Sinemayı kaçırmış bir dünyanın çocukları

Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun bizim kuşağa seslenen o dizesi hâlâ çınlıyor kulaklarımızda:

“Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.”

Otobüs bugün de başka bir perondan kalkıyor, sinemadan.

Çocuklarımız sinemayı kaçırmıyor ama yakalayabilecekleri bir sonraki seans durağı kalmayacak. Filmler salondan çıkıp ceplerine giriyor çünkü.

Büyük, anlı şanlı Amerikan sinema imparatorlukları zorlanıyor. Sancılı bir dönüşüm.

Türkiye’nin en çok seyirci çekmiş, bir ekol olmuş yapımcısı BKM bile “ortaklık ve hisse satışı seçenekleri”yle ilgilenmeye başladı.

30 yıllık BKM'nin kurucuları, Yılmaz Erdoğan'la Necati Akpınar.

Vizontele’den GORA’ya, Organize İşler’den Beynelmilel ile Eyvah Eyvah'lara... Sinema salonunun turnikesinden Yeşilçam sonrası kuşağı içeri sokan fabrikaydı BKM.

Bir Demet Tiyatro'yla başlayın, Güldür Güldür Show'a kadar; ülkeyi ailece eğlendiren dev bir prodüksiyon makinesi...

İnci Taneleri'ne gelmeden, dijital platformlar ve TV'lerde yayınlanmış onlarca dizisi, sayısız tiyatro oyunu var.

Şimdi o işlek fabrikanın hisseleri satışa çıkıyor.

Öyleyse aksama, film ayağında mı? Sorun; film üretmekten çok, filmi finanse edecek nefes ve bir gelecek kalıp kalmadığı mıdır?

WARNER BROS'U BATIRAN SEYİRCİ BAŞKASINA NE YAPMAZ?

Medyapım'ı kuran Fatih Aksoy'un şöyle bir değerlendirmesine rastladım:

"ABD filmler üzerinden gitti ve filmleri öne çıkararak dünya imparatorluğu haline dönüştü. Amerikan film sektörü gayet başarılı, dizi sektörü o kadar değil artık. Onun yerini büyük ölçüde Türkiye aldı."

Türkiye, dizi ihracatında dünya ikincisi. ABD'nin hemen arkasından.

Gelin görün ki... Bizde BKM, dünya birincisi ABD'de ise Warner Bros satılığa çıkıyor.

Evet, yanlış okumadınız. Hollywood’un anıtlarından Warner Bros da dara düştü.

Usta sinema yazarı Atilla Dorsay’ın, T24'te Warner Bros'a ağıdını okudum. Gazete Oksijen'den duymuş o da. “Hollywood Warner Bros için gözyaşı döküyor” başlıklı New York Times yazısını basmışlar.

Üzülmüş tabii, kendi başlığı şuydu:

“Sinemanın başkentinde kopan fırtına: Hollywood’un en büyük şirketleri art arda kapılarını kapatıyor mu?”

Dorsay, sinemanın dünyada seyirci kaybı bunalımına bağlıyor bu çöküşü.

Hitchcock'tan Kubrick'e, Bogart'tan Brando'ya, Kazablanka filminden Batman serisine; eğlence tarihinin kültler müzesi sayılacak bir stüdyo için hazin son.

Sinema sanatının Louvre’u Hollywood'sa, Warner Bros da en nadide eserlerin sergilendiği Mona Lisa salonlarındandır.

Böyle bir küresel şampiyonu 40 milyar dolar borç yükü altında sıkıştıran, iflasa sürükleyen şartlar, başkalarına neler yapmaz?

HOLLYWOOD STARLARI YOUTUBER'LARA YENİLİYOR MU?

Ve fakat sinema dönemi dünyada kapanıyor mu, yoksa anahtarı YouTube’a mı kaptırdılar?

Sanırım cevabı, yazar ve sunucu Yekta Kopan’ın X'te paylaştığı şu Hollywood Reporter verilerinde:

2025’te YouTube, Netflix ve Amazon’u geçip 1 numara olmuş.

Yani televizyon dahi en çok telefon ekranından, YouTube'dan izleniyor bugün.

TV yıldızlarının yerini YouTuber'lar alacak belki.

2025'te 67 milyon kişi içerik üretiyor, 2030’da 105 milyon olacak.

ABD’de ekonomiye 55 milyar dolar, 500 bin kişilik istihdam katkısı sunuyor.

Yani çocuklarının sinemaya gitmek yerine YouTube’a baktığı bir çağ bu. Gişe değil trend konuşuluyor.

Yeni bir çağa göçüyoruz. Öyle bir göç ki arkada müze gibi salonlar, nostaljik anılar, beyaz perdenin önünde yenen patlamış mısırlar bırakılıyor.

Çocuklarımız sinemayı kaçırmadı, ceplerinde taşıyorlar sadece.

BKM’nin, Warner Bros'un satış arayışları; büyük stüdyo düzeninden büyük içerik düzensizliğine geçtiğimizi söylüyor.

Hollywood’un hafıza bankası hâlâ yerinde duruyor ama artık eski film şeritlerini tutanlar değil, algoritmayı tutanlar sinemanın yeni makinistleri. Buna hayıflanabiliriz işte.

Star değil izlenme üretimi, gișe değil akış, perde değil feed, galalar değil viral anlar devri.

Film koptu. Ha, elde makarayla bilet kuyruğuna girip popcorn ısmarlamış ha, ruh çağırmışsınız. Geri gelmeyecek bir otobüsü sinema peronunda bekleyip, "nereden çıktı şimdi bu YouTube" diye tartışmak anlamsız.

YORUMLAR (35)
35 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.