Güneş Sistemi’nin üçüncü bölgesi olarak tanımlanan ve Güneş’ten 30 ila 50 astronomik birim (AU) uzaklıkta yer alan Kuiper Kuşağı, dev gezegenlerin göç yollarından yıldızlararası çevre etkilerine kadar pek çok kozmik sırrı barındırıyor. Princeton Üniversitesi’nden astrofizikçilerin yürüttüğü ve henüz hakem onayından geçmeyen son çalışmada, bu bölgede daha önce bilinmeyen bir alt kümenin izlerine ulaşıldı. "İç kernel" adı verilen bu yapının, Güneş Sistemi'nin ilk oluşum evrelerinden kalma, müdahale edilmemiş çok eski bir yapı olabileceği değerlendiriliyor.
Antarktika’nın beyaz örtüsünde pembe izler! Penguenlerin dışkısı neden pembe?
Rock yıldızlığından fizik profesörlüğüne: Prof. Dr. Brian Cox'un bilim yolculuğu
NASA 'sandviç' şeklinde öngezegen diski görüntüledi
"İÇ KERNEL": DAİRESEL YÖRÜNGELERİN GİZEMİ
Araştırmacılar, yoğunluk tabanlı bir kümeleme algoritması olan DBSCAN yöntemini kullanarak bölgedeki nesneleri inceledi. 43 AU civarında konumlandığı belirlenen bu yeni grubun en dikkat çekici özelliği, neredeyse tamamen dairesel yörüngelerde hareket eden cisimlerden oluşmasıdır. Araştırmanın başyazarı Amir Siraj, bu denli düzenli bir yörünge yapısının, dev gezegenlerin göçü sırasında dahi hiç bozulmadığını ve sistemin geçmişine dair kritik ipuçları sunduğunu ifade etti.
NEPTÜN’ÜN "SIÇRAMALI GÖÇÜ" ETKİLİ OLABİLİR
Bilim ekibi, bu yapının nasıl oluştuğuna dair kesin bir model ortaya koymanın zor olduğunu belirtse de, güçlü bir ihtimal üzerinde duruyor. Neptün’ün geçmişte gerçekleştirdiği ve "sıçramalı göç" olarak adlandırılan hareket mekanizmasının, hem daha önce keşfedilen ana "kernel" yapısını hem de yeni tespit edilen "iç kernel" kümesini aynı anda açıklayabileceği düşünülüyor. Bu keşif, gezegenlerin bugünkü konumlarına nasıl ulaştığına dair mevcut teorileri değiştirebilir.
GÖZLER VERA C. RUBİN GÖZLEMEVİ’NDE
Henüz bir gözlemle doğrudan doğrulanmamış olan bu yapının, bağımsız bir küme mi yoksa bilinen kernel yapısının bir uzantısı mı olduğu sorusu gizemini koruyor. Uzmanlar, bu belirsizliğin önümüzdeki yıllarda faaliyete geçecek olan Vera C. Rubin Gözlemevi’nin yapacağı LSST (Legacy Survey of Space and Time) gözlemleriyle netleşeceğini öngörüyor. Araştırmanın detayları, online bilimsel makale arşivi arXiv üzerinden bilim dünyasıyla paylaşıldı.
