Algoritmanın müziğimize bir oyunu mu bu?
Gittim, baş edemedim, kaldım, geçinemedik/ Beni sevmeyi hiç denemedin, yalan değil/ Lanet olsun kalbime, bi’ türlü bitiremedim...”
Spotify’da yılın şampiyon yerli şarkısından, Sevmeyi Denemedin’den sözler okudunuz. Yılın en çok dinlenen yerli şarkıcısı Blok3’ün ilk 10’daki 4 hit’inden biri.
Şunlar da ilk 10 şarkıdan bir diğeri, Sen Kaldın’dan. Yine ilk 10 şarkıcı listesinden bir başkası, Semicenk söylüyor:
“Bomboş koca dünya/ Döner durur hep tersine... Anla, derdini kimseler dinlemez/ İşine geleni bilir herkes/ Yakmaz canımı bu kez/ Serinletir içimi sen’le bir anı/ Sen kaldın içimde, bi’ ben yandım/ Boş yere tabii...”
Buna müzik, derseniz 2025’te dinleyiciler en çok onları sevdi.
Müzik platformu Spotify, geleneksel yıl sonu raporunu açıkladı. Türkiye listelerinde değişen bir şey yok, ‘arabesk rap’ dedikleri ucube türün istilası ve birincilik trendi sürüyor.
Rap/ hip-hop ve pop-rap tarzı şarkılar, bu sene de bizde liste başı olmakla kalmamış, listeleri doldurmuş.
İlk 10 şarkıcı listesini kapatan isimlere bakın, vaziyeti anlarsınız: BLOK3, Ati242, Era7capone, Poizi, Semicenk...
Allah’tan Sezen Aksu var da kadın yorumcular kategorisinde kulağa tanıdık gelen, ‘müzik’ diyebildiğimiz şeyden arta kalan bir örneği liste başında görebiliyoruz. Gerçi bir şarkısı yüzünden onun da az daha dilini koparmaya kalkıyorlardı ya...
İlk 20’de, Sertap Erener gibi eskilerden birkaç nümuneye daha rastlamak mümkün. Bir Aleyna Tilki şarkısıyla top 10’da karşılaşmaya bile sevinir oluyoruz. Yoksa bırakın klasik veya halk müziğini, Türkçe pop bile az daha giremeyecek sıralamaya.
Spotify Türkiye’nin hem şarkı hem şarkıcı listelerinde arabesk rap’e durmak yok, yükselişe devam ediyor.
Algoritmanın gözdesi oldu, tuttu bırakmıyor.
Başta alıntıladığım şarkı sözleri yine iyi huylu, öpüp başınıza koyarsınız.
Sığ, yavan, duyguları ifadeden aciz, kimi zaman şiddet çağrışımlarıyla dolu, çete marşı gibi argo ve agresif sözler öne çıkıyor. Yahut öne çıkarılıyor mu?
Oysa dünyanın geri kalanına baktığımızda tablo çok başka.
2025’in en çok dinlenen şarkıcısı, Latin trap’in kralı Bad Bunny. Ama hem onu, pop yıldızı Taylor Swift izliyor hem de şarkılarda birinci onunki değil. Yılın şarkısı, Lady Gaga ve Bruno Mars’ın Die With a Smile’ı.
Global ilk 10 şarkıda pop ve türevleri ağır basıyor. Latin trap tarzında hip-hop ile Afrobeats örnekleriyse tür çeşitliliği katacak kadar...
Dinleme alışkanlıklarının dünya genelinde de sosyal medya trendleriyle paralel yürüdüğü açık. Sonuç yine de bizimkinden farklı.
2025’te dünya ilk 10’u, tür ve ses olarak zengin. Soft poptan country ve alternatif popa, K-pop esintisinden Latin trap’e uzanan geniş bir yelpazeye yayılıyor.
Bizi aynı kalıba dökülmüş, dar bir beğeni koridoruna hapseden algoritma, nasıl oluyor da küresel ölçekte çeşitlilik ve kaliteye yer açabiliyor?
En çok dinlenen şarkıcılarla şarkı sıralamaları dünyada değişikken bizde niye çakışıyor?
Hâliyle soruyorsunuz: Bizim müzik ayarlarımızı bozan, kulak zevkimizi fukaralaştıran ne? Bütün suç, algoritmaların yönlendirmesinde mi?
Eğer algoritma dinleme alışkanlıklarını tek tarzda tutuyor, gençleri hep aynı seslere ve düşük kaliteye sürüklüyorsa bize garezi mi var, dünyada niye farklı işliyor?
Yani Spotify’ın algoritmasını suçlamadan önce; kültür ve sanat politikalarıyla gençleri neye özendirdiğimize de bakmamız gerekmiyor mu?
Lâfı nereye getirdiğimi anladınız siz. Yanlış ödül-ceza siyasetiyle topluma hangi rol modelleri sunuldu, bu sonuçlarda onun payı yok mu?
Sorun sadece algoritmada değil. Sorumluluğu kültürümüze dış güç saldırısından, üzerimize oynanan sözde büyük oyunlardan önce kendimizde arayalım.
