Eski çağa dönüş!
Önceki gün Söktaş’ın KAP’a yaptığı açıklama ile;
Fabrika binalarının çatılarına 1,9 MW kurulu güze sahip Güneş Enerjisi Santrali-GES kurulacağını; bu sayede yıllık 3.300.000 kWh elektrik üretileceğini ve yıllık tüketimin %20’sinin bu santralden karşılanacağını açıkladı.
Artan elektrik fiyatı karşısında evlerin çatısına güneş panelleri kurarak maliyeti azaltmak çok mantıklı. Hatta bu yöntemi tüm ev sahipleri düşünmelidir.
Durun daha bitmedi
Domates-salatalık 20-25 lira. Balkonunuz ne güne duruyor. Balkonunuza domates yanında biraz da maydanoz vs ektiniz mi en güzeli.
Bahçeli bir eviniz varsa durum daha farklı. Ekim alanınızı ve ekim ürünlerinizi de genişletebilirsiniz.
Diyelim ki binanızın ortak bahçesi var. Bahçeye de derhal bir kümes kurmayı planlayın. Malum yumurta fiyatları epey yükseldi.
Ya da deprem dairesi veya bodrum daireniz mi var. Karanlıkta kalıyorsa bodruma da mantar ekmek için en ideal yerlerden birine sahipsiniz. Hemen mantar ekmeye başlayın.
***
Ülkemizde geldiğimiz durum buna çok yakın. Artık kendi kendine yeten bir aile ekonomisi uygulamak durumunda kalıyoruz.
Türkiye’de pazar ve üretim verimliliği gibi kavramlar rafa kalkıyor. Merkez Bankası faiz politikasının işlevini yitirtilip rafa kaldırıldığı gibi...
Ne bekliyordunuz ki?
Çatıda elektrik üretmek
Balkonda domates yetiştirmek
Bodrumda mantar ekmek
Eski cağın modern versiyonuna hoş geldiniz.
ELEKTRİKTEN KİM KAZANMIŞ
Elektrik fiyatlarını çok yakından takip ettiğimi bazı okuyucularım hatırlayacaktır. Henüz ortada hiçbir şey yokken KARAR Gazetesinde fiyatların patlayacağını manşetten vermiştik.
EPİAŞ piyasasında üreticilerin fiyat eşleşmesi yapılıyor. Geçen yıl Mart-Nisan aylarında 30 kuruş olan üretici fiyatları, aralık ayında 1,0 lirayı geçmişti. (Şu sıralar 1,5 lira)
Üreticide 3 kat artan elektrik fiyatlarından kim kazanç sağlamış olmalıydı? Normalde üreticiler değil mi? Ama öyle olmamış...
Halka açık elektrik firmalarının bilançolarına baktığımızda; üretici şirketlerin yerine özelleştirilmiş dağıtıcı firmaların büyük karlar elde ettiğini görüyoruz. Aras Enerji, Enerjisa bilançoları bu tabloyu bizlere gayet net gösteriyor.
Mesela, Enerjisa faaliyet karını 2,7 milyar liradan 2021 YILINDA 4,5 milyar liraya yükselterek iki katına çıkartmış.
Aras Elektrik Dağıtım ise 3,5 milyar cirodan 485 milyon faaliyet karı elde etmiş (2021 ilk 9 ay). Burada püf noktası şu: Dağıtım firmaları marketler gibi perakende işi yapıyor. Bu firmaların normal olarak ciroları yüksek ama kar marjları düşük olabilirdi. En azından üreticilere göre... Oysa her iki elektrik dağıtıcı firmanın da faaliyet karlılık oranı %13-15’ler seviyesinde.
Elektrikte parayı kimin götürdüğü sanırım birazcık anlaşılmış oluyor.
KUR ŞOKU İFLAS GETİRİR Mİ?
Israrla uyarıyorum.
En büyük tehlikeye dikkat çekiyorum.
Ülkemizin bir anda iflas durumu ile karşı karşıya kalmaması için yazıp-duruyorum. (Ülkeler hele de yerli para borçlarında iflas etmezler; karşılığı olmayan giderler için çok çok para basarlar ve enflasyon patlar. Ama bu da bir çeşit iflastır)
Rusya-Ukrayna geriliminin bizde en büyük riski;
-Ne doğalgaz
-Ne petrol
-Ne buğday
-Ne turist
-Ne de domates, narenciyedir.
Bu gerilimde en büyük riskimiz hani şu çok fazla övündüğümüz şey var ya... İşte o...
Kur Korumalı TL Mevduatı. -KKM
Şu anda 400 milyar liraya yakın KKM mevcut. Yaklaşık kur garantileri 13,0 lira civarında. (Bunlar tahmini rakamlar; bu konuda hiçbir veri açıklanmıyor)
Dolarda 13,90-14,00 lirada baraj kurduk. Herkesin bildiği şey şu ki, Merkez Bankası tıpkı 128 milyar dolarda olduğu gibi arka kapı yöntemini kullanıyor. Arka kapı yöntemi ile döviz satarak dövizin durmadığını öğrenmemiş miydik?
Kurlar barajı yıkar ve yeniden patlarsa bu sefer çok büyük bir bütçe açığı riskimiz olacak.
Sahi kur artışı karşılığındaki TL’yi nereden bulacağız? Umudumuz matbaalar mı?