Mehmet Atalay: Devrim gibi gösterip darbe yapıyorlar

Mehmet Atalay: Devrim gibi gösterip darbe yapıyorlar

Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda kabul edildi. Eski Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay, yeni 'Spor Yasası'nı KARAR'a değerlendirerek ''Tüm kazanımları kaybettirecek bir düzenleme. Bana göre bu yasa çok sakıncalı bir yasa. Reformların önünü kapatan, kazanımları yok eden maddeler değişmeli yeni bir maddeler zinciri konmalı'' dedi.

FURKAN UZUN

AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin ortak imzasıyla hazırlanan Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda kabul edildi. Teklifle spor kulüpleri, spor anonim şirketleri ve spor federasyonlarının kuruluşu, organları, üst kuruluş oluşturmaları, gelir ve giderleri, bütçe ve harcama esasları, görev, yetki ve sorumlulukları, denetimleri, bunlara yapılacak her türlü yardımın şekil ve şartları ile bunlara ilişkin diğer hususlara dair usul ve esaslar düzenleniyor.

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda kabul edilen 'Spor Yasası' kamuoyunda geniş tepkilere neden olurken TFF Başkanı Nihat Özdemir'in ''Türk sporu için hayırlı olacak'' açıklaması kafaları karıştırdı.

Spor Yasası'nın Türk sporu için hayırlı olacağını belirten Özdemir ''Kulüplerimizin en önemli sorunu mali yapıları. Çünkü yönetim­ler göreve geldiklerinde hep kulüplerini borç­landırmışlar. Yönetimler gelirleri kadar ancak borç­lanabilecekler. Bunun dışında borçlanmalar yapılırsa kulüp yöne­tim kurulu üyeleri ya da kulüp başkanları bun­dan direkt sorumlu ola­cak. Yasayla bütün spor kulüpleri dernek statüsünden anonim şirket statüsüne geçecek. Türk sporu için hayırlı olacak'' dedi.

''TÜM KAZANIMLARI KAYBETTİRECEK BİR DÜZENLEME''

KARAR yazarı Eski Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay ise Spor Yasası'nı KARAR'a değerlendirerek TFF Başkanı Özdemir'in aksine görüş savundu.

Atalay ''Bu kanunla beraber devrim yapar gibi gösterip darbe yapılıyor. Ama aslında bu bir devrim değil. Sadece tedbir. Düzenlemelerden sadece biri. Tüm kazanımları kaybettirecek bir düzenleme. Bana göre bu yasa çok sakıncalı bir yasa. Reformların önünü kapatan, kazanımları yok eden maddeler değişmeli yeni bir maddeler zinciri konmalı'' dedi.

''DEVRİM YAPAR GİBİ GÖSTERİP DARBE YAPIYORLAR''

Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda kabul edilen 'Spor Yasası' ile beraber, Türk sporuna devrim yapmanın amaçlanmasına rağmen darbe yapıldığını belirten Atalay, ''Bu kanunla beraber devrim yapar gibi gösterip darbe yapılıyor. Spor Yasası çıkarmak tabi bir devrimdir. Ben yıllardır zaten bunu söylüyorum. Ben spor adamı olarak görev sürecim boyunca bu tip bir kanunun çıkaracağımızı söylüyordum. O dönem bu yasa tam olgunlaşmamıştı. UEFA ve FIFA, Spor Kulüpleri için çıkaracağımız yasanın düzenlemesini henüz tamamlamamıştı. Onların tamamlamasını beklemiştik. Yoksa biz bunu 2008'de çok kısa bir süre içerisinde tamlayabilirdik.

O dönem yasal düzenleme sürecini ve çalışmaları Şenes Erzik ile yürütüyorduk. Şenes Erzik'ten doneler alıyorduk. Dolayısıyla biz o zaman çıkaramadık. Ama ondan sonraki süreçte hep elzem olarak kalmıştı. Yapmak isteyip de yapamadığımız belki de tek düzenlemeydi. Yasal düzenleme açısından söylemek gerekir ki Türkiye'de o güne kadar lazım olan her şeyi biz tamamlamıştık'' dedi.

''DEVRİM DEĞİL, TEDBİR''

Spor Yasası'nın devrim değil sadece tedbir anlamı taşıdığını kaydeden Atalay, ''Aslında bu bir devrim değil. Sadece tedbir. Düzenlemelerden sadece biri. Ama 2009'dan beri 13 yıl geçti. Becerilemeyince 5-6 bakan değişti hiçbirinin döneminde çıkarılamayınca bu yasa bu sefer çok kıymetli hale geldi. Devrim gibi oldu. Yasaları çıkartıyoruz ama uygulama konusunda başarılı olamıyoruz. Ülkemizde uygulanmayan çok yasa var. Spor lehine yaptığımız düzenlemelerde uygulamadığımız çok yasa var. Bunlara örnek olarak yasa dışı bahis ile mücadele yasası. 2007'de çıkardığımız bu yasayı biz çok etkin bir şekilde uyguladık. O dönem bu yasayı o kadar güzel bir şekilde uygulamıştık ki yasa dışı bahise son vermiştik. Ancak daha sonrasında yasa dışı bahis konusunda artış yaşandı ve koca bir sektör haline geldi. Ülkenin en büyük dertlerinden biri olarak kabul edilmesi gerekirken kimsenin sesi çıkmadı. Kulüpler büyük gelir kaybı yaşamasına rağmen tepki göstermedi. Bu ve 6222 sayılı Sporda Şiddeti Önleme Yasası, çok etkin kullandığımız ama sonra devamı gelmeyen, sulandırılmış yasalar haline geldi. Şike yasası da aynı şekilde uygulanmadı.

KALICI ENDİŞELER GETİRİYORLAR

Mevcut Bakan Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Kasapoğlu bu yasayı çıkaramazsa yasayı çıkaramayan bakanlar arasına katılacak. Biz bunları defalarca söyledik. Tüm bu baskıların tesiriyle yasayı çıkarıyorlar. İnşallah çıkacak. Bir yasamız olsun. Hiç değilse eksik bir şekilde dahi olsa çıksın. Ama komünizmi de geri getirmesin. Statükoyu geri getirmesin. Bugüne kadar bu hareketin lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın çok büyük bir bölümünü desteklediği reformların gidişine de müsaade edilmesin. Bunu fırsatçılık olarak değerlendiriyorum. Bir taraftan devrim yapıyorlar gibi gösterip gerçekte devrim yapmıyorlar. Kalıcı endişeler getiriyorlar. Kulüpler batırıldı. Çok fena borçlandırıldı. Yöneticilerin hiçbir sorumluluğu yok. Olan kulüplere oluyor. Kulüplerin kapısına kilit vuruldu. Finansal Fair- Play'e uyulmadıkları için Avrupa'dan ceza yediler. Ama kulüp başkanları görevi bırakıyor ve elini kolunu sallaya sallaya geziyor. Başkanlığı sürecinde de itibarı tavanlarda oluyor. Onlara hiçbir şey olmuyor.'' dedi.

''YAPTIRIMLA İLGİLİ BİR MADDE GÖZÜKMÜYOR''

Yasanın eksiklikler barındırdığını kaydeden Atalay, ''Bu Spor Yasası sayesinde başkanlar mutesilden sorumlu olacak ve harcama yapamayacaklar. Ama bunun yaptırımı ne? Yaptırımla ilgili bir madde gözükmüyor. Herhangi bir ceza maddesine atıf yapılmıyor. Ceza maddesine atıf yapılması lazım. Bunların izaha ihtiyacı var. Buna bile cevap vermezken. Kamuoyuna karşı bunu bahane ederek ''sizin istediğiniz yasa çıkıyor. Bundan sonra spor kulüpleri borçlandırılmayacak. Borçlandıran yöneticiler müteselsilden sorumlu olacak diyorlar'' dedi.

TÜM KAZANIMLARI KAYBETTİRECEK

Spor Yasası'nın tüm kazanımları kaybettireceğinin altını çizen Atalay, ''Sayın Tayyip Erdoğan'ın başbakan, Mehmet Ali Şahin'in başbakan yardımcısı olarak bu işin başında olduğu ve benimde Genel müdür olduğum dönemde arkadaşlarımızla beraber büyük emek verdiğimiz onca reformları yerle bir edecek, tüm o kazanımları kaybettirecek bir düzenleme yapıyorlar. Ben buna fırsatçılık dedim. Hilename dedim. Bunların açıklığa kavuşturulması lazım. Yasa Mecliste kabul edildi. Bu gidişle TBMM Genel Kurulunda da kabul edilecek. Ama Türkiye, geleceğini kurtaracağı bir yasaya kavuşmuş olmayacak. Sadece spor olsun diye bir yasa çıkarılacak. Kazandıklarımızı, spor için yaptığımız tüm reformları kaybetmiş olacağız. Yeniden statükocu bir ülke konumuna dönmüş olacağız. Bana göre bu yasa çok sakıncalı bir yasa'' şeklinde konuştu.

SORUNU ÇÖZMEDİĞİ GİBİ YENİ SORUNLAR İLAVE EDİYOR

Yasa'nın yeni sorunlar meydana getireceğini açıklayan Atalay şunları söyledi:

''Reformist kafayla görev yapanlar akışına bırakacak. Çok gerekmedikçe de devreye girmeyecek. Bu öyle değil. Bugüne kadar yapılanları görüyoruz. Keyfi, kendine yakın olanları, yolsuzluğa bulaşmış ya da hakkında iddialar olan başarısızlığı diz boyu olan TFF Başkanları korunuyor. Çok başarılı olabilecek ufku geniş, şampiyon sporcular, sporun içine sokulmuyor veya başarılı olduğu halde istedikleri gibi yönlendiremedikleri adamları cezalandırarak tasfiye ediyorlar. Bunu kabul etmek mümkün değil. Yıllarca emek verdiğim bütün spor camiasının, görüşü doğrultusunda olgunlaşan modern, dünya çapında o güzelim kazanımlar kaybolmamalı. Tek taraflı bakarsak evet devrim içerikli bir kanun. Sadece adıyla bir kanun çıkıyor. O kanun çıkarken sorunu çözmediği gibi yeni sorunlar ilave ediyor. ''

KAZANIMLARI YOK EDEN MADDELER DEĞİŞMELİ

Spor Yasası'nın bazı maddelerinde değişiklikler yapılması gerekildiği görüşünü savunan Atalay, ''Sayın Erdoğan'ı ikna edebilecek yeni bir yapı gerekiyor. Reformların önünü kapatan, kazanımları yok eden maddeler değişmeli yeni bir maddeler zinciri konmalı. Bu Spor Yasası'nın üzerinde değişiklikler olmalı. Sayın Erdoğan bazı diğer kanunlarda olduğu gibi bu kanunda da müdahale etmeli. Yeniden üzerinde çalışılması için kanunun geri çekilmesini istemeli. Ama komisyondan geri çekilir mi? Aynen kabul edildiğine göre muhtemelen TBMM Genel Kurulunda da kabul edilecek. İnşallah orada bekler ve kadük olur. İnşallah çıkmaz ama çıkarsa da uzun bir yol bekliyor. O reformist kafa ne zaman gelecek? o da ayrı bir soru'' dedi.

''TFF'NİN ÖZERKLİĞİNE ZARAR VERECEK''

Atalay, Spor Yasası'nın Türkiye Futbol Federasyonu'nun özerkliğini etkileyeceğini açıklayarak şunları söyledi:

''Federasyonların bağımsızlığı diye bir şey yok. Federasyonlar bağımsız olmaz. Anayasanın maddesini değiştirirken spor dışından gelen insanlar hazırlıyor. Bu insanlar spordan uzak insanlar. Özerklik demek akıllarına gelmiyor bağımsız diyorlar. Bağımsız diye dünyanın hiçbir yerinde bir şey yok. Bağımsızlık ayrı bir şeydir. Federasyonlar bağımsız olmaz. Federasyonlar özerk olur. Ama özerklik anlamında söylüyorsanız kesinlikle zarar veriyor zaten. Uluslararası federasyonlar bunu kabul etmiyor. Zaten onların dünya kadar derdi, yolsuzlukları var. Platini ve Blatter'in yolsuzluk yaparak başkanlıklarını kaybettiği bir dünyada yaşıyoruz. Onlar kendileri ne kadar düzgün ki başkalarının hatalarını düzeltsinler. Biz bunları kendimiz için istiyoruz. Ülkemizdeki gençleri spora çekebilmemiz lazım. Sokaktan, uyuşturucudan, terör örgütlerinden her türlü tehlikeden kurtarmamız lazım. Bunları sağlıklı bireyler halinde getirmeliyiz. Bu bizim ilk önceliğimiz olmalı. İkinci önceliğimiz ise onlar arasında performans sporcuları yetiştirip onları Avrupa şampiyonlarında madalya getirecek konumlar yükseltmek olmalı.

Hala 50-60 kişiyle olimpiyatlara katılıp 13 madalya ile rekor kırdık diye övünç duyuyoruz. Bu durum Türkiye'ye yakışmıyor. Hızımız kesilmeseydi ülkemizden en az 200-300 kişilik kafilelerle olimpiyatlara katılacaktık. Bu zor bir şey değildi. Ama yıllarımız heba edildi. Özellikle ülkemizde son 10 yılın heba edildiğini düşünüyorum''

''YANLIŞ YAPANLARIN ÖNÜNE GEÇİLECEK''

Atalay, yeni Spor Yasası'nın yürürlüğe girmesiyle beraber kulüplere başkan bulmanın zorlaşacağı yönündeki iddialar hakkında ise şunları söyledi:

''Sporu seven, gerçekten hizmet etmek isteyen insanlar zahmet olmazsa göreve gelince kurallara uysunlar. Kulüplerde başkan olarak görev alıp maddi durumunu düzeltip, kulüpleri basamak olarak kullanmak isteyenler bu kanunla beraber kolay kolay başkanlık koltuğuna gelemeyecek ve oradan menfaat sağlama derdinde olamayacak. Namuslu adamların zaten böyle bir derdi olmaz. Bugün pek çok kulüp başkanımız fedakarlıklar yapıyor. Yanlış yapanlar da var. Yanlış yapanların önüne geçilecek. Yanlış yapan başkanlarımız normalde idealist başlıyorlar. Ondan sonra öyle bir cendereye sokuluyor ki taraftarın ve medyanın baskısıyla kendisini transfer yapmak zorunda hissediyor ve çok tehlikeli yollara giriliyor. Bundan kurtulmak lazım. Bugünün derdi tam olarak bu. Yarın bunun önüne geçecek sağlam bir yasa çıkarsa disiplin ve düzen hakim olacak.

Gerçekten tedbirli bir yasa çıksaydı ve yasanın içerisinde ceza uygulayacak caydırıcı maddeler olsaydı. O başkanlar kolay kolay gelemezdi. Şimdi o maddeler de olmayınca gelebilir. Niye gelmesin? Bu ülkede çok düzgün insanlar var. Pek çoğu artık kulüplere başkan ve yönetici olmuyor. Onların önü açılacak. Çünkü bu insanların kulüp üzerinden menfaat sağlamak gibi dertleri yok.''

TÜRKİYE'DE SPOR KULÜPLERİNİ BORÇTAN KURTARABİLECEK ÇOK BÜYÜK HAMLELER YAPILABİLİR

Türkiye'deki spor kulüplerini borç batağından çıkartabilecek hamleler yapılabileceğini de belirten Atalay, son olarak şunları söyledi:

''Türkiye'de spor kulüplerini borçtan kurtarabilecek çok büyük hamleler yapılabilir. Onunla ilgili güzel yasal düzenlemeler var ama bu düzenlemeler uygulanmıyor. Zor iş. Uzun vadeli yatırım gerektiriyor. Bu uzun vadeli yatırıma da kulüpler girmiyor. Günü kurtarmanın peşine düşüyorlar. Günü kurtarmanın yolu da popülizm ve transferden geçiyor. Bu arada tabi menajerli ve menajer iş birlikçilerini memnun edecek işlere giriyor. İyi niyetli başkanlar var ve bunlarla beraber ayrıca iyi niyetinin kurbanı olan başkanlar var. Ama fırsatçılarda var. Onlarda iyi para kazanıyor.''

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN