OLARAK TAKİP EDİYOR
Kastamonu Üniversitesi Fen Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri, bölgedeki bal çeşitlerini bilimsel açıdan analiz ediyor. Prof. Dr. Talip Çeter liderliğinde yürütülen projede, Batı Karadeniz illerinden toplanan bal ve propolis örnekleri mikroskobik ve kimyasal analizlere tabi tutuluyor. Balın hangi bitkilerden elde edildiğini belirlemek için bölgedeki flora da eş zamanlı olarak inceleniyor.
KESTANE BALIYLA KARIŞTIRILABİLİYOR
Deli bal üretiminin yapıldığı dönemin, kestane ağaçlarının çiçeklenme zamanına denk gelmesi, bu iki balın karışmasına neden olabiliyor. Özellikle arıcıların kestane balı olarak topladığı ballarda, az miktarda da olsa deli bal bulunabiliyor. Bu da balın etiketlenmesi ve satışında dikkat edilmesi gereken önemli bir durum olarak öne çıkıyor. Prof. Dr. Talip Çeter, bu tür ballarda zehirli madde analizlerinin yapılması gerektiğini vurguluyor.

POLENLERİN YAPISI ARILARI ZORLUYOR
Orman gülü çiçekleri, dört polenin birbirine yapışık şekilde bulunduğu özel bir yapıya sahip. Bu durum, arıların polenleri taşımakta zorlanmasına neden olurken, nektar alımı daha fazla gerçekleşiyor. Buna karşılık kestane çiçeğinin polenleri daha küçük ve taşınabilir olduğu için kovana yoğun şekilde ulaştırılabiliyor. Bu nedenle, polen analizlerinde deli bal kestane balı gibi algılanabiliyor ve bu da uzman analizlerinin önemini artırıyor.
ÜRETİCİLER SAĞIMLARA BAŞLADI
Kastamonu sahil kesimindeki arıcılar, deli bal sezonunun başlamasıyla birlikte sağım çalışmalarına hız verdi. Kastamonu Üniversitesi doktora öğrencisi Serhat Karabıcak, hem kestane hem de deli bal üzerine araştırmalar yapıldığını belirterek, Karadeniz’in bu eşsiz balının kalite yönünden de analiz edildiğini vurguladı.
